Erişilebilirlik

Michigan eyaletinin öfkeli Arap Amerikalı seçmenleri Biden’a oy verecek mi?


ABD’de en büyük Arap asıllı Amerikalı nüfusa sahip olan Michigan’da bazı seçmenler Başkan Biden’ın İsrail'in Gazze'de yürüttüğü savaştaki desteğine öfkeli.
ABD’de en büyük Arap asıllı Amerikalı nüfusa sahip olan Michigan’da bazı seçmenler Başkan Biden’ın İsrail'in Gazze'de yürüttüğü savaştaki desteğine öfkeli.

ABD'nin üç önemli çekişmeli eyaleti Kuzey Carolina, Minnesota ve Michigan’da on binlerce Amerikalı ön seçimlerde Demokrat Başkan Joe Biden'a oy vermek yerine bağımsız kalmayı tercih etti.

Michigan'daki Arap asıllı Amerikalılar’ın öncülük ettiği bu hareket, İsrail'in Gazze'de yürüttüğü ve Gazze’deki sağlık bakanlığına göre en az 30 bin Filistinli’nin öldüğü savaşa Biden’ın verdiği desteği protesto amacıyla başlatıldı.

İsrail'in Gazze'de kullandığı silahlar büyük ölçüde ABD tarafından finanse ediliyor ve ABD'de üretiliyor.

Kasım ayındaki seçimlerde başkanın yenilgisi için çalışan bir grup olan Abandon Biden'ın Michigan Eş Başkanı Samraa Luqman, "Ona karşı hissettiğim öfke tarif edilemeyecek kadar büyük. Trump'a karşı hissettiklerimle kıyaslanamaz bile" diyor.

Luqman’a göre Demokrat Parti'nin insan hakları ve azınlıkların korunması alanlarında daha yüksek ahlaki standartları temsil ettiği varsayımı ortadan kalktı.

Eyaletteki Demokrat seçmenlerin yüzde 13'ünü oluşturan 100 binden fazla Michiganlı 27 Şubat'taki ön seçimde Biden’a destek konusunda bir taahhüt vermedi yani bir anlamda bağımsız kalmayı tercih etti.

Michigan, ülkedeki en büyük Arap asıllı Amerikalı nüfusuna evsahipliği yapıyor.

"Bağımsız" oy kullanılması ile Biden'a bu önemli çekişmeli eyalette Arap asıllı Amerikalılar’ın oylarını kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğu mesajı veriliyor.

Biden'ın Michigan’ı kazanmadan da zafer elde etmesi mümkün ama bu yol çok daha zor.

Michigan-Dearborn Üniversitesi'nden Arap asıllı Amerikalılar üzerine araştırma yapan Amny Shuraydi, "Bu nüfusun çoğu Demokrat olarak kayıtlı. Üç seçmenden biri Cumhuriyetçi ikisi Demokrat. Ancak nasıl oy verdikleri yıla göre değişiyor" diyor.

"Arap asıllı Amerikalılar arasında tıpkı diğer seçmen grupları gibi çok muhafazakar olanlar da var, çok liberal olanlar da” diyen Shuraydi, Ortadoğu siyasetininse Arap Amerikalı ve Müslüman seçmenlerin çoğunluğunda, oy verme konusunda nihai kararlarını vermelerinde kesinlikle rol oynadığını söylüyor.

Eski Başkan Donald Trump 2016'da Michigan'ı 11 binden az bir oy farkıyla kazanmıştı. Biden 2020'de yaklaşık 120 bin oy farkla eyalette galip çıkmıştı.

Eyalette 200 bin ila 300 bin Arap asıllı Amerikalı olduğu tahmin ediliyor; ancak hepsi oy kullanma hakkına sahip değil.

Detroit'teki Wayne State Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Jeffrey Grynaviski, "Michigan'daki Arap asıllı Amerikalılar’a odaklandık çünkü seçim sonucunu değiştirecek oy sayısına neredeyse tam olarak sahipler" diyor.

Michigan'daki ön seçimin ardından Biden'ın kampanya sözcüsü, Başkan'ın, kendisine bağlılık bildirmeyen kampanyalara katılan seçmenlerin seslerine kulak verdiğini ve İsrail ile Filistinliler arasında adil ve kalıcı bir barışın sağlanması hedeflerini paylaştığını söyledi.

Biden yönetimi geçici bir ateşkes ve Gazze'ye daha fazla yardım yapılmasına yönelik çabaları son haftalarda yoğunlaştırdı. Biden’ın ekibi ayrıca yerel Arap asıllı Amerikalı toplum liderleriyle de biraraya geldi.

Grynaviski, Michigan'ın nüfusunun 10 milyondan fazla olduğunu, bu nedenle Arap asıllı Amerikalılar’ın oylarının tek başına genel seçim sonucu için önemsiz olabileceğini söylese de Başkan için endişe verici başka işaretler olduğuna dikkat çekiyor.

"Biden'ın danışmanı olsaydım endişeleneceğim tek şey Arap asıllı Amerikalı nüfus olmazdı. Gençler olurdu, çünkü iletişimde olduğum gençlerin ezici çoğunluğu tanık olduklarından iğreniyorlar" diyen Grynaviski, Michigan Üniversitesi yakınlarındaki Ann Arbor'da seçmen katılımının yüksek ama Biden’dan fazlasıyla bağımsız olduğunu belirtiyor.

Ön seçimlerde Biden’a "bağlılık göstermeyen" bir üniversite öğrencisi olan Yusef Ahmed, Kasım ayında Biden'a oy vermesinin mümkün olmadığını söylüyor.

Ahmed, Biden için "Tutumu tamamen değiştirse bile zaten çok fazla zarara neden oldu" diyor.

Adam Abusalah da 2020'de Biden'ın seçilmesine yardımcı olmak için çalıştığını, ancak başkanın 2024'te onu geri kazanmak için yapabileceği hiçbir şey olmadığını söylüyor.

Biden’ın ABD’ye insanlık ve şefkatle liderlik edecek biri olduğunu düşündüğünü ancak yerine “ikiyüzlülük”le liderlik gördüğünü söyleyen Abusalah, "Artık yeter diyoruz. Artık vergilerimizin bomba satın almaya ve Filistinliler’i bombalaması için İsrail’e daha fazla askeri yardım yapmaya gitmesini istemiyoruz. Bu paranın okullarımıza gelmesini tercih ediyoruz" diyor.

Siyasi hasar potansiyeli başkanlık yarışı ötesinde de etkili olabilir. İlerici Arap asıllı Amerikalılar, Michigan Senatosu için Kasım ayında İsrail yanlısı Demokrat Elissa Slotkin ile karşılaşması beklenen Filistin kökenli Cumhuriyetçi Michigan Senatosu adayı Justin Amash'a yönelebilirler.

Yelpazenin solunda yer alan bir ilerici olarak bile, Slotkin yerine Justin Amash'a oy verebileceğini söyleyen Luqman, "Bir de Michigan'dan Cumhuriyetçi bir senatör çıktığını görelim. Demokrat Parti'nin kaybedecek çok şeyi var, başkanlıktan çok daha fazlası" diyor.

Cumhuriyetçiler’in muhtemel adayı Donald Trump'ın Arap asıllı Amerikalılar ve ABD'nin İsrail ve Filistinliler’e yönelik politikası için daha iyi olacağını düşünüp düşünmediği sorulduğunda ise Luqman şu yanıtı veriyor:

"Ben Trump'ın dört yılını yaşadım. Ancak 30 bin masum Filistinli hayatını kaybetti ve bir Joe Biden başkanlığı daha yaşayamazlar."

Protesto oyu hareketi yayılıyor mu?

Bu arada, Michigan'daki Arap Amerikalılar tarafından başlatılan "bağımsız oy" kampanyasının yayıldığına dair göstergeler var.

5 Mart'ta yapılan Demokratlar’ın Süper Salı ön seçimlerinde Minnesota seçmenlerinin %19'u ve Kuzey Carolinalı seçmenlerin yüzde 13'ü Biden’a "bağlılık göstermedi".

Bu hareket şimdi de 12 Mart'ta ön seçim yapacak olan Washington eyaletine odaklanmış durumda.

Forum

XS
SM
MD
LG