Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından haklarında serbest bırakılmaları kararı alındığı halde hala cezaevinde tutulan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve iş adamı Osman Kavala hakkındaki tutukluluk kararı kaldırılmazsa, bir sonraki Komite toplantısında "daha fazla adım atılacağı" uyarısında bulundu.
AİHM kararını uygulamadığı için Türkiye hakkında "ihlal prosedürü" başlatan Bakanlar Komitesi, Osman Kavala ile Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın derhal serbest bırakılmalarını istedi.
Komite, "İlave önlemler almadan önce Türk makamlarını bir kez daha, Komite ile en yüksek seviyede yakın ilişkiye geçmeye şiddetle çağırıyoruz" diyerek, Kavala ve Demirtaş dosyalarına ilişkin ek adımların, 19-21 Eylül 2023 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan bir sonraki özel toplantıda ele alınacağı uyarısı yaptı.
AİHM kararlarının uygulanıp uygulanmadığını denetleyen Bakanlar Komitesi, 5-7 Haziran tarihlerinde Strasbourg'da yaptığı toplantıda, Türkiye'den Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve Cem Vakfı'nın da aralarında olduğu 5 dosyayla birlikte, 19 ülkeyi ilgilendiren 38 karar aldı. Komite ayrıca, 78 hüküm ve kararla ilgili 16 farklı ülkeyi ilgilendiren 31 adet nihai karara da imza attı.
Osman Kavala dosyasına ilişkin son uyarı
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 46. maddesi uyarınca, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararları ilgili devletler için bağlayıcıdır" maddesinden hareketle AİHM kararlarını denetleyen Bakanlar Komitesi, daha önce defalarca uyardığı halde Osman Kavala'yı serbest bırakmayan Türk hükümeti hakkında "ihlal prosedürü" başlatmıştı.
İşadamı Osman Kavala'nın "suç işlediğine ve art niyet güttüğüne ilişkin makul şüpheyi destekleyecek herhangi bir delil olmaksızın tutuklu kalmaya devam ettiği", Anayasa Mahkemesi'nin Kavala'nın şikayetini yeterince "hızlı" gündeme almadığı ve AİHS'in 46. maddesi uyarınca başvuranın tutukluluğunun devamının 5. ve 18. maddenin ihlallerinin sürdüğü belirtildi.
Komite kararında, davalı devletin "Sözleşme'nin 46. maddesi uyarınca Kavala'yı derhal serbest bırakma zorunluluğu" olduğu halde, Osman Kavala'nın tutuklu kalmaya devam ettiğine dikkat çekerek, "Sonuç olarak, Türkiye'nin başvuranın tutukluluğuna son vermek ve derhal serbest bırakılmasını sağlamak için gerekli tüm önlemleri alması gerektiğini" bir kez daha hatırlattı.
Türkiye hakkında Kavala dosyasıyla ilgili "ihlal prosedürü" başlatıldığına dikkat çeken Komite yayınladığı kararda; "Tekrarlanan çağrılara rağmen Sayın Kavala'nın tutuklu kalmasına bir kez daha derinden üzüldük. Komite, Osman Kavala'nın derhal serbest bırakılması ve Türk makamlarıyla en üst düzeylerde ve İrtibat Grubu aracılığıyla yoğunlaştırılmış ilişkisi için; yargı dahil Türk makamlarını başvuranın derhal serbest bırakılmasını sağlamaya şiddetle davet etmiştir" denildi.
"Eylül toplantısında ek önlemler"
Komite kararında, "AİHS'in 46/5'inci maddesi uyarınca, başvuranın serbest bırakılmaması durumunda, en geç Eylül 2023'teki toplantıda hangi ek önlemlerin alınması gerektiği değerlendirilme kararı alınmıştır. Sekretaryaya, bu tür önlemler için olası seçenekleri ortaya koyan bir belgeyi bu toplantıdan önce hazırlaması talimatı verilmiştir" denildi.
Komite kararında tüm üye devletlere, Genel Sekreter’e ve diğer ilgili Avrupa Konseyi organlarına ve gözlemci devletlere, "Türkiye ile üst düzey temaslarını daha da yoğunlaştırmaları" çağrısında bulundu.
Demirtaş ve Yüksekdağ kararı
Bakanlar Komitesi, Selahattin Demirtaş kararında, AİHM'in Demirtaş'ın da, "suç işlediğine dair makul şüpheyi destekleyecek deliller olmaksızın tutuklandığını" tespit ettiğini belirterek, "tutuklanmasının ve tutuklu yargılanmasının gizli bir amaç güttüğünü; milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılmasının ve siyasi konuşmalar nedeniyle cezalandırılması için ceza kanununun uygulanma şeklinin öngörülebilir olmadığını" vurguladı. Kararda şu ifadelere yer verildi:
"Komite, önceki çağrılarına ve ara karara rağmen başvuranın tutuklu kalmasından dolayı derin üzüntülerini dile getirdi. Demirtaş'ın tutuklanmasının çoğulculuğu bastırmak ve siyasi tartışma özgürlüğünü sınırlamak gibi gizli bir amacı güttüğünü göz önünde bulundurarak, yetkilileri, yargılama tamamlanana kadar tutuklamaya alternatif tedbirler araştırarak, başvuranın derhal serbest bırakılmasını sağlamaya çağırdı. Komite davayı bir sonraki incelemesinde başvuranın durumu aynı kalırsa, daha fazla adım atmaya karar verdi."
Komite yetkililerden, HDP eski eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın da "derhal serbest bırakılmasının sağlamasını" istedi. Her iki davanın da Eylül toplantısında yeniden ele alınacağı uyarısı yaptı.
Aleviler ve zorunlu din dersleri
Alevi kişi ve kurumlar tarafından "zorunlu din dersleri ve din eğitimi konusunda eşitlik" başvurusunu da değerlendiren Bakanlar Komitesi, "Komite, Devlet tarafından sağlanan dini kamu hizmetlerindeki dengesizliği kısmen ortadan kaldırabilecek son gelişmeleri memnuniyetle karşıladı ve yetkilileri bu önlemlerin pratik etkisi hakkında bilgi vermeye" davet etti.
Cem evlerinin aydınlatma masraflarının devlet tarafından karşılanması için alınan yasal tedbirleri memnuniyetle karşıladıklarını belirten Bakanlar Komitesi, bu konuda dava açan Cumhuriyetçi Eğitim ve Kültür Merkezi Vakfı dosyasını kapatmaya karar verdi.
Ancak zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersleriyle ilgili olarak tespit edilen eksikliklerin giderilmesi için yetkililerin "herhangi bir önlem almamasının derin bir üzüntüyle kaydedildiği" vurgulandı.
Komite, Türk eğitim sisteminin Devletin çeşitli din, mezhep ve inançlara karşı tarafsızlık görevini yerine getirmesi, çoğulculuk ve nesnellik ilkelerine saygı duyması ve çocuklarına uygun seçenekler sunması için gerekli önlemleri almaya şiddetle çağırdı. Sünni İslam'dan farklı bir dini veya felsefi inanca sahip olan ebeveynlerin, öğrencilerin ebeveynleri dini veya felsefi inançlarını açıklamak zorunda olmaksızın zorunlu din eğitiminden vazgeçmelerinin sağlanmasını istedi.
Zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri konusunda ilk kararın 2008 yılında kesinleşmesinden bu yana herhangi bir ilerleme kaydedilmemesi nedeniyle, bu davaların en geç Haziran 2024'teki toplantıda yeniden ele alınmasına karar verildi.
Bu konuda somut ilerleme olmaması halinde Sekretarya'ya, bir sonraki incelemesinde Komite tarafından değerlendirilmek üzere "bir geçici karar taslağı hazırlaması" talimatı verildi.