Amerika’nın 46. Başkanı seçilen Joe Biden’ın yemin etmesine bir buçuk ay kaldı. Başkan Donald Trump hala yenilgiyi kabul etmese de geçtiğimiz hafta seçim sonuçlarıyla ilgili yürüttüğü mücadelede yeni bir başarısızlığa uğradı.
Adalet Bakanı William Barr, bakanlığın seçim sonucunu değiştirecek herhangi bir hileye rastlamadığını açıkladı. Eyaletlerin seçim sonuçlarını bir bir onaylamasıyla, bütün gözler 14 Aralık’taki Seçiciler Kurulu oylarına çevrildi.
20 Ocak’ta ülkenin 46. Başkanı seçilen Joe Biden, yemin ederek göreve başlayacak. Ancak seçimlerin üzerinden geçen bir aydan fazla süreye rağmen Başkan Donald Trump’ın yenilgiyi kabul etmeme politikasında bir değişiklik yok.
Barr’ın bu açıklaması tam da Trump’ın seçim sonuçlarına itirazlarını sürdürdüğü eyaletlerin sonuçları onaylaması sırasında geldi. Arizona, Wisconsin eyaletlerinin de seçim sonuçlarını onaylamasıyla artık Trump’ın hukuki olarak yürüteceği bir alan kalmadı. Bununla birlikte ekibi itirazlarını sürdürecekleri mesajını veriyor.
Adalet Bakanlığı’nın seçimlerle alakalı herhangi ciddi bir soruna rastlamadığını açıklamasına ve eyaletlerin de sonuçları onaylamasına rağmen Başkan Trump yenilgiyi kabul edecek gibi görünmüyor. Yenilgiyi kabul etmeye ise belki de en fazla yaklaştığı an Beyaz Saray’da gazetecilerin sorularını yanıtladığı zamandı. Çünkü Başkan Trump kendisine yöneltilen “Seçiciler Kurulu Joe Biden’ı seçerse bu binayı terk etmeyecek misiniz?” sorusuna “Tabi ki terk edeceğim. Ve sen de bunu biliyorsun” şeklinde bir cevap vermişti.
Ancak Trump’ın, bu ifadelerin hemen ardından Seçiciler Kurulu delegelerinin Biden’ı seçmesi halinde hata edeceklerini söylemesi, dikkatleri bu kurulun üzerine çevirdi.
Gerçekten de Seçiciler Kurulu’nun Biden’ı seçmeme olasılığı var mı?
Öncelikle Seçiciler Kurulu tercihlerini eyaletlerde alınan oylara göre belirliyor. Arizona’yı az bir farkla Biden kazansa bile eyaletin 11 delegesinin tamamı Demokrat Parti’ye gidiyor.
Aynısı Trump için de geçerli. Texas’ta yarışı Biden’ın önünde bitiren Trump eyaletin 38 delegesinin tamamını kazanmıştı.
Eyaletlerin delege sayısı da nüfuslarına göre şekilleniyor. Eyaleti az ya da çok farkla kazanmanın önemi yok. Bir oy farklı galibiyette bile eyaletlerin sahip olduğu delegelerin tamamı kazanılıyor. Eyaletlerden zaferle çıkan parti, o eyalet adına Seçiciler Kurulu'na delegelerini gönderme hakkını da kazanmış oluyor.
3 Kasım sonuçlarına göre Biden’la Trump’la arasında 74 delege fark var. Toplamda 538 delegenin 306’sını Biden, 232’sini de Trump kazandı. Şu ana kadar da seçim sonuçlarına göre belirlenen delegelerin eyalet sonuçlarına karşı oy kullandığı pek görülmüş bir hareket değil.
Eyaletlerin onayladığı sonuçlar 8 Aralık’ta resmiyet kazanacak. Ondan sonra Trump’ın işaret ettiği oylama geliyor. 14 Aralık’ta partilerin eyalet sonuçlarına göre belirlediği delegeler eyaletlerin başkentlerinde bir araya gelecek ve oylarını kullanacaklar. Trump’ın da, açıklamasına göre bu tarihten sonra artık öne süreceği bir argüman kalmayacak ve Beyaz Saray’dan ayrılmaya hazırlanacak. 6 Ocak’ta delegelerin oyları Kongre’de Senato ve Temsilciler Meclisi’nin ortak oturumunda sayılacak ve 20 Ocak’ta Joe Biden’ın yemin ederek göreve başlamasından önceki son dönemeç geçilmiş olacak. 20 Ocak’la birlikte Amerika, tarihinde alışık olmadığı bir süreci de kapamış olacak. Amerikan medyası ise Trump’ın 2024’te yeniden aday olabileceği iddialarını gündemine aldı bile.Trump geçen hafta içinde salgını dikkate almadan Beyaz Saray’da düzenlediği tatil resepsiyonunda, başkanlığı dönemindeki 4 yılı harika olarak niteledi. Amerika Başkanı, başka bir 4 yıl için çabaladıklarını söyledi ama ekledi, “aksi durumda sizi 4 yıl sonra göreceğim.”