NEW YORK- ABD Anayasa Mahkemesi 17 Ocak’ta, Halkbank’ın “Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası”na göre ABD’de yargılanamayacağı gerekçesiyle yaptığı temyiz başvurusuyla ilgili duruşmadan bir ay önce, bir alt mahkemedeki davayla ilgili dosyanın tamamının acilen kendilerine ulaştırılmasını talep etti.
Daha önce Halkbank’ın, “Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası” kapsamına girdiği için New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’ne başvurmuş ancak Hakim Richard Berman, temyiz talebini reddetmişti.
Halkbank’ın farklı tarihlerde iki kez kararın temyizi için başvurduğu İkinci Bölge İstinaf Mahkemesi de federal mahkemeyle aynı kararı alıp, temyiz başvurusunun reddine karar vermişti.
ABD Anayasa Mahkemesi, İkinci Bölge İstinaf Mahkemesine gönderdiği yazıda, yasal prosedür çerçevesinde, Halkbank’ın daha önce temyiz talebiyle başvuruda bulunduğu bir alt mahkemedeki dökümler dahil tüm dosya kaydının mahkeme tarafından derhal tasdik edilerek acilen kendilerine iletilmesini talep etti.
Anayasa Mahkemesi, İstinaf Mahkemesi’nde kayda alınmış tüm soruşturma delillerinin, belgeler, ek dosyalar, diskler, video kayıtları, ses kayıtları ve Halkbank’la ilgili benzer tüm materyallerin ivedilikle özel kargo şirketine bağlı kuryeyle mühürlü olarak kendilerine iletilmesini istedi.
İstinaf Mahkemesi’nden ellerinde Halkbank davasıyla ilgili gizli belgeler, kayıtlar varsa bu materyalleri mühürleyip kayıt altına alınmasından sonra kendilerine ulaştırılması da talep edildi.
Anayasa Mahkemesi, eğer bazı bilgiler mahkemeye bağlı şifreli web sitelerindeyse bu linklerin de acilen kendileriyle paylaşılmasını istedi.
Dosyaların talep edilmesi nasıl yorumlandı?
VOA Türkçe’nin görüşlerine başvurduğu dava sürecini yakından izleyen hukukçular, bir ay sonra yapılacak duruşma öncesi, Anayasa Mahkemesi’nin iki kez Halkbank’ın aleyhine karar almış alt mahkemeden tüm dosya ve delilleri istemesinin ilk duruşmada kararın çıkabileceği yönünde bir işaret olduğunu iddia ettiler.
Hukukçular, alt mahkemenin daha önce Halkbank aleyhine iki kez almış olduğu kararın bir benzerini Anayasa Mahkemesi’nde de çıkabileceğini öne sürdü.