Amerikalı askeri yetkililer bir yıl önce Afganistan'dan tahliye ve geri çekilmeleri tamamlarken, hükümet yetkilileri ise Amerika'nın en uzun savaşının Taleban'ın iktidarı yeniden ele geçirmesiyle nasıl kaotik bir şekilde sona erdiğine dair yoğun bir kamuoyu eleştirisine hazırlanmıştı.
Ancak 15 Ağustos’ta çekilmenin birinci yıldönümü geride kalırken, bazı Amerikalı yetkililer ve uzmanlar Başkan Joe Biden yönetiminin 20 yıllık savaştan ve Taleban'ın zaferinden çıkarılan dersleri doğru dürüst değerlendirmeden yoluna devam ettiğini söylüyor.
Uzmanlar, Kabil'deki havaalanında 13 ABD askerinin öldürüldüğü, yüzlerce ABD vatandaşının ve binlerce Afgan'ın geride bırakıldığı kaotik tahliye operasyonuyla ilgili olarak da kamuoyuna hesap verilmediğini belirtiyorlar.
ABD'nin 146 milyar dolarlık yeniden inşa yardımını takip etmekle görevlendirdiği özel müfettiş John Sopko, "Afganistan'da 20 yıl olarak adlandırılan o çirkin tarih kitabını açmalı ve neden başarısız olduğumuzu görmeliyiz" dedi.
Sopko Reuters haber ajanına verdiği demeçte, bu derslerin özellikle yönetimin Ukrayna'nın Rusya'ya karşı mücadelesine milyarlarca dolar yardım pompaladığı şu günlerde çok önemli olduğunu söyledi.
Ancak Amerikalı karar mercileri, Taleban kadın haklarını ortadan kaldırırken, El Kaide militanlarını barındırırken ve eski hükümet yetkililerini infaz edip işkence ederken bile, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı ve Çin ile yükselen gerilimle meşgul.
Biden yönetimi, şimdiye kadarki en büyük hava operasyonlarından biri olan geri çekilme ve tahliye operasyonunu, 3 bin 500'den fazla ABD ve müttefik yabancı asker ile yüz binlerce Afgan'ın ölümüne neden olan "bitmek bilmeyen" bir çatışmayı sona erdiren "olağanüstü bir başarı" olarak tanımlıyor.
Tahliye 15 gün boyunca 124 binden fazla Amerikalı ve Afgan'ı güvenli bir yere taşıdı. Birçoğu ABD kuvvetleri için çalışan binlerce Afgan, Vietnam Savaşı’ndan bu yana Washington’un en büyük mülteci operasyonuyla ABD'ye yerleştirildi.
Elbette Biden, ABD hükümeti için çalışan Afganlar’ın birikmiş vize başvurularını işleme koymadan 2021'in Mayıs ayına kadar asker çekmeyi tamamlamayı taahhüt eden selefi Donald Trump’tan bir keşmekeş devralmıştı.
Ulusal Güvenlik Konseyi’nin bir sözcüsü "Afganistan'dan çekilme için bir son tarih devraldık ama bir plan devralmadık" demişti.
Ancak Amerikalı bazı yetkililer, uzmanlar ve özel tahliye organizatörleri, yönetimin Taleban'ın ilerleme hızını yanlış okuma konusunda sorumluluk almaktan kaçındığını düşünüyor.
ABD ordusu ve Dışişleri Bakanlığı çekilme sürecindeki rolleri konusunda, "eylem sonrası değerlendirme" adı verilen raporlar hazırlıyor. Ancak bu raporların kamuoyuna açıklanıp açıklanmayacağı belli değil.
Afganistan'ın doğusunda özel kuvvetlere komuta eden Cumhuriyetçi milletvekili Michael Waltz, geride bırakılan Amerikalılar için, geride bırakılan ve hala peşinde olunan müttefikler için ve öldürülen 13 ABD askerlerinin ailesi için hesap verilmesinin önemine dikkat çekti.
Amerikalı iki yetkili, Savunma Bakanı Lloyd Austin'in ordunun ilk taslak değerlendirmeyi geri gönderdiğini çünkü sağladığı sınırlı bilgiden memnun olmadığını söyledi.
Yetkililerden biri, raporun tamamlandığını ve Austin'in raporu gözden geçirdiğini söyledi. Bir Dışişleri Bakanlığı sözcüsü raporun ne zaman ya da ne şekilde yayınlanacağını ise söyleyemeyeceğini kaydetti.
Adının açıklanmaması kaydıyla konuşan bir başka yetkili ise "Geçen yılki performansımızı eleştirileri kabullenerek değerlendirmek zorunda kalacağız" dedi.
Hava Kuvvetleri genel müfettişinin soruşturmasının ardından ABD Savunma Bakanı Aralık ayında, tahliyenin son günlerinde Kabil'de aralarında yedi çocuğun da bulunduğu 10 sivilin ölümüne neden olan insansız hava aracı saldırısından, hiçbir ABD askeri personelinin sorumlu tutulmayacağı sonucuna vardı.
Pentagon aileye tazminat ödeyeceğini ve onları başka bir yere yerleştireceğini belirtti.. Ancak Amerikalı yetkililer ilerleme kaydedildiğini söylese de neredeyse bir yıl geçmesine rağmen her ikisi de gerçekleşmedi.
Biden’nın ABD müdahalesini ve geri çekilmenin tarihini incelemek üzere onayladığı bir Kongre komisyonu, Senato Azınlık Lideri Mitch McConnell'ın Cumhuriyetçi eş başkanı belirlememesi nedeniyle hala çalışmaya başlamadı.
Afganistan, bu ay CIA'in insansız hava aracıyla düzenlediği bir saldırıda El Kaide lideri Ayman El Zevahiri'nin öldürülmesiyle, manşetlere geri döndü. Bu operasyon, ABD birliklerinin ayrılmasından bu yana Washington'un Afganistan'da gerçekleştirdiği bilinen ilk saldırı oldu ve Biden bu başarıyı kutlamak üzere televizyonda konuşma yaptı.
Saldırı, Amerikalı yetkililerin Taleban'la yürüttüğü, Afganistan Merkez Bankası’nın yabancıların elinde bulunan milyarlarca dolarlık varlığının serbest bırakılması ve insan hakları ihlallerine son verilmesi konusundaki görüşmeleri zorlaştırabilir.
ABD, aynı zamanda Afganistan'ın en büyük insani yardım donörü olmayı sürdürüyor.
Ancak geçen yıl boyunca Afganistan, Washington'da büyük ölçüde arka planda kaldı. Kongre, ABD'nin ülkedeki çabalarının nasıl başarısız olduğunu ve Afganistan'daki birçok sınırlı kazanımın nasıl tersine döndüğünü incelemek için çok az oturum düzenledi.
Mevcut ve eski yetkililer Zevahiri'nin öldürülmesine rağmen ABD'nin istihbarat toplama kabiliyeti konusunda endişeli olduklarını söylüyorlar. Ordu Afganistan'a yakın ülkelerle herhangi bir üs anlaşması da yapamadı.
Düşünce kuruluşu Wilson Center’da Güney Asya uzmanı Michael Kugelman, Washington'un Afganistan'da neyin yanlış gittiğini düşünmeye istekli olmadığını söyledi.
Kugelman, "Washington'un büyük bir kısmının Afganistan'ı dikiz aynasına koymaya ve yoluna devam etmeye istekli görünmesi beni şaşırttı" yorumunda bulundu.