Erişilebilirlik

G7 ülkelerinden Ukrayna'ya güvenlik taahhütleri


G7 deklarasyonunda, "Her birimiz, Ukrayna ile uzun vadeli güvenlik taahhütleri üzerinde çalışacağız" denilerek Ukrayna'nın NATO müttefikleriyle ihtiyaçları konusunda ikili görüşmeler yürütmesinin önü açıldı.
G7 deklarasyonunda, "Her birimiz, Ukrayna ile uzun vadeli güvenlik taahhütleri üzerinde çalışacağız" denilerek Ukrayna'nın NATO müttefikleriyle ihtiyaçları konusunda ikili görüşmeler yürütmesinin önü açıldı.

ABD, İngiltere ve müttefikleri bugün Vilnius'ta yapılan NATO zirvesinde Ukrayna'ya yeni güvenlik garantileri açıkladı. Amaç NATO üyeliği için çalışan Ukrayna'yı gelecekte olabilecek yeni saldırılardan korumak.

İngiliz hükümeti tarafından yapılan açıklamaya göre G7 ülkelerinin Ukrayna deklarasyonu, müttefiklerin Ukrayna'ya gelecek yıllarda savaş sona ererken vereceği destekle caydırıcılık kapasitesi ve gelecekteki olası saldırılara yanıtının çerçevesini çiziyor.

G7 ülkeleri ABD, Almanya, Japonya, Fransa, Kanada, İtalya ve İngiltere'den oluşuyor.

G7 deklarasyonunda, "Her birimiz, Ukrayna ile uzun vadeli güvenlik taahhütleri üzerinde çalışacağız" denilerek Ukrayna'nın NATO müttefikleriyle ihtiyaçları konusunda ikili görüşmeler yürütmesinin önü açıldı.

Bunlar arasında kara, hava ve deniz alanlarında güvenlik yardımı ve modern askeri teçhizat sağlanması, hava savunması, topçu ve uzun menzilli silahlar, zırhlı araçlar ve hava muharebesi gibi diğer temel yeteneklerin arttırılması yer aldı.

Ayrıca Ukrayna'nın endüstriyel altyapısının kalkınmasına destek, Ukrayna güçlerinin eğitimi ve eğitim tatbikatları, istihbarat paylaşımı ve işbirliği, siber savunma, güvenlik, güçlenme girişimleri, hibrid tehditlerle mücadele, yeniden yapılandırma ve ayağa kaldırma çalışmalarıyla Ukrayna'nın ekonomik istikrarını ve dayanıklılığını arttırma, Ukrayna ekonomisinin refahını ve enerji güvenliğini sağlayacak koşulları oluşturma yer alıyor. Rusya'nın açtığı savaştan kaynaklanan ihtiyaçları karşılayacak teknik ve mali desteğin sağlanması, Kiev'in Avrupa-Atlantik hedeflerine ulaşması için gerekli yönetim reformlarının etkili şekilde uygulanmasını sağlamak için destek sözü de verildi.

"Gelecekte Ukrayna ile görüşülerek uygun adımlar belirlenecek"

Metinde, "Gelecekte Rusya tarafından düzenlenecek bir silahlı saldırıda derhal Ukrayna ile görüşülerek uygun adımlar belirlenecek" denildi.

Ayrıca deklarasyonda Rusya'ya ekonomik ve diğer yaptırımların uygulanması ve Ukrayna ile BM Sözleşmesi'nin 51'inci maddesi çerçevesinde kendini savunma hakkını kullanırken doğacak ihtiyaçları için görüşmeler yapılması yer aldı.

Bu kapsamda, "Ukrayna ile topraklarını bir kez daha savunma zorunda kalması durumunda güvenlik garantileri ve düzenlemeleri paketi üzerinde çalışacağız" denildi.

Bunlara ek olarak Rusya'dan yaptırımlar ve ihracat kısıtlamalarıyla hesap sorulmaya devam edeceği belirtildi, savaş suçlularının ve Ukrayna'ya karşı işlenen hassas sivil altyapıya saldırı gibi uluslararası suçların hesabının sorulmaya devam edeceği kaydedildi.

"Savaş suçluları cezasız kalamaz"

"Savaş suçları cezasız kalamaz" denilen deklarasyonda "Sorumluların uluslararası hukuka uygun şekilde cezalandırılmasına olan bağlılığımızı yineliyoruz. Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi mekanizmaların çalışmalarına desteği sürdüreceğiz" ifadeleri kullanıldı.

Öte yandan Rusya'nın Ukrayna'da neden olduğu zararı karşılayıncaya kadar mal varlıkları üstündeki kısıtlamaların süreceği belirtildi.

Rus saldırganlığının neden olduğu zarar, kayıp veya yaralanmaların tazminine yönelik uluslararası bir mekanizmanın kurulması gereğine vurgu yapılan açıklamada uygun mekanizmaların geliştirilmesi için çalışılacağı belirtildi.

Ukrayna'dan beklentiler

Deklarasyonda Ukrayna'dan beklentiler de yer aldı.

Bunlar, "Ortakların güvenliğine pozitif katkı sağlamak ve ortakların desteğiyle şeffaflıkla hesapverirlik ölçütlerini güçlendirmek, ordunun demokratik sivil kontrolunu güçlendirmek ve Ukrayna'nın savunma kurumları ve sanayisinde verimliliği ve şeffaflığı arttıracak savunma reformları ve modernizasyonda ilerleme sağlamak" olarak sıralandı.

Metinde "Bu çaba, Ukrayna gelecekte Avrupa-Atlantik topluluğuna üyelik yolunda ilerlemeye devam ederken ileriye götürülecektir" denildi.

ABD Başkanı Joe Biden geçtiğimiz günlerde Ukrayna'nın NATO üyeliğine savaş sırasında katılmasının mümkün görünmediğine dikkat çekmişti. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, üyelik için bir takvim belirlenmemesinden duyduğu hayal kırıklığını dile getirse de Vilnius zirvesinin genel olarak olumlu sonuçlandığını belirterek açıklanan güvenlik taahhütlerini memnuniyetle karşıladı.

Ancak Zelenski daha fazlasını talep ederek Ukrayna'nın uzun menzilli silahlara duyduğu ihtiyacı zirvede ABD Başkanı Joe Biden'a ileteceğini belirtti.

Karşılıklı güvenlik garantilerine dayanan askeri bir ittifak olan NATO’nun bir üyesine yapılan saldırının tüm üyelere yapılmış sayılması nedeniyle Ukrayna'ya verilen askeri taahhütler dikkatle seçiliyor. Rusya ile tam teşekküllü savaşa girilmesi riski azaltılmaya çalışılıyor.

Zelenski bugün zirvede Ukrayna'nın Rusya'ya karşı taarruzunda daha fazla silah sağlaması için ABD, Kanada, Almanya, İngiltere, Japonya ve Hollanda ile ikili görüşmeler yapıyor.

Biden: "Deklarasyon G7'nin uzun vadeli desteğinin göstergesi"

ABD Başkanı Joe Biden, deklarasyonun G7 ülkelerinin Ukrayna'ya desteğinin uzun vadeli olacağının açık göstergesi olduğunu söyledi.

Biden'ın yanında konuşan Zelenski ise Ukrayna'ya müttefik ülkelerle ikili görüşme yolunu açan deklarasyonun "önemli bir güvenlik zaferi" olduğunu kaydetti.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da, Ukrayna'nın güvenliği üstüne çalışma çerçevesi oluşturan G7 deklarasyonunun Kiev'e desteğin uzun vadeli olacağını gösterdiğini söyledi.

Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, deklarasyonla Ukrayna'yı NATO'ya yakınlaştıran bir dizi adım atıldığını kaydetti.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, G7'nin çizdiği bu çerçevenin Kiev'in güvenebileceği uzun vadeli bir strateji oluşturduğunu söyledi.

Japonya Başbakanı Fumio Kişida statükoyu güç kullanarak tek taraflı değiştirme çabalarının dünyanın hiçbir yerinde kabul edilmeyeceğini söyledi.

Kiev ile 31 ülkeden oluşan ittifak arasındaki işbirliğini arttırmak için tasarlanan yeni bir format olan yeni NATO-Ukrayna Konseyi'nin ilk oturumu da bugün yapılıyor.

NATO, Sovyetler Birliği'nden gelecek olası saldırılara karşı müttefikleri savunmak için 1949'da kurulmuştu. Soğuk Savaşın sona ermesinin ve bazı batı ülkelerinin Moskova ile bağlarını iyileştirmeye çalışmasının ardından 2002'de benzer bir NATO-Rusya Konseyi kurulmuştu.

NATO Rusya ile bu temasını Rusya'nın 2014'te Kırım'ı işgalinin ardından ve Ukrayna'nın doğusunda destek verdiği savaşçılar aracılığıyla savaşmaya başlamasının ardından durdurdu.

Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesi savaşı Avrupa'nın kapısına getirdi ve Soğuk Savaş dönemi düşmanlıklarının canlanmasına neden oldu.

NATO Ukrayna'nın Rusya ile savaş sürerken üye olmasına izin verilmemesi gerektiğini söylüyor. Washington ve Berlin de ittifakı Moskova ile doğrudan çatışmaya sokacak adımlara karşı uyarıyor.

Forum

STÜDYO VOA

ABD’nin İsrail’in Hizbullah’a yönelik saldırısından haberi yok – 18 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:58 0:00
XS
SM
MD
LG