Türkiye’de muhalefet cephesi, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın olağanüstü hal (OHAL) uygulamasıyla cezalandırmalar olacağı yönündeki açıklamasına tepki gösterdi. Muhalefet depremzedelere yönelik koordinasyonla yardım yapılmasına öncelik verilmesi çağrısı yaptı.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter mesajıyla bölgede zorlu şartlarda görevli kamu personeline moral amaçlı ikramiye ödemesi yapılması çağrısı yaptı. Kılıçdaroğlu, "Deprem bölgesinde çalışan ya da bölgede görevlendirilen kamu personeline acilen 2 maaş ikramiye yatırın. Kötü durumdalar, hizmet vermeye çalışıyorlar. Her şeyi biz mi öğreteceğiz size, devlet yönetin devlet!" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Antakya’da vekiller Mehmet Güzelmansur ve Ali Şeker ile birlikte “Antakya'da koca mahalleler göçmüş durumda... Hijyen sorunu var, su sorunu var, açlık sorunu var. Buraya gelebildiği kadar çadırın, seyyar tuvaletlerin gelmesi lazım. Antakya'ya devletin ve milletin şefkatli elinin bir an önce ulaşması lazım” dedi.
Özel, “Öncelikle; buraya gelebildiği kadar çadırın gelmesi lazım, buraya seyyar tuvaletlerin gelmesi lazım. Az sayıda seyyar mutfak var, bunların hızla artırılması lazım. Ve Antakya'ya devletin ve milletin şefkatli elinin bir an önce ulaşması lazım. Antakya'da ilk andan bugüne kadar yaşanan şey büyük bir koordinasyonsuzluk. Yöneticilerin koordinasyonsuzluğuyla merkezi yönetimin yerel yönetimle koordinasyon kuramamasıyla karşı karşıyayız. Ayrıca vatandaşın umutsuzluğu artık öfkeye dönüşmüş durumda. Bir an önce çadır, ısıtıcı, mutfak, her türlü hijyen malzemesi ve seyyar tuvaletlerin buraya gelmesi gerekiyor” diye konuştu.
“Askerimize-jandarmamıza değil iktidara tepki gösteriyoruz”
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ise, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Erdoğan’ın açıklamasında CHP’ye yönelik suçlamalarına karşı Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve Jandarma Genel Komutanlığı’na sahada acilen müdahalelere katılma emri verilmediği için iktidarı eleştirdiklerini belirtti. Kesinlikle CHP’nin Erdoğan’ın iddia ettiği üzere askeri ve jandarma güçlerini hedef alması gibi bir durum olmadığını vurguladı.
HDP: Ölümler yanlış kentleşme ve rant düzeni sonucu
HDP Kriz Koordinasyon Merkezi adına Örgütlenme Komisyonu Eş Sözcüsü Mahfuz Güleryüz, “Sivil toplumu ve siyasi partileri dahil etmeyen, her şeyi merkezi olarak yapmak isteyerek bunu da beceremeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. İktidar enkazın altında kalmıştır. Ölümleri kader olarak gören, açıklamalarıyla halkı tehdit eden bir iktidar var karşımızda. Dünya deneyimlerinin bize gösterdiği şudur; doğal afetler kader değildir. Afetler sonrası gerçekleşen ölümler, yanlış kentleşme ve rant düzeninin sonucudur. Şimdi kader böyleymiş demelerini kabul etmiyoruz” dedi.
Güleryüz, HDP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, Maraş, Hatay, Antep, Osmaniye, Malatya, Adıyaman, Urfa, Diyarbakır, Adana ve Kilis ile Kuzey Doğu Suriye’nin etkilendiği depremden dolayı acı çekildiğini vurguladı. “Yüreğimiz ve aklımız depremzedelerle beraberdir. Yıkılmış binlerce binanın altında kurtarılmayı bekleyen yurttaşlarımız var” diyen Güleryüz, AKP iktidarına yönelik şu sorular ile “kader değil cinayet” açıklamasında bulundu:
“Soruyoruz;
• Toplanan deprem vergilerini iç etmek, çarçur etmek, duble yollara yatırmak kadere dahil midir?
• Bilim insanlarını dinlememek, göz göre göre gelen bir felakete karşı hiçbir önlem almamak kadere dahil midir?
• İnşaat ihalelerini yandaş müteahhitlere vermek, olmaz denilen yerlere binalar dikmek kadere dahil midir?
• Topa, tanka yatırım yapmak, savaşa ve çatışmaya milyar dolarlar harcamak ama iş enkaz kaldırmaya gelince ortadan kaybolmak kadere dahil midir?
• Deprem için toplama alanı olarak seçilen yerlere AVM’ler yapmak kadere dahil midir?
• Sürekli ama sürekli imar barışı affı ile suçluların cezalarını ertelemek kadere dahil midir?
Hayır, milyon kere hayır! İşte bu yüzden diyoruz ki bu kader değil cinayettir.”
Karamollaoğlu: "Sustuk ama halen işinizi yapmıyorsunuz"
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da “Acılıyız, hüzünlüyüz ve artık aynı zamanda kızgınız da! İlk saatlerden beri biz, siz işinizi yapın diye sustuk; siz ise ne susuyor ne de işinizi gereği gibi yapıyorsunuz! Unutmayalım ki; hâlâ enkaz altında olan on binlerce insanımız var. Hâlâ en temel ihtiyaç maddelerine ulaşımda dahi büyük aksaklıklar var. Hâlâ atılması gereken en basit adımların atılmasında dahi büyük gecikmeler yaşanıyor maalesef!” tepkisini paylaştı.
Babacan: "Gönüllülere şükranlarımı iletiyorum"
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da, Adana Çukurova’daki Yurt Mahallesi’nde incelemelerde bulunarak “Eş zamanlı olarak bu kadar büyük bir alandaki yıkımla Türkiye yakın tarihinde karşı karşıya kalmamıştı. Bir yandan büyük bir yıkım bir yandan sınırsız, sonsuz ihtiyaçlar ama bir yandan da sınırlı kamu kapasitesiyle ve sivil çabalarla ihtiyaçları karşılama çabası var. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Türkiye’nin her yerinden kendi çabasıyla çırpınarak buralara ulaşan, kendi elleriyle toprağı, betonu kazıyarak insanlara ulaşmaya çalışan binlerce gönüllü vatandaşımız var. Hepsine tek tek şükranlarımı iletiyorum” dedi.
DEVA Partisi, genel başkan yardımcıları İbrahim Çanakçı, Cem Avşar ile Aysun Hatipoğlu, Malatya’da çalışmaları izlerken; Selma Aliye Kavaf, İdris Şahin ile Doğa Şanlıoğlu’nun ise Kahramanraş’ta incelemelerde bulunduğunu açıkladı.
