Reuters haber ajansının Amerikan ekonomisinin sağlığına ilişkin yayınladığı analiz habere göre, ekonominin güçlü olduğuna ilişkin işaretler, Hazine tahvillerinin getirisinin yükselmesi ve ABD Merkez Bankası'nın (FED) enflasyonla mücadeleye karşı şahin tavır takınacağı beklentilerine rağmen borsayı canlı tutuyor. Ancak bazı yatırımcılar, borsadaki canlılığın uzun sürmeyeceği görüşünü dile getiriyor.
İstihdam, perakende satışlar ve enflasyona ilişkin verilerin beklenenden iyi gelmesi, FED'in faiz oranlarını daha ne kadar yükselteceğiyle ilgili tartışmaları arttırdı ve Hazine tahvili getirilerini yukarı çekti. Hazine tahvili getirilerinin artması, borsalarda işlem gören hisseler açısından olumsuz bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Güçlü veriler, Wall Street'te 2022 sonunda ekonominin resesyona gireceği yönünde artan kaygıları da yatıştırdı ve yatırımcıları, en azından şimdilik, özsermayelerini ellerinde tutmaya teşvik etti. S&P 500 endeksi, 1 Ocak'tan bugüne yüzde 6,6 yükseldi. Bu gelişme, 10 yıllık Hazine tahvili getirilerinin yaklaşık 50 baz puan artmasına rağmen yaşandı.
“Küresel fon idarecilerinin resesyon beklentisi yüzde 77’den yüzde 24’e düştü”
Bank of America Küresel Araştırma'nın kısa süre önce yaptığı bir anket, şu anda küresel fon idarecilerinin sadece yüzde 24'ünün resesyon beklentisi içinde olduğunu gösteriyor. Bu oran, Kasım ayındaysa yüzde 77'ydi.
Japon mali hizmetler firmsı Nomura Securities'den Charlie McElligott, "Herkes, 2023 başında, yılın ilk yarısında resesyona girileceği düşüncesi içindeydi. Hazırlıksız yakalandılar çünkü hem iç hem de küresel büyüme çok daha dirençli çıktı" dedi.
Yatırımcıların kararlılığı, ağırlıklı olarak teknoloji firmalarının işlem gördüğü Nasdaq Composite endeksinin sergilediği dirençte de gözlenebilir. Bu şirketlerin hisseleri geçen yıl yüksek getirilere karşı hassastı. Nasdaq, 2022'de yüzde 33'lük bir kayıp yaşamıştı.
Mali hizmetler firması JPMorgan'ın bir raporuna göre, tarihsel gerilemeye bakıldığında Nasdaq'da, FED'in bu ayın başındaki toplantısından bu yana iki yıllık getirilerdeki artışa göre yüzde 5 ila yüzde 10 satış olması gerekiyordu. Oysa bunun yerine Nasdaq, bu sürede binde 3 yükseldi ve 1 Ocak'tan bu yana da yüzde 13,3 arttı.
Bazı yatırımcılar, özellikle getirilerin artmaya devam etmesi durumunda, piyasa direncinin daha uzun süre devam etmesi olasılığını düşük görüyor. Yüksek Hazine tahvili getirileri, hisse değerlerini düşürebilir. Bunun nedeni, Hazine tahvillerinin sermaye yatırımında rekabet oluşturması, şirketlerin borçlanma maliyetlerini arttırması ve hisse değerlerine zarar vermesi.
Birçokları ayrıca resesyonun ertelendiği, ancak önlenmediği görüşünde. Özellikle enflasyonun yeniden yükselişe geçmesi durumunda FED'in fiyatları indirmek için faizleri daha yüksek oranda daha uzun süre arttırma yoluna gitmek zorunda kalması yılın ikinci yarısında ekonomiyi ciddi bir gerilemeyle karşı karşıya bırakabilir.
“FED henüz işini bitirmedi”
Özel sermaye firması Apollo Global Management'tan başekonomist Torsten Slok, "Sermaye piyasası, FED'in frene daha fazla basacağı ve daha fazla kazancın azalma riski altına gireceği gerçeğinden hiç hoşlanmıyor. Herkes, borsa taban yapmışken alım yapmak istiyor. Ancak enflasyon yüzde 6,4 ve FED henüz işini bitirmedi" diyor.
Yatırımcıların ekonominin güçlü seyretmesi nedeniyle kaygılandığına ilişkin işaretler şimdiden belirdi. S&P 500 endeksi dün yüzde 1,4 düştü. Bunun kısmi nedenlerinden biri, Amerikan üretici fiyat endeksinin beklenenden daha fazla yükselmesiydi.
Borsanın düşme eğilimine hazırlanan yatırımcılar, son haftalarda hisse değerlerini olumsuz etkileyen başka faktörlerin de ortaya çıkmaya başladığına dikkat çekiyor. Hazine bonusu getirilerini enflasyondan arındırarak ölçen reel getiriler yükselmeye başladı. 10 yıllık Enflasyon Korumalı Hazine Tahvilleri'nin getirisi, Ocak ayı başından bu yana en yüksek seviyeye yaklaştı. Bu gelişme, ABD Hazine tahvillerine kıyasla çok daha riskli olarak kabul edilen hisselerin cazibesini yitirmesine yol açabilir.
Artan tahvil getirileri ayrıca ABD dolarının değerindeki düşüşü de durdurdu. ABD dolarının değeri, 2022'nin ikinci yarısında, çıktığı son 20 yılın en yüksek seviyesinden düşmüştü. Ancak dolar şimdi başka para birimleri karşısında bulunduğu yılın en düşük seviyesinden yaklaşık yüzde 3 değer kazandı. Doların güçlü olması, çok uluslu Amerikan firmalarının ve ihracatçıların elde ettiği karı düşürüyor.
“Piyasaların yükseliş eğilimine geçtiği anlamına gelmiyor”
Bank of America anketine katılan fon işletmecilerinin yüzde 66'sı, hisselerde Ekim ayında başlayan ve S&P 500'ün Ekim'de yüzde 14 değer kazanmasını sağlayan yükselmenin, düşüşte olan bir piyasada yaşanan toparlanma olduğunu, piyasaların yükseliş eğilimine geçtiği anlamına gelmediğini ifade etti.
Ancak yine de bazı yatırımcılar, risklerin hisselerin avantajına olduğunu ve FED'in para politikasını sıkılaştırma adımlarının büyük çoğunun geçmişte kaldığını düşünüyor.
Varlık yönetimi firması Janus Henderson Investors'dan kıdemli portfolyo stratejisti Lara Reinhart, teknoloji hisselerinden kaçındığını, bunun yerine enflasyona karşı tedbir olarak hissedarlarına kar payı dağıtan şirketlerin hisselerine odaklandığını söylüyor.
Öte yandan hisseler, perakende yatırımcılarından büyük destek görüyor. Menkul kıymetler firması Vanda'ya göre bu yatırımcılar, son bir ay içinde Amerikan hisselerine günde 1 milyar 510 milyon dolar gibi rekor düzeyde para pompaladı.
Vanda'dan analistler, "Perakende yatırımcılarının para piyasaları fonlarında tuttukları yeterli miktarda sermayesi bulunuyor. Bu para, gelecekte piyasa getirilerine ilişkin güvencenin yaygın olarak artmasıyla beraber sermaye alanına aktarılabilir" ifadelerini kullandı.