Erişilebilirlik

Sancar: “Türkiye’nin Demokratik Seçim Süreci Hedefte”


HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Anayasa Mahkemesi (AYM) gündemindeki parti kapatma davasıyla ilgili seçimden sonra karar verilmesi için bugün başvuruda bulunduklarını açıkladı. Sancar, “AYM, bu davayla ilgili işlemleri durdurmalıdır. Asıl hedef tahtasına konan şey de Türkiye’nin adil, özgür, eşit, demokratik bir seçim süreci yaşamasıdır” dedi.

Sancar, HDP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, “evrensel hukuk ilkelerine tümüyle aykırı bir süreç ve şekilde kapatma davası açıldı” görüşüyle, AYM’nin seçim yılını dikkate alarak kararlar verilmesi gerektiği yönünde mesajlar verdi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ilk iddianamesi reddedilmesine rağmen ikinci iddianamesini kabul etmesiyle AYM’nin insan hakları ve demokrasiye aykırı davrandığını savunan Sancar, bu süreçte “Partili Cumhurbaşkanı” ve “küçük ortağı MHP” tarafından HDP’nin hedef tahtasına konulduğunu ifade etti.

Sancar: “Türkiye’nin Demokratik Seçim Süreci Hedefte”
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:02:14 0:00

“Amaç demokratik siyaseti baskı altına almak, HDP’yi tasfiye etme planlarını hayata geçirmektir” diyen Sancar, “Oysa yine Türkiye’nin taraf olduğu evrensel hukuk standartlarına göre yargılama süreçleri hiçbir şekilde siyasi hedef ve saiklere dayanamaz. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bunu açıkça yasaklar ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de bu konuda çok net kararlar vermiştir. Ve bu kararların en önemlileri de Türkiye’ye karşıdır” hatırlatmasında bulundu.

Bununla birlikte, AYM’nin 5 Ocak’ta HDP’nin hesaplarını bloke etme kararı aldığını anımsatan Sancar, “Hazine yardımının yatırılacağı hesaplara bloke koyma kararı tamamıyla ve apaçık bir şekilde Anayasa’nın, kanunların ve Anayasa Mahkemesi’nin varlık nedenlerinin inkarı anlamına geliyor. Buna karşı itiraz hakkımız var. Anayasa Mahkemesi’nin de bu tedbiri kaldırması şarttır” diyerek, 4 Şubat’a kadar itiraz başvurusunda bulunacaklarını açıkladı.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın AYM’de 10 Ocak’ta sözlü görüşünü sunduğunu hatırlatan Sancar, “Şu aşamada partimize sözlü savunma yapmak üzere süre tanınması sözkonusu olacaktır. Ancak bugüne kadar partimize bu konuda bir bildirimde bulunulmamıştır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın sözlü mütalaası bize yazılı olarak tebliğ edilecek ve bize sözlü savunma yapmak üzere bir süre tanınacaktır” sözleriyle davadaki son durumu özetledi.

HDP’nin bugünkü başvurusunda ise Türkiye’de seçim sürecine ve demokrasiyle ilgili bütün ilkelere büyük zararlar verme ihtimalini gözeterek AYM’ye işlemleri durdurma çağrısı yaptıklarını açıklayan Sancar, “Bu başvuruda, davayla ilgili bütün muhakeme işlemlerinin seçimler sonrasına bırakılmasını talep ediyoruz. AYM, bu davayla ilgili işlemleri durdurmalıdır” diye konuştu.

Seçimlerde ittifak ve ortak Cumhurbaşkanlığı adaylığı meselesi

Sancar, soru üzerine Genel Seçimler’de milletvekilliği aday listeleri konusunda DEVA Partisi ile işbirliği yapılabileceği yönündeki iddiayı yalanladı. “Bu iddia bir spekülasyondur” diyen Sancar, “Bu seçimlerde HDP’nin gücü aynı zamanda sorumluluğudur. Bu gücü sorumluluk bilinci ile seçimlere en etkili bir şekilde yansıtmak da görevimizdir. Gerekli tedbirler alındı, herhangi bir sıkıntımız yok” açıklamasını yaptı.

Muhalefet cephesindeki Altılı Masa işbirliğindeki partiler tarafından açıklanacak ortak aday dışında HDP’nin bir Cumhurbaşkanı adayı çıkarması ve ikinci tur Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili soru üzerine ise Sancar, olasılıklar üzerinden yanıt vermeyeceğini kaydetti ancak aday belirleme çalışmalarını sürdürdüklerini de ekledi

Seçim takvimi belirsizliğiyle muhalefet partilerini uyardı

Türkiye’de normal koşullarda 18 Haziran 2023’te seçimlerin yapılacağını kaydeden Sancar, ”Eğer başka bir karar alınmazsa, 18 Haziran 2023 seçimleri için resmi süreç 19 Nisan 2023’te başlayacaktır. Ancak yine çeşitli kulis bilgileri ve doğrudan iktidar temsilcilerinin açıklamaları 14 Mayıs’ın da seçim tarihi olarak düşünüldüğünü gösteriyor. Eğer seçimler 14 Mayıs’a alınacak olursa seçim süreci resmen 12 Mart 2023’te başlayacak. Ortada ciddi bir belirsizlik var. Bu belirsizlik HDP’yi bir kıskaca alma planından öteye hedefler içeriyor. İktidar bu davayı HDP’ye karşı bir şantaj aracı olarak kullanma niyetinde. Bu tür şantajların HDP için bir etkisi olmayacağını elbette herkes biliyor, bunu bir kez daha huzurunuzda dile getireyim. Ancak sadece HDP değildir hedefte olan. Hedefte olan seçimlerin eşit, adil ve demokratik bir şekilde gerçekleşmesi ilkesidir. Asıl hedef tahtasına konan şey de Türkiye’nin adil, özgür, eşit, demokratik bir seçim süreci yaşamasıdır. İktidar seçim sürecinin bu şekilde işlemesini engellemek için bu davayı kullanmak istiyor” dedi.

Bu noktada Sancar, Türkiye muhalefet cephesine seslenerek, “Burada meselenin HDP ile sınırlı kaldığı gibi bir düşünce çok ciddi bir yanılgı olacaktır. Seçimlere katılacak ve katılmayacak bütün partilerin bu konuda duyarlı olmaları, kendi sorumluluklarının ve görevlerinin bir gereğidir. İktidarın bu operasyonuna karşı sadece HDP’nin değil bütün demokrasi güçlerinin, demokratik ve adil bir seçim arzulayan bütün çevrelerin, demokratik bir gelecek isteyen bütün yurttaşların tepki göstermesi gerekir” diye konuştu.

Neden AYM seçim yılında dava sürecini durdurmalı?

İktidar ve parti kapatma şantajına karşı her türlü tedbiri aldıklarını da söyleyen Sancar, “Bu seçim Türkiye için tarihi bir nitelik taşımaktadır. İktidar kapatma davası dışında başka operasyonlarla da seçim sürecini kendi lehine dizayn etmeyi arzulamaktadır. Bunun için çok çeşitli hamleler yaptıklarına da hep birlikte tanık oluyoruz. Her şeyden önce hukuk devleti ilkesi AYM’ye başvurumuzun en temel dayanağıdır. Bir devletin hukuk devleti niteliği taşıyabilmesi için hukuksal güvenlik ve öngörülebilirlik ilkesinin tam anlamıyla hayata geçirilmesi gerekiyor. Şu anda seçim sürecine girerken, hem partimiz hem de seçim süreci belirsizliğe sürüklenmek isteniyor. Anayasa’nın 2. maddesindeki bir diğer ilkesi de demokrasi ilkesidir. Demokrasinin vazgeçilmez şartı seçimlerdir. Ancak seçimlerin de gerçek anlamda demokratik sayılabilmesi için eşit, özgür ve adil şartlarda yapılması gerekiyor. Bu şartlarda yoksun ortamda girilen seçimlerin meşruiyeti de çok ciddi bir şekilde sorgulama konusu olacaktır. Türkiye’de geleceğe dönük çok ciddi endişelerin ortaya çıkmasına yol açacaktır. Öte yandan yurttaşların seçme ve seçilme hakkını özgür bir şekilde kullanma hakkı da bu belirsizlikle çiğnenmektedir. Anayasa’nın 68. maddesi bu hakkı doğrudan güvence altına almaktadır” ifadelerini kullandı.

Sancar, AYM üyelerinin çoğunluğunca “evrensel hukuk ilkelerine uygun ve vicdanlarına bağlı” bir karar verileceğini inandığını sözlerine ekledi.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

XS
SM
MD
LG