ABD’de Mayıs ayında tüketici harcamaları beklentilerin altında kaldı. İşsizlik başvurularındaysa bir miktar gerileme görüldü.
Ticaret Bakanlığı’nın Perşembe günü açıkladığı verilere göre, Amerika’da ekonomik faaliyetin üçte ikisini oluşturan tüketici harcamaları Mayıs ayında yüzde 0,2 oranında yükseldi. Ancak bu, son beş ay içinde tüketici harcamalarında görülen en düşük düzeydeki yükseliş.
Reuters’ın anketi için görüş aldığı ekonomistler Amerika’da tüketici harcamalarının yüzde 0,4 oranında artacağı öngörüsünde bulunmuştu.
Amerika’da yüksek fiyatların tüketiciyi kesintiye gitmeye zorladığı bir dönemde harcamaların beklentinin altında gerçekleşmesi, büyümede yılın ikinci çeyreğinde görülen toparlanmada bir ivme kaybının işareti olarak yorumlandı.
Yeni işsizlik maaşı başvurularında düşüş
Yükselen faiz oranları ve sıkı mali koşullar resesyon korkusunu beraberinde getirdi; ancak şimdiye kadar görülen ekonomik veriler orta düzeyde bir büyümeye de işaret ediyor.
Teknoloji ve barınma sektörlerinde işten çıkarmalara rağmen yeni işsizlik maaşı başvurularında bir miktar düşüş gözleniyor.
Çalışma Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre 25 Haziran’la biten haftada ilk kez işsizlik maaşı başvurusu yapanların sayısı iki bin azalarak 231 bine geriledi. Son işsizlik maaşı başvurularıyla birlikte devam eden işsizlik maaşı başvuru sayısı da 1 milyon 330 bin.
Uzmanlar, resesyon beklentilerini hatırlatarak önümüzdeki süreçte işten çıkarmaların yaşanması ve bu nedenle işsizlik maaşı başvurularında artışlar görülmesinin sürpriz olmayacağı değerlendirmesinde bulunuyor.
Tüketici harcamalardaki düşüşe karşın ABD genelinde ücretlerde Mayıs ayında yüzde 0,5 oranında artış gözlendi. Bu da, kişisel gelirlere aynı oranda bir artış olarak yansıdı. Amerika’da tasarruf oranı da bu yıl Nisan ayından bu yana ilk kez artarak yüzde 5,4’e yükseldi.
Son dönemde düşük seyreden işsizlik nedeniyle çalışan ücretlerinde artış olması piyasaların beklentileri içerisinde yer alıyor.
Resesyon endişeleri
ABD’de enflasyon yüzde 8,6 ile son 41 yılın en yüksek seviyesinde seyrediyor. Yüksek enflasyonla mücadele kapsamında ABD Merkez Bankası FED faiz arttırımına gidiyor. FED son olarak politika faizini 75 baz puan arttırmıştı.
Faizlerin artmasının ülkede üretim sektörünü olumsuz etkileyerek resesyon endişelerini arttırdığı görülüyor. Buna karşın FED Başkanı Jerome Powell, ABD’de faiz arttırımlarıyla birlikte resesyona yol açmadan yumuşak bir geçişin mümkün olabileceğini söylüyor.
ABD Başkanı Joe Biden da enflasyon ve özellikle de artan petrol fiyatlarıyla mücadeleyi iç siyasetin birinci sırasındaki konu olarak gündemde tutuyor. ABD’de artan benzin fiyatları halkta huzursuzluk yaratıyor. Biden yönetimi yüksek petrol fiyatlarının ana sorumlusu olarak salgın sonrasında Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşı gösteriyor.
Başkan Biden bir yandan ABD’li petrol şirketlerinin üretimlerini arttırmalarını isterken, diğer yandan benzin fiyatlarını kontrol altında tutabilmek için akaryakıt satışından alınan federal vergilerin kaldırılması gibi adımlar atıyor.