Erişilebilirlik

Diyarbakır’da “İsrail’e tepki” gösterisinden sonra işyerlerine yapılan müdahaleler tepki çekti


İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki gösteren grupların, Diyarbakır’daki eylemleri tepki çekti.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki gösteren grupların, Diyarbakır’daki eylemleri tepki çekti.

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki gösteren grupların, İsrail sermayesiyle bağlantılı oldukları iddiasıyla iki işyerine girerek gösteri yapmasına iş örgütleri tepki gösterdi. Diyarbakır Barosu sağduyu çağrısı yaparken, saldırıların arkasına olduğu öne sürülen HÜDA PAR, iddiaları reddetti.

Diyarbakır’daki ilk eylem Burger King isimli fast food zincirinin Sur ilçesindeki şubesine yönelik yapıldı. Ellerinde dövizler taşıyan bir grup, slogan ve tekbirler eşliğinde içeri girdi. Eylemci grup içeri girerken, müşteriler restoranı terk etti. Üst katlara çıkan grup eylemini burada sürdürdü. Eyleme polis müdahale etmedi.

Bu sıralarda benzer bir eylem, kahve zinciri Starbucks’ın Bağlar ilçesindeki şubesinde gerçekleştirildi. Çok sayıda müşteri otururken içeri giren grup, slogan atarak tekbir getirdi. Grubun içeri girmesiyle müşteriler panikle sağa sola kaçışmaya başladı. Grup içeride oturarak eylemini sürdürdü. Megafonla tekbir getirerek, İsrail ve Amerika aleyhine slogan atan gruba polis müdahale etmedi.

Birçok kesimin tepkisini çeken eylemlerle ilgili ilk açıklama Diyarbakır Barosu’ndan geldi. Toplantı ve gösteri hakkına saygı duyulduğu ifade edilen açıklamada, “Bu hakkın işyerlerine girilerek, burada bulunan insanlar üzerinde korku ve paniğe sebebiyet verecek şekilde kullanılmasını asla kabul etmiyoruz. Diyarbakır Barosu olarak bu ve benzeri eylemlere karşı olduğumuzu bir kez daha belirtiyor; şiddet içerecek olaylarının meydana gelmemesi, yaygınlaşmasının önlenmesi ve yaşanabilecek her türlü olumsuz durumun önüne geçilmesi için öncelikle herkesi sağduyulu davranmaya davet ediyor, yetkililerden de gerekli önlemleri almalarını bekliyoruz” denildi.

İş örgütlerinden tepki

Eylemlerin hedefindeki işletmelerden birinin işletmecisi Ayşegül Damlar Kaya’nın yönetim kurulu üyesi olduğu Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Meclisi, saldırının münferit olmadığını savundu.

Saldırıların kentin ekonomik yapısını derinden sarstığını ve toplumun huzur ve güvenliğini tehdit ettiğini savunan Kadın Meclisi şu görüşleri paylaştı:

“Bu saldırı, kadın girişimciliğinin ve emeğinin görünür olması için verdiğimiz mücadeleye yönelik boş bir provokasyondur. Diyarbakır’daki iş insanları ve kadın girişimcilerimizin çalışma motivasyonuna yapılan bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Kentimizdeki huzur ve güven ortamının korunması için yetkilileri daha duyarlı olmaya davet ediyoruz. Saldırıyı gerçekleştirenlerin en kısa sürede tespit edilerek gerekli işlemlerin yapılmasını talep ediyoruz. Önlenebilir bu tür saldırıların bir daha yaşanmamasını ümit ediyoruz.”

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Meclisi ise saldırıyı “endişe verici” olarak değerlendirdi. DTSO Meclisi tarafından yapılan açıklamada şu görüşler dile getirildi:

“DTSO Meclisi olarak vatandaşlarımızın ifade özgürlüğü, barışçıl toplantı ve gösteri hakkını her zaman savunduk, bazı grupların bilinçli bir şekilde bu hakkını iş yerlerine girerek, burada bulunan vatandaşlarımız üzerinde korku ve endişeye neden olacak şekilde kullanmasını kabul etmiyoruz. İlimizde turizm sezonunun yaşandığı bir dönemde basında vatandaşlarımızın endişe ve korkuyla kaçışması ilimize büyük bir zarar vermektedir. Bu özel işletmeleri işleten kişiler, çalışanlar ve buralarda oturan kişilerin de bizim insanlarımız olduğunu hatırlatmak isteriz. DTSO olarak kentimize zarar veren, özel işletmelere yapılan bu saldırıları kınıyoruz, ilgili mercileri bu saldırıların yaşanmaması için gerekli önlemleri almaya davet ediyoruz.”

Bünyesinde 30’u aşkın iş örgütü bulunan Diyarbakır İş Konseyi de saldırıyı kınadı. Açıklamalarına, “Kentimizin barış ve huzur ortamını zedelemeye çalışanlara tahammül etmeyeceğiz” cümlesiyle başlayan İş Konseyi yönetimi, yaşananların vandallık olduğunu savundu.

Konsey açıklamasında, “Din adına veya İsrail protesto adı altında siyasi saiklere aracılık eden bu tip eylemlerin, kentimiz üzerinde toplumsal baskı aracı olarak kullanılması kabul edilebilir bir durumun ötesinde geçmiştir. Vandallık derecesindeki bu girişimleri kabul etmiyor, kolluk kuvvetlerini görevlerini yapmaya davet ederken, tacir ve esnaflarımızın işyerleri adeta basılarak korku ve panik havası yaratmaya çalışanları önce Allah’a sonra toplum vicdanına havale ediyoruz” görüşlerine yer verdi.

Eylemlerin arkasında olmakla suçlanan HÜDA PAR’dan açıklama

Bazı HÜDA PAR yöneticilerinin paylaşımlarında sahip çıkması nedeniyle bir kesim, bu eylemlerin arkasında HÜDA PAR’ın olduğunu iddia ediyor.

İddialar üzerine saldırı ile ilgilerinin bulunmadığını duyuran HÜDA PAR il yönetimi, yaptığı açıklamada, “Dün gece Diyarbakır Starbucks şubesinde yaşanan hadisede HÜDA PAR'ın adını zikredenler ve partimizin adını bu olaya karıştırmak isteyenler kötü ve art niyetlidir. Bu olayla hiçbir ilişkimiz yoktur” denildi.

Forum

STÜDYO VOA

Trump için sınırlı dokunulmazlık – 1 Temmuz
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:58 0:00
XS
SM
MD
LG