Sabancı Center suikasti sanıklarından Fehriye Erdal’ın kendisini izlemekle yükümlü ve toplam sayıları 32 olarak açıklanan istihbarat görevlilerini atlatarak ortadan kaybolması Belçika siyasetini sarsmaya devam ediyor. Belçika Parlamentosu’nun İçişleri ve Adalet Komisyonu’nda masaya yatırılan kaçış, hararetli tartışmalara sahne oldu. Hedefteki iki isim olan İçişleri Bakanı Patrick Dewael ve Adalet Bakanı Laurette Onkelinx sorulara detaylı cevap vermekten kaçınırken Komisyon, iki bakanın görevlerinden alınması için gensoru vermeyi kararlaştırdı. Bu talebin gelecek hafta genel kurulda görüşülerek oylanması bekleniyor.
Komisyon’da yapılan toplantıda parlamenterler olayın Belçika’nın uluslararası itibarına verdiği zarar üzerinde dururlarken Dewael ve Onkelinx’in olayın gerektirdiği sorumluluğu üstlenmelerini talep ettiler. Hükümetin olaya çok geç tepki vermesi, gerekli önlemlerin alınmaması, ilgili birimler arasındaki koordinasyonsuzluk, Dewael’in olayın önemine karşın kayak tatilini kesmemesi ve konuya ilişkin bir basın toplantısı düzenlemek için Brüksel’e geldikten sonra devlete ait bir uçakla tekrar tatile gitmesi parlamenterlerin en çok eleştirdikleri konuları oluşturdu
Onkelinx, Erdal’ın 28 Şubat’ta Bruges Ceza Mahkemesi tarafından verilen karara kadar masum ve özgür biri olduğu görüşünü yineledi. Kararaın temyiz süreci bulunduğuna da dikkat çeken Adalet Bakanı, bu süreç sonuçlanana kadar DHKP-C’ye yönelik ek önlemlerin devreye sokulamayacağını söyledi. Dewael ise Erdal olayında “hukuk devleti” kurallarının uygulandığını savundu.
Belçika Senatosu’nun istihbarat servisini izlemekle görevli komitesine bilgi veren İstihbarat Servisi Genel Müdürü Koen Dassen ise , “Fehriye Erdal’ın kaçabileceği” ve “bu olasılığa karşı alınması gereken önlemleri” içeren bir dosyayı, Erdal’ın firarından önce İçişleri Bakanı Dewael’e gönderdiklerini açıkladı. Dassen, dosyanın birer kopyasının Adalet Bakanı Laurette Onkelinx ve Başbakan Guy Verhofstadt’a da gönderildiğini duyurdu. İstihbarat Servisi’nin başındaki ismin bu açıklamaları Erdal’ın kaçışında hükümetin dosyadan sorumlu isimlerinin ihmali yönündeki şüpheleri güçlendirdi.
Bu arada Bruges Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararda büyük etkisi olan Federal Savcı Johan Delmulle’nin DHKP-C tarafından ölümle tehdit edildiği öğrenildi. Delmulle’nin bu gelişme sonrasında polis koruması altına alındığı, aynı tehditlerin hedefi olan yargıç Freddy Troch’un ise koruma istemediği açıklandı.
