Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) bir grup milletvekili, İmralı Cezaevi'nde yatan Abdullah Öcalan’ın durumuna dikkat çekmek için Adalet Bakanlığı’nın önüne yürüdü.
Ellerinde “Tecrit insanlık suçudur”, “İmralı’da hukuk uygulansın” yazılı çeşitli pankartlar taşıyan HDP’li milletvekilleri, Adalet Bakanlığı’nın önünde açıklama yaptı. Açıklamada, “Öcalan’ın yaşamına dair kaygıların arttığı kaydedilerek” şöyle denildi:
"İmralı'ya yaklaşım bizler açısından demokrasiye ve insan onuruna yaklaşımdır. Bütün alacağımız siyasi kararlarda bu yaklaşımların etkisi olacaktır. Mutlak bir şekilde tecritin uygulanması insanlık suçudur. İktidarın, mevcut hukuku Abdullah Öcalan'a da uygulaması gerekiyor.
Manipülasyon niteliğindeki söylemlere kesinlikle itibar etmeyeceğiz. Sonuç alana kadar etkinliklerimiz devam edecek. Tecrit ölümdür. Hep birlikte yol açacağız, yol bulacağız."
HDP, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan Öcalan’ın “ağır tecrit koşullarında tutulduğunu” savunarak, Öcalan’dan 25 Mart 2021’de gerçekleştirilen telefon görüşmesinden bugüne haber alınamadığını belirtiyor. HDP ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) konuya dikkat çekmek için sıklıkla eylemler düzenliyor ve basın açıklamaları yapıyor.
Demirtaş da görüşmek için başvurmuştu
Son olarak Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP'nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvurmuştu.
Demirtaş, Adalet Bakanlığı’na verdiği dilekçede “İmralı Cezaevi’nde uygulanan politikalara kalıcı şekilde son verilmesi için avukat ve siyasetçi kimliğimle, bulunduğum Edirne F Tipi Cezaevi’nden, SEGBİS marifetiyle Abdullah Öcalan ile görüşmeyi, sonrasında da kendisinin, ailesi ve avukatları ile düzenli görüşebilmesinin sağlanmasını talep ediyorum” demişti.
Demirtaş ile eş zamanlı olarak Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) de Öcalan ile görüşmek için başvuru yaptı.
Her iki partinin yöneticileri, Adalet Bakanlığı’na görüşmeye izin verilmesi çağrısı yaptı. Abdullah Öcalan’la 20 aydır hiçbir iletişim kurulmadığını dile getiren iki parti, Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’ne de (CPT), İmralı ziyaretine ilişkin açıklama yapmamaları nedeniyle tepki gösterdi.
