Erişilebilirlik

AB Liderleri Ukrayna Krizi İçin Toplandı


Avrupa'ya savaşın geri dönmesinin sarsıntısını yaşayan Avrupa Birliği liderleri, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin 15'inci gününde, resmi olmayan 2 günlük bir zirve için Fransa’da biraraya geldi. Zirve, başkent Paris yakınlarında, pek çok tarihi olay ve anlaşmaya ev sahipliği yapan Versailles Sarayı'nda düzenleniyor.

Birliğe üye 27 ülkenin hükümet ve devlet başkanı, iki gün sürecek zirvede AB'nin Ukrayna'daki savaşa vereceği ortak yanıtı belirleyecek. Zirvenin gündemi uzun süre önce "Avrupa Savunması ve Stratejik Pusula" olarak planlanmıştı. Ancak Ukrayna savaşı liderlerin gündemini değiştirdi. Zirvede öncelikle Avrupa'da jeopolitik, enerji, ekonomi ve diplomasi alanında tüm dengeleri değiştiren Rus saldırısına nasıl ortak bir yanıt verileceği konuşulacak.

Versailles Sarayı'ndaki ilk oturumda, "Ukrayna'daki durum, bu durumun Avrupa enerjisi ve savunması üzerindeki etkileri, savunma ve enerji yatırımlarının güçlendirilmesi" konuları tartışılıyor. İlk gün, Ukrayna, Gürcistan ve Moldova’nın "AB'ye üyelik" başvurularının acil olarak gündeme alınıp alınmayacağı da gündem maddeleri arasında. Ayrıca, Rusya'ya yönelik yaptırımların AB'ye etkileri ve savaşın ekonomik etkileri ile AB Komisyonu'nun enerji bağımsızlığı için hazırladığı proje de ele alınıyor.

AB liderleri, ilk akşamki oturumun ardından "Rusya'nın saldırılarını kınayan, ateşkes ve insani yardım çağrısı yapan" bir sonuç bildirisi yayınlayacak. Özellikle Doğu ve Orta Avrupa ülkelerinin bastırması nedeniyle, ek yaptırımlar konusu da ele alınacak. Ancak dün AB yönetimi, "3 Belarus bankasının daha SWIFT sisteminden çıkarılmasını, 14 oligarkı daha yaptırım listesine ekleyen ve kripto paraların kullanımını sınırlayan" ek bir karar çıkardı. Bu nedenle, Rus lideri Vladimir Putin ve Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un da içinde bulunduğu yaptırım listesindeki kişi sayısını 160'a yükselten yaptırımlarla ilgili bugün yeni bir karar beklenmiyor.

Ukrayna, Gürcistan ve Moldova'nın adaylığı

AB liderlerinin tartışacağı en zorlu konuların başında Ukrayna, Moldova ve Gürcistan'ın Avrupa Birliği üyelik başvuruları geliyor. Özellikle Ukrayna'ya "politik bir destek" mesajı vermek isteyen AB liderleri, "Kiev Avrupa ailesinin bir ferdidir" mesajını içeren bir karar alarak Ukrayna'ya "umut vermek" istiyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, toplantıya girişte yaptığı açıklamada, “Önümüzdeki saat ve günlerde diplomatik çözüm göremiyorum. Ukrayna savaş halinde. Savaş halinde bir ülkenin adaylığı mümkün değil, ancak tümüyle de yüzüstü bırakamayız. Avrupa değişmeli. Pandemi bu değişimi başlattı, savaşın darbesiyle daha da hızlı değişim gerekir” dedi.

Ancak Kiev yönetimi bundan daha fazlasını talep ediyor ve acil bir prosedür ile Ukrayna'nın AB üyelik sürecinin başlatılmasını istiyor. Hafta başında AB ülkeleri daimi temsilcileri, Avrupa Komisyonu'ndan "üç ülkenin taleplerini incelemesini" resmen istedi. Bu karar için bile aylar geçmesi gerektiğini belirten diplomatlar, " Normal koşullarda, tek başına taleplerin incelenmesi kararının alınması bile aylar süren bir prosedür. Bir haftadan daha kısa sürede alınan bu kararla zaten prosedür hızlandı" diyor.


Liderler, bugün "üç başvuruyu da aynı anda mı ele alacaklarını" veya bu süreci hızlandırmak için Komisyon'a "siyasi bir talimat verip vermeyeceklerini" tartışacak. Ayrıca halen "aday ülke" statüsünde olan Türkiye, Arnavutluk, Kuzey Makedonya, Karadağ ve Sırbistan'a nasıl bir açıklama getirileceği konuşulacak.

Konuyla ilgili AB içinde güçlü bir fikir ayrılığı var. Çünkü her ülkenin AB'nin genişlemesine ilişkin farklı hassasiyetleri var. Polonya, Slovakya ve Bulgaristan'ın da aralarında olduğu 8 AB ülkesi, Kiev'in Rus işgalinden hemen sonra yaptığı, "acil adaylık statüsü" hamlesini destekliyor. Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya'nın da aralarında bulunduğu daha kalabalık bir grup ise bu hamleyi frenliyor.

Fransa Cumhurbaşkanlığı diplomatları gelinen noktayı, "Bugün bir üyelik söz konusu değil. Hızlandırılmış prosedür diye bir mekanizmamız da yok. Önceliğimiz bu ülkelere yardım etmek. Ve onları birliğe nasıl yakınlaştırırız, bunun yollarını arayacağız. Ancak üyelik süreci çok uzun ve teknik bir süreç. Yeni bir ayrıcalıklı ortak statüsü yaratma fikri var" diye değerlendiriyor.

Zirvede ayrıca Ukrayna'daki savaşın etkilediği, "Avrupa'nın enerji bağımsızlığı, savunmasının geleceği ve yatırım kapasitesi" konuları da tartışılacak. AB üyesi ülkeler açıkça, "Rus enerjilerine bağımlılıktan kurtulmak istediklerini" dile getiriyor. Ancak bu konuda da ülkeler arasında farklılıklar var. Özellikle Rus gazı ve petrolüne ambargo uygulanmasının tavsiye edilebilirliği konusunda Almanya ve İtalya başta olmak üzere çok sayıda ülkenin çekinceleri var.

Avrupalı liderler, bu konuda da haftalara ve aylara yayılan ve "Rusya hakkındaki yaptırımların Avrupa'yı değil daha çok Rusya'yı cezalandıracağı bir dikkatle" ele alınmasını istiyor. AB Komisyonu, zirvede Avrupa'nın Rus gazı ve petrolüne olan bağımlılığını bitirmek için üç aşamalı bir plan da sunacak.

AB'nin savunma stratejisi

2019’da "NATO beyin ölümü yaşıyor" diyerek Avrupa'nın kendi ordusunu kurması gerektiğini dile getiren Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un ev sahipliğindeki zirvede, 24-25 Mart'ta Brüksel'deki resmi zirve öncesi Avrupa savunması konusu da ele alınacak.

Almanya başta olmak üzere, AB üyesi ülkeler savunma bütçelerini arttırma ve ordularını yenileme konusunda olağanüstü rakamlar açıkladı. En radikal açıklama Almanya Başbakanı Olaf Scholz'dan geldi. Scholz, Alman ordusunun modernizasyonu için 100 milyar Euro ayıracaklarını, savunma bütçelerini de ülke bütçesinin yüzde 2'sinin üzerine çıkaracaklarını duyurdu.

Bir ay sonra yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin favorisi Macron, 3 Mart'ta yaptığı açıklamada, miktar vermeden savunma yatırımlarına bütçeden daha fazla pay ayıracaklarını söyledi. Ukrayna'daki çatışmalardan doğrudan etkilenen Polonya, savunma bütçesini önümüzdeki yıl yüzde 3'e çıkaracak. Finlandiya ve İsveç NATO'ya katılmaya hazırlanıyor. AB'nin ortak savunma politikasına katılmama koşuluyla Kophenag Kriterleri'ni kabul eden Danimarka, Haziran ayında bu konuda bir referandum düzenleyecek ve savunma bütçesini gelecek yıl yüzde 2'nin üzerine çıkaracak. Zirvede, bu konuda tüm üyelerin uygulayabileceği ortak bir politika ve karar belirlenmeye çalışılacak.


Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un güçlü bir Avrupa ordusu kurulmasını öngören "Stratejik Pusula" tartışması da bir sonraki zirveye kalacak. Ancak bu zirvede Ukrayna krizi çerçevesinde konu gündeme gelecek. Macron'a Avrupa ordusu kurulması konusunda en büyük desteği Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki veriyor. Ancak Morawiecki bu ordunun NATO kumandası altında olmasını istiyor. Macron ise "stratejik bağımsızlık" için Avrupa ordusunun bağımsız olmasını istiyor. Savunmasını güçlendiren Varşova hükümeti, son 3 yılda, çoğunluğu ABD kaynaklı olan 10 milyar dolarlık askeri teçhizat satın aldı. Almanya da Amerikan F-35 savaş uçaklarını almaya hazırlanıyor.

Zirvenin önemli gündem maddelerinden birisi de savaştan kaçarak Polonya başta olmak üzere komşu ülkelere sığınan 2 milyondan fazla mütecinin nasıl ağırlanacağı konusu. AB liderleri, ülkelerinin göçmenleri ağırlama kapasitelerini anlatacak. AB Komisyonu ise bunun organizasyonunu sağlamak için çalışacak.

XS
SM
MD
LG