Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, hafta başında aksi yönde açıklama yapmış olmasına rağmen karar değiştirerek Cumhur İttifakı’na katılmaya onay verdi. Böylece Cumhur İttifakı AKP, MHP ve BBP’nin yanısıra Yeniden Refah Partisi’nin de katılımıyla dörtlü yapıya dönüştü.
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) açıkladığı seçim takvimi uyarınca siyasi partilerce ittifak protokolü sunulması için tanınan süre bugün saat 17.00’de doldu. Sürenin dolmasından hemen önce Cumhur İttifakı’nın ittifak protokolü YSK’ya sunuldu.
Böylece 24 Haziran 2018 öncesinde Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile Büyük Birlik Partisi (BBP) işbirliğine dayalı Cumhur İttifakı’nın yeni resmi ortağı Yeniden Refah Partisi oldu.
Cumhur İttifakı’nın dörtlü yapısının yanısıra Hür Dava Partisi (HÜDAPAR) ise AKP listesinden vekil adaylıklarıyla Cumhur İttifakı’nın gayri resmi ortağı haline geldi.
Oysa Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “14 Mayıs Pazar günü yapılacak olan milletvekili seçimlerine herhangi bir ittifaka dahil olmadan müstakil olarak girme kararı almış bulunuyoruz. Yeniden Refah Partimizin cumhurbaşkanı adayı olarak YSK’ya başvuru gerçekleştiriyorum. Erbakan hocamız vefat ettiğinde ‘Erbakan hocamız vefat etti diye film bitti zannetmeyin film yeni başlıyor’ demiştik. 50 yıllık Milli Görüş tecrübemizle yeniden iktidara geleceğiz. Bu aziz milletin yüzünü yine refahla güldüreceğiz” demişti.
Milli Görüş’ün kurucu lideri Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan, sadece dört gün önce, 20 Mart’taki bu açıklamasıyla, ayrı milletvekili listesiyle yarışma kararıyla birlikte 100 bin yurttaş seçmen imzasıyla aday olmak üzere YSK’ya başvurmuştu.
Erbakan: “Erdoğan ile görüştüm, prensiplerde uzlaştık”
AKP tarafı ise, Genel Başkanvekili Binali Yıldırım’ın başkanlığında Fatih Erbakan ile diyaloğunu sürdürdü ve bugün itibariyle karar değişikliğini sağladı. Yeniden Refah Partisi, bugün YSK’ya teslim edilen ittifak protokolüyle Cumhur İttifakı’nın çatısı altında Genel Seçimler’e girme kararı aldı.
Cumhur İttifakı’nın protokol metni, AK Parti adına Ali İhsan Yavuz, MHP adına Feti Yıldız, BBP adına Ahmet Yelis, Yeniden Refah Partisi adına ise Bayram Sakartepe ve Selçuk Geyveli tarafından YSK Başkanı Ahmet Yener’e teslim edildi.
Bugün saat 17.00 itibariyle seçmenden aday gösterilmek üzere 68 bin 952 imza toplamış olan Fatih Erbakan ise, parti genel merkezinde saat 18.00’de kameralar karşısına geçti ve Cumhurbaşkanı adaylığı başvurusunu sonlandırdığını açıkladı.
“Cumhurbaşkanımız” dediği Erdoğan ile bizzat görüştüğünü belirten Erbakan, “Başından beri dile getirdiğimiz prensiplerimizde de uzlaşma sağlandı. Cumhurbaşkanımız da önümüzdeki hafta genel merkezimizi ziyaret edecek” açıklaması yaptı.
Erbakan, Cumhur İttifakı’na muhalif siyasi partileri “ideolojik blok” olarak nitelendirdi ve karşı oldukları bu bloğu da dikkate alarak karar değiştirdiklerini anlattı.
Cumhur İttifakı “milli duruş birlikteliği” iddiasında
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bayram Sakartepe, “14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde vatanımızın ve milletimizin ali menfaatleri için Yeniden Refah Partisi olarak Cumhur İttifakı'na katıldık. Hayırlı, uğurlu olsun” açıklaması yaptı.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz da, “Cumhur İttifakı'nı oluşturan siyasi partiler kendi hükmü şahsiyetlerini ve özgün siyasi kimliğini muhafaza ederek ittifaka katılmaktadırlar. Bu birliktelik koltuk ve makam pazarlıkları ve paylaşmaları üzerine değil, milli bekayı esas alan, ahlaki ve siyasi uzlaşma temelli bir birlikteliktir. Bu ittifak, Türkiye'ye yönelik iç ve dış kaynaklı hasmane girişimler karşısında milli bir duruşun resmidir” diye konuştu.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız da, “Cumhur İttifakı, Türkiye'nin maruz kaldığı saldırılara karşı yerli ve milli bir duruşun doğal sonucu olarak ortaya çıkmıştır” dedi.
BBP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Yelis ise, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'nin Yeniden Refah Partisi ile temas kurarak sürece katkı sağladığını anlattı.
Kadın haklarında taviz verilmesinde mi uzlaşıldı?
Son olarak Fatih Erbakan, önceki gün katıldığı televizyon programında, “Bizim AK Parti ile milletvekilliği pazarlığımız olmadı. Prensiplerimizle ilgili bir mutabakat olmadan bize 100 milletvekili de verseler orada yer almazdık” ifadesini kullanmıştı.
Şimdi, Yeniden Refah Partisi’yle eğer “milletvekili listesinde ortaklaşma” yönünde müzakere yürütülmediyse AKP tarafınca “6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un kaldırılması, nafaka hakkına sınırlandırılma getirilmesi” gibi taleplere olumlu yanıt verilip verilmediği merak konusu oldu.
Önceki hafta ittifak görüşmeleri kapsamında, Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Doğan Aydal, AKP’nin 30 maddelik taleplerden hiçbirine “hayır” yanıtını vermediğini söylemişti.
AKP cephesinden ise önce Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, 13 Mart günü kadın haklarıyla ilgili herhangi bir değişiklik adımı atılmayacağını savunmuştu. Yanık, "6284 sayılı Kanun'un ruhuyla ve mevcudiyetiyle varlığı son derece önemlidir. Varlığının tartışmaya açılması dahi bizce kabul edilemez” demişti.
Bakan Yanık’ın tepkisiyle eş zamanlı AKP adına ittifak müzakeresini yürüten Binali Yıldırım da, bu konuları hiç konuşmadıklarını açıklamıştı.
AKP’li Özlem Zengin hedef tahtasına konmuştu
AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, 6284 sayılı kanundan vazgeçilerek kadın haklarında gerileme yönünde adım atılması talebine tepki göstererek, “6284 kırmızı çizgimizdir” açıklaması yapmıştı.
Bu açıklaması üzerine özellikle sosyal medyada ve Yeni Akit gibi yayın kuruluşlarınca hedef alınarak, AKP’den ihraç edilmesi talep edilen Zengin, tutum değişikliğinde bulunmadı. Zengin, hedef alınmasıyla ilgili ise “Bu konu kadınları fevkalade rahatsız ediyor. O kadar çok destek aldım ki 'sade' kadınlardan ve erkeklerden... Saldıranlar hakikaten azınlık... Yalnızlık sorun değil benim için. Bugünlere gelirken tek başıma savunduğum çok konu oldu. Kadın meselesi, siyasette öğütlenmeyecek kadar büyük ve önemli bir Türkiye meselesi..." açıklaması yapmıştı.
Yeniden Refah Partisi ve Erbakan’ın hafta başında Cumhur İttifakı’na katılmama kararı açıklaması yapmamasının faturası da Zengin’e çıkarılmaya çalışılmıştı.