ABD-Küba İlişkilerinde Yakınlaşma Sürüyor

ABD ve Küba’nın bu hafta başında karşılıklı olarak büyükelçiliklerini tekrar açması, iki ülke arasındaki ilişkilerde bir dönüm noktası oldu. 50 yıl önce gerilemeye başlayan ilişkiler, son dönemde atılan adımlarla yoluna girmeye başladı.

1961 yılında, ABD’nin desteklediği bir grup, Küba’nın Domuzlar Körfezi olarak bilinen bölgesinden karaya çıkıp Fidel Castro’yu devirmeye çalışmıştı. Bu başarısız girişim, Amerika ve Küba arasında giderek kötüleşen ilişkilerin başlangıç noktası oldu.

Mayıs ayında yapılan Amerika Ülkeleri Zirvesi’nde Başkan Obama ve Küba Devlet Başkanı Raul Castro’nun Panama’da el sıkışması iki ülke arasındaki ilişkilerde iyileşme işaretiydi.

Ardından Başkan Obama, iki ülke arasındaki ilişkilerin tekrar kurulması zamanının çoktan geldiğini söyledi: “Amerika 1961’de büyükelçiliğini kapattığı zaman, sanırım kimse bunun yarım yüzyıl sürmesini beklemiyordu.”

Küba uzmanı William LeoGrande, değişimin hem ülke içi hem de uluslararası baskılar sonucu olduğunu söylüyor: “Latin Amerikalılar eski, geçerliliğini yitirmiş Soğuk Savaş politikalarından bıkmıştı. Bunu, Başkan Obama’ya 2012’de Colombiya’daki 6’ıncı Amerika Ülkeleri Zirvesi’nde aktardılar. Bir dahaki zirveye Küba davet edilmezse, kendilerinin de katılmayacağını söylediler.”

Birçok Kübalı için bu değişim umut anlamına geliyor.

Marc Hanson, “Duvar yıkıldı diyebiliriz. Bu büyük bir olay. Kimse Başkan Obama 17 Aralık’ta konuya değindiğinde, bu kadar kısa sürede bu noktaya varmamızı beklemiyordu” diyor.

Ancak bazıları bu yeni politikanın kötü politikaları ödüllendirdiğini düşünüyor.

Amerika Enterprise Enstitüsü'nden Roger Noreiga, “Bana sorarsanız Havana’da bayrağımızı dalgalandırmak için standartlarımızı düşürdük. İnsan haklarını savunmuyoruz. Temsili demokrasi fikrini savunmuyoruz” şeklinde konuşuyor.

Bazı Kübalılar ise hükümetlerinin Amerika ile ilişkileri düzeltmesini överken, Amerikan ambargosu nedeniyle Amerika-Küba arasındaki ticarete getirilen sınırlamaların sürdüğüne de dikkati çekiyor.