Türkiye, 2 Ağustos sabahına “Instagram yasaklandı” haberiyle uyandı. Kapsamlı bir ticaret hacmi yaratarak sosyal medyada ticaret yapanlar, reklam anlaşmaları imzalayanlar ve sanatçılar süreçten en yoğun etkilenen kesimler oldu.
Yasak hakkında Instagram ve Türkiye yetkilileri arasında görüşmeler sürerken, bu mecrayı iş için bir vitrin olarak kullananların gözü kulağı gelecek bir anlaşma haberinde çünkü onlara göre bir gün değil, bir saat bile zarara neden oluyor.
Dijital danışman Melih Aşıcı, ayakkabı mağazası sahibi Banu Yükseler, sanatçı Ekin Büyükşahin ve tur firması sahibi Uğur Biryol yasağı ve etkilerini VOA Türkçe’ye değerlendirdi.
Firmalara dijital danışmanlık yapan Melih Aşıcı’ya göre, Instagram’ın Türkiye'de alışveriş hacmi günlük 1,9 milyar liraya tekabül ediyor. “Bu, toplam e-ticaretimizin yüzde 10'unu kapsıyor” diyen Aşıcı, “Sosyal medyada ciddi bir şekilde ürünlerini satan, orada ürünlerini pazarlayan, özellikle yeni başlamış ve daha butik olarak burada iş yapan insanlar var. Doğal olarak ilk başta onları etkiledi. E-ticaretin dar gelirli kesimini etkiledi bu süreç. Şimdi onlar tabii ki bir çıkış yolu arıyor” dedi.
İnternet üzerinden ayakkabı satışı yapan Banu Yükseler’e göreyse bu mecra için paylaşılan ticaret hacmi rakamları gerçek kapasiteyi yansıtmıyor.
Sosyal medyanın ağ yapısı itibarıyla çok daha fazla insana ulaşan kapasitesine dikkat çeken Yükseler, “Gerçekten arada paylaşılan rakamlar ‘3- 5 günde şu rakama ulaştı’ diye hızlı hesaplanacak bir şey değil aslında. Çünkü birbiriyle etkileşim içerisinde olan çok fazla kanallar var. Bu sadece ‘influencerların işi durdu’ demekle işin içinden çıkılacak bir şey değil ve aslında birazcık onlara da haksızlık ediliyor. Çünkü birbiriyle beslenen bir sektördeyiz. Çok ciddi olumsuz etkileri olacak maalesef” dedi.
Ekinakis: “Fırçalarımı çöpe atmışlar, ağzımı kapatmışlar, beni susturmuşlar gibi”
Ekinakis adıyla bilinen ressam, illustratör Ekin Büyükşahin Pazar günü sosyal medyadan yükselttiği isyanını VOA Türkçe ile paylaştı. Maddi kayıp kadar sansür ve kısıtlanma da hissettiğini paylaşan sanatçı, tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
“‘Bu şey hoşumuza gitmedi, kapatalım’ hareketi karşısında, benim tam olarak hissettiğim şey, alıp fırçalarımı çöpe atmışlar ya da böyle ağzımı kapatmışlar ve beni susturmuşlar gibi bir şey çünkü ben orada hem üretimlerimi paylaşıyorum, hem satış yapıyorum. Yeri geliyor birisi için oradan kan buluyoruz. Yeri geliyor sokak hayvanları için ses çıkartıyoruz. Dünyadaki birçok şeyi takip ediyoruz. Bu 'Instagramımızı bize geri verin’ kadar basit bir şey değil. Tam tersi, bugün bu elimizden giderse ve buradaki özgürlüğümüz elimizden alınırsa gelecekte kim bilir nelerle uğraşacağız ya da nelere ses çıkarmadığımızda neler başımıza gelecek? O yüzden durumun ciddi olduğunu düşünüyorum.”
Yasağın ikinci gününde sosyal medyadan açıklama yapan İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Buğra Gökçe, “Ticaret Bakanlığı’nca 2024 yılında e-ticaret hacminin 3,4 trilyon TL ve işlem sayısının da 6,67 milyar adet olacağı öngörülüyor” dedi.
“Instagram’ın kapalı kalmasının Türkiye ekonomisine günlük maliyeti 1,9 milyar lira” diyen Gökçe, Instagram’ın sadece 52 gün kapalı kalması halinde Türkiye’nin toplam tasarruf paketi olan 100 milyar lira kadar kaybı olacağını belirtti. Gökçe, yasaklardan en ciddi etkilenecek kesiminse KOBİ’ler olacağının altını çizdi.
Turizmcilere göre yasak turizm sektörüne vurulmuş son darbe
Karadeniz turları ve kitaplarıyla bilinen tur firması sahibi ve yazar Uğur Biryol’a göre Instagram yasağı turizm sektörüne vurulan son darbe: “Tüm çalışmalarımız çok olumsuz etkilenecek” diyen Biryol’a göre, hedef kitleye ulaşmada Instagram birinci araçlardan biri.
Biryol, “Bütün turizm sektörü zaten bu sene zar zor ayakta duruyordu, ekonomik koşullardan dolayı. Rezervasyonların azlığı, programların azlığı, otellerin boşluğu, batıdaki ve güneydeki turizmin Yunanistan'a kaymış olması gibi bir sürü olumsuzluk varken, bu yapılan bütün sektörleri olduğu gibi bizi de olumsuz etkileyecek” dedi.
Belirsizlik endişesi
Melih Aşıcı pek çok satıcı için temel platformun Instagram olduğunu belirterek bir alternatif yaratmadan bir gecede yapılan kapatma işleminin büyük bir popülasyona sahip, küçük bütçeli kesimleri belirsizlikte bıraktığını belirterek, “Biz danışmanlık veriyoruz bu kesimlere. Kısa dönemde açılacak mı, açılmayacak mı? Başka bir yere yönlendirelim mi, yönlendirmeyelim mi? Çünkü bu bir başlangıç sermayesi de gerektiriyor. Başka platformlara yönlendiklerinde de orada başlangıç süreci 1-2 aylık bir alışma süreci istiyor. Dahası, bunu planlamak için ekstra bir maliyet de gerekiyor” dedi.
“Kurulu bir düzeni bozuyorsunuz. Şimdi insanların kafasında bu soru işareti var. Bu belirsizliğin sona ermesi gerekiyor. Bir tarih verilmeli. Açılmayacaksa da ‘uzun bir süre açılmayacak’ denmeli” diyen Aşıcı, insanlarda dijital platformlara yatırım yapma konusunda doğan güvensizliğe de şu sözlerle dikkat çekti: “Yatırımlar Instagram’a kaymıştı. Şimdi alternatif kanal YouTube’a yönelip bu maliyet göze alınsa bile yarın oranın kapanmayacağını bilmiyoruz. E-ticaret yapıyorsak, özellikle sosyal medyada yapıyorsak, bunun alternatifini kurmalıyız. İnsanlar artık böyle bir şeyleri düşünmeye başladılar. Bize gelen geri dönüşler de bu yönde. Neler yapmalıyız, nasıl alternatifler kurmalıyız?”
“Her platformun kitlesi farklı” diyen Aşıcı, “Instagram’ın alternatifi yok” şeklinde konuştu.
Sanatçı ve satıcıların ortak tepkisi: “Lokal düşünmeyelim, burası bizim dünyaya açıldığımız bir mecra”
Urla’da atölyesi buulunan sanatçı Ekin Büyükşahin, başta Instagram olmak üzere sosyal medyanın, onun dünyadaki sanat çevrelerine ulaşmadaki ana kanalı olduğunu belirtiyor.
Büyükşahin, “Instagram benim 2013 senesinden önce kullanmaya başladığım bir sosyal platformdu. Fotoğrafa da ilgi duyduğum için önceden sürekli fotoğraf odaklı kullandım. Gitmediğim, görmediğim galerilerden haberdar oldum. Illustratörlerden, sanatçılardan haberdar olduğum bir mecraydı. 2013'teyse ben kendi portfolyomu artık burada sunmaya karar verdim. 2013’ten beri ister İzmir'de olayım ister İstanbul’da, ister Ankara'da olayım her neredeysem hep insanlara ulaştım. Koleksiyonerlerime oradan ulaştım, sanatçılarla birlikte bambaşka projelere buradan adım attık. Dolayısıyla Instagram'ın önemi benim için çok büyük” dedi.
İstanbul’da fiziki bir ayakkabı mağazası da olan Banu Yükseler de Instagram’ın dünyaya açılan bir platform olduğunu belirterek, “Çok, çok ciddi etkilendik. Orası bizim için işimizi büyütmemizi, sunmamızı sağlayan bir vitrin. Tabii ki başta maddi anlamda etkilendik ama daha önemlisi biz bir dünya platformuna çıkıyoruz sosyal medyada. Bu yaşananlar profilimizde bir inandırıcılık kaybına da yol açacak diye düşünüyorum” dedi.
Aniden düşen etkileşimleri dış pazarda anlatmanın zorluğuna dikkat çeken Yükseler, “Biz bunu kendi içimizde tabii ki konuşuyoruz. Lokal markalarla iletişimdeyiz ve birbirimizi anlıyoruz ama bugün Amerika'daki bir müşterimize bunu anlatmak biraz zor oluyor ve orada da duruşumuzu aslında ülkemizden bağımsız global bir şekilde sunmamız gerekiyor” dedi.
Nasıl devam edecekler?
55 milyon insana ulaşacağı varsayımıyla yapılan bir planlamanın bir anda çok kısıtlı bir kitleye hapsolmasının yaratacağı maddi kayıplara dikkat çeken turizmci Uğur Biryol, "Bu platformun içerisinde bir sürü insan kendi alanına, mecrasına göre bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bu kadar çok insanı zaten takip etmek zorunda değiliz. Onlar da bizi takip etmek zorunda değil. Herkes kendi mecrasına göre bir şeyler yapıyor. Dolayısıyla İsrail’le ilgili, İsrail'in Gazze katliamlarıyla ilgili milyonlarca insan paylaşım yaptı mesela, Instagram özelinde söylersek, bununla ilgili herhangi bir kısıtlama yapmadı Instagram. Instagram'ın bunu kısıtladığı öne sürülerek bir sansür uygulandı. Sansüre karşıysanız neden sansür uyguluyorsunuz? Sansüre bu şekilde karşı çıkılmaz ki; bunun başka yöntemleri vardır” dedi.
Siyaset dünyasından ardı ardına konu hakkında açıklamalar gelirken VOA Türkçe’nin konuştuğu sanatçı, turizimci ve satıcılar belirsizlikte kendilerine nasıl bir yol çizeceklerini henüz bilmiyor. Onlara dijital danışmanlık veren uzmanlarsa yeni bir yol çizmenin imkanlarını arıyor.
Hepsinin ortak görüşüyse, dijital platformlara dönük bu ani tuşa basma hareketlerinin risklerini doğru okuyarak, maddi ve entellektüel tüm yatırımı tek bir dijital ortama yapmanın Türkiye’deki risklerinin yüksek olduğu yönünde.
Satış kanalından bakanlar hızla alternatif yollar geliştirme motivasyonundayken, sanatçı Ekin Büyükşahin, sansür ve dışa kapanmacı politikaların hızla kabullenilmesine tepkili ve bunun sonunun olmadığı düşüncesinde.
Ticaret Bakanlığı’na seslenen Banu Yükseler, “Sesimizi duyarlar mı, onu bilmiyorum ama tabii ki politikanın gücü yadsınamaz. Biraz sorumluluk almalarını, bakanlığın gerçek işlevini yerine getirmelerini bekliyoruz. Onların da kendilerinin engellendiğini duyurmaları iyi olur. Yani bir yaptırım güçlerinin olmasını talep ederim. Çünkü gerçekten dakikaların bile fark yarattığı bir süreçteyiz. Şu anda hani oturulup konuşacak, müzakerelere oturacak bir zamanda değiliz. O yüzden çok hızlı bir şekilde aksiyon alınmasını ve bizim sesimizin duyulmasını isterim” dedi.
Forum