Trump yönetimi Amerika’ya yanlarında ebeveynleri ya da refakatçileri olmadan gelen 1500 göçmen çocuğun izinin kaybedildiğine dair basında yer alan iddiaları reddediyor.
Federal Çocuk ve Aile Dairesi’nin başkanlık görevini vekaleten yürüten Steven Wagner Salı günü yaptığı basın toplantısında gazetecilere konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Wagner, “Refakatçisi Olmayan Yabancı Çocuklar Programı” asla bir koruyucu bakım programı olmayı hedeflemedi. Şu an gözetim altındaki 10 bin çocukla program gerçek niyetinin çok ötesine geçti bile. Bakanlığın asıl amacı bu çocuklara geçici olarak ev sahipliği yapmaktır” dedi.
Konu ilk olarak Sağlık Bakanlığı’ndan bir yetkilinin Nisan ayı sonlarında Senato’da yaptığı açıklamayla basının gündemine gelmişti. O zamandan bu yana konu, “kayıp çocuklar” ve “ebeveynlerinin kollarından alınmış çocuklar” şeklinde sosyal medyada konuşulur oldu. İddialar, Twitter’da da #ÇocuklarNerede başlığıyla gündeme geldi ve bazı tartışmalara neden oldu.
Çocuklara ne oldu?
Amerika’nın güneybatısındaki sınır bölgesinde yalnız şekilde bulunan çocuklar hükümetin koruması altına alındı. Çoğu Honduras, El Salvador ve Guetemala kökenli olan çocukların, uyuşturucu satıcılarından, çete saldırılarından ve aile içi şiddet olaylarından korunmak amacıyla Amerika’ya geldikleri sanılıyor.
Sağlık Bakanlığı, geçen yıl güvenlik amaçlı kontrollerini yaptığı sırada, 1475 çocuğun yerinin tespit edilemediği bilgisine ulaştı ki bu çocuklar, Ekim ve Aralık 2017 tarihlerinde bakım için korumacı ailelere teslim edilmiş 8 bin çocuğun arasında yer alıyorlardı.
1985 yılında kabul edilen, 2015 yılında değişiklikler yapılan ve Flores Anlaşması olarak bilinen düzenlemeye göre hükümet, gerekli durumlarda çocukları koruma altına almıyor ve onları gecikmeksizin, yasal bir koruyucu, bir aile ya da bu konuda gerekli kriterleri yerine getirmiş kişilere bakımları için veriyor.
Wagoner gazetecilere yaptığı açıklamada Flores Anlaşması’nın kapsamında olmamasına karşın bakanlığın, çocukların durumlarını telefon açarak takip ettiğini söyledi. Kayıp olduğu belirtilen çocuklara ilişkin yapılan telefon aramalarına cevap alınamıyor. Bununla ilgili olarak da Wagoner, “Kaçak olarak burada bulunan çocukları ailelere teslim ediyoruz. Dolayısıyla çoğu ailenin telefonda federal bir yetkiliyle konuşmamayı tercih ettiğini düşünebilirsiniz. Bu durum çocuklara bir şey olduğunu düşünmemizi gerektirmiyor” dedi.
Trump yönetiminin bu konudaki politikalarını eleştirenler de çocukların tehlikede olduğunu düşünmüyor. Korunmaya Muhtaç Çocuklar için İletişim ve Toplumsal Katılım yöneticisi Megan McKenna, “Bazılarına ulaşılamamış olması kayıp oldukları anlamına gelmez” dedi.
Karışıklık nereden kaynaklanıyor
Bu ayın başlarında yaptığı açıklamada Adalet Bakanı Jeff Sessions da sınırı kaçak şekilde geçen aileler ve çocukların da, yeni “sıfır tolerans” politikası kapsamında ayrı tutulabileceklerini söyledi. Bu açıklama kamuoyunda 1475 çocuğun sınırı yalnız geçmedikleri, aileleriyle geldikleri ve onlardan alındıktan sonra da kayboldukları tartışmalarının yapılmasına neden oldu.
Cumartesi günü de Başkan Donald Trump Twitter’dan yayınladığı mesajında aile ve çocukların korkunç yasalar yüzünden sınırda ayrıldıklarını söyleyerek tartışmaları daha da alevlendirdi.
KIND Politika Merkezi Direktörü Jennifer Podkul ise Salı günü düzenlediği ikinci basın toplantısında çocuklarla aileleri ayırmayı öngören bir yasa olmadığını, çocukların ailelerinden kasten ayrı tutulduklarını söyledi.
KIND Politika Merkezi’nin tahminlerine göre son iki haftada 600’den fazla çocuk ailelerinden ayrıldı.
Podkul’a göre ailelerin çocuklarının izini takip edemedikleri bu yeni uygulama çocukların kaybolması gibi son derece ciddi bir risk içeriyor. Ailelerin bu noktada telefon görüşmeleri yapmalarına da izin verilmiyor.
Kadın Göçmenler Komisyonu, Göçmen Hakları ve Adalet Merkezi Direktörü Michelle Brane de “Eğer bir aile sınır devriyesi tarafından gözaltına alındıysa bu adeta bir kara delik anlamına geliyor” dedi.
McKenna mevcut uygulamanın, aslen aileleri olan çocukları sahipsiz çocuklar haline getirdiğini ve onları uzun süre gözaltında kalma ve koruyucu bakıma yönlendirme riskiyle karşı karşıya bıraktığını söylüyor. McKenna, “Kimse gelip onları almadığı için çocukların uzun süre gözaltında tutulduğu bir durum olduğunu düşünebiliriz. Daha sonra da bu sorun çözülene ya da bir bakıcı bulunana kadar bu çocuklar uzun süreli koruyucu programlara dahil edilmek durumunda kalıyorlar” dedi.
Yasal boşluklar
Beyaz Saray Politika Baş Danışmanı Stephen Miller, hükümetin çocukları aileleriyle birlikte tutmayı tercih ettiğini ancak gerek yeterince gözaltı merkezi olmaması gerekse Flores Anlaşması kurallarının buna engel olduğunu söyledi.
Flores Anlaşması’nda bazı boşluklar olduğunu ve bunun Kongre tarafından yeniden düzenlendiğini görmek istediğini söyleyen Miller, “Yeterli gözaltı yeri olsa ve Flores Anlaşması imkan verse aileler evlerine dönene dek birarada tutulur” diye konuştu.