Erişilebilirlik

Çin Cumhurbaşkanı Xi'ye Sıfır COVID Sınavı


Çin'de COVID-19 önlemleri nedeniyle bunalan halk son yıllarda görülen en büyük protesto gösterilerini düzenlerken, Komünist Parti, "düşman güçlerin sabotaj ve sızma faaliyetlerine sert yanıt verme" sözü verdi.

Hafta sonunda Pekin, Şanghay, Guangzhou ve diğer birçok kentte yapılan gösteriler güvenlik güçleri tarafından sert şekilde bastırılırken, Parti'nin Merkez Politika ve Yasal İşler Komisyonu dün akşam bir açıklama yayınladı.

Açıklamada gösterilerden doğrudan söz edilmezken, daha çok partinin iktidarını uygulama konusundaki kararlılığı ortaya konuldu.

Bugün sokaklarda çok sayıda SUV, minibus ve zırhlı araç park etti, polis ve güvenlik birimleri rastgele kimlik kontrolları yaptı, kişilerin cep telefonlarını gösterilerin fotoğrafları ya da yasaklı uygulamaların olup olmadığını görmek için inceledi.

Gösteriler sırasında ve daha sonra gelen polis kontrollarında kaç kişinin gözaltına alındığı bilinmiyor.

Gösterilerin haberleri ve görüntüleri hükümetin sansür uygulamasından önce internette yayılmış olsa da, Çin devlet basını bunları tamamen görmezden geliyor.

Bu akşam Çin devlet basınının gündeminde eski Cumhurbaşkanı ve Komünist Parti lideri Jiang Zemin'in 96 yaşında hayatını kaybetmesi vardı.

Jiang, 1989'da Pekin'in Tiananmen Meydanı'ndaki öğrenciler liderliğindeki demokrasi yanlısı hareketin kanlı şekilde bastırılmasından hemen önce iktidara gelmiş, daha sonra 1990'lar ve 2000'lerin başlarında partinin katı kontrolu sürerken, ekonominin hızla büyüme dönemine başkanlık etmişti.

Açıklama, Politbüro'nun 20 Ekim'deki parti kongresinin sonuçlarını ele almak için yaptığı toplantının ardından yayınlandı.

Komisyonun açıklamasında, "Toplantıda siyasi ve hukuki organların ulusal güvenliği ve toplumsal istikrarı kararlılıkla sağlamak için etkili önlemler almasının gerekliliğinin vurgulandığı" belirtildi.

Komünist Parti'den gösterilerde "düşman güçler" vurgusu

Metinde, "Düşman güçlerin sızma ve sabotaj faaliyetlerini yasalarla uyumlu olarak kararlılıkla bastırmalıyız. Toplumsal düzeni bozan yasadışı ve suç faaliyetlerini kararlılıkla bastırarak toplumsal istikrarı ülke genelinde yeniden sağlamalıyız" ifadeleri kullanıldı.

Gösteriler, Ekim ayında yapılan parti kongresinde üçüncü kez iktidarını garantileyen ve gücünü pekiştiren Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in şimdiye kadar karşılaştığı toplum düzeyindeki en büyük meydan okumaya işaret ediyor.

Xi veya Komünist Parti, üniversite kampüsleriyle Hong Kong'a yayılan ve yurtdışında sempatiyle karşılanan gösterilerle ilgili henüz doğrudan açıklama yapmadı.

Göstericilerin çoğu milyonlarca kişinin evlere kapanmasına ya da karantinaya alınmasına neden olan hükümetin "sıfır COVID" uygulamasını eleştiriyor. Önlemler karantina altındakilerin gıdaya ve ilaca erişimini bile kısıtladı. Bu durum ekonomiyi olumsuz etkilerken, kişilerin seyahat haklarında da kısıtlamaya gidildi.

Hükümetin "düşman dış güçler" açıklaması bazıları tarafından alaya alınırken, öfkeye de neden oldu. Gösteriler sırasında özgürlük, demokrasi ve Xi'ye istifa çağrıları yapıldı.

Şincan'daki yangın haftasonundaki gösterileri tetikledi

Hafta sonundaki protestolar 24 Kasım'da Uygur Müslüman azınlığın ağırlıklı olarak yaşadığı Şincan eyaletinin başkenti Urumçi'de çıkan bir yangında en az 10 kişinin ölmesiyle tetiklendi.

Olayın ardından yangından kaçış yollarının COVID önlemleri nedeniyle kapalı olup olmadığı soruları gündeme geldi.

Yetkililer gösterilerin ardından bazı kontrolları hafifletti ve hassas grupların aşılanması faaliyetlerini hızlandırdı. Ancak sıfır COVID politikasından taviz verilmedi.

Parti geçen ay kontrolları hafifletme sözü vermişti ancak enfeksiyonlardaki tırmanış parti kadrolarını olası salgın dalgalarını önlemek için kontrolları arttırma konusunda yoğun baskı altında bıraktı.

Ulusal Sağlık Komisyonu, son 24 saatte 37 bin 612 vakanın görüldüğünü belirtti, ölü sayısı ise 5 bin 233'te sabit kaldı.

Çin üniversitelerinde protestolar

Pekin'in Tsinghua Üniversitesi'nde, başkentteki diğer okullarda ve güneydeki Guangdong eyaletinde haftasonunda öğrenci protestoları vardı. Gerilimin tırmanmaması için öğrenciler evlerine gönderildi.

AP haber ajansına göre polis baskı kampanyasını gözden uzak uygulamaya, özellikle gösterilerin boyutuna dikkat çekmeden başkalarının da gösterilere katılmasını önlemeye çalışıyor.

"Sıfır COVID" politikası Çin'de vaka sayılarının ABD ve büyük ülkelerden daha düşük kalmasını sağladı. Ancak aralarında Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) de olduğu küresel sağlık uzmanları bunun sürdürülemez bir politika olduğu görüşünü sık sık dile getiriyor. Çin ise bu söylemleri "sorumsuz" olarak değerlendirerek, dikkate almıyor.

Ekonomistler ve sağlık uzmanlarıysa Pekin'in yurtdışı seyahat yasağını milyonlarca kişi aşılanmadan kaldırmaması gerektiği görüşünde. Bu da sıfır COVID uygulamasının en azından bir yıl daha devam edebileceğini gösteriyor.

"ABD'li mahkumlara erişim zorlaştı"

ABD'nin Çin Büyükelçisi Nicholas Burns kısıtlamaların ve diğer önlemlerin ABD'li diplomatların uluslararası bir antlaşmayla garanti altına alınan Çin hapishanelerindeki Amerikalı mahkumlara erişimlerini zorlaştırdığını söyledi. Ülkeye ticari uçuşların kalmaması nedeniyle büyükelçilik personelini içeri sokmak ya da dışarı çıkartmak için charter uçuşlar düzenlemek zorunda kalıyor.

COVID'in Çin'de hayatın tüm alanında baskın olduğunu belirten Burns protestolarla ilgili ise, "Çin halkının barışçı protesto hakkına inanıyoruz. Görüşlerini açıklamaya, seslerini duyurmaya hakları var. Bu tüm dünyada temel bir haktır. Bu hakka müdahale edilmemeli ve kimsenin elinden alınmamalı" diye konuştu.

Burns, protestoları haber yapan yabancı muhabirlerin taciz edilmesi ve gözaltına alınmasına da değindi, "Basın özgürlüğünü ve ifade özgürlüğünü savunuyoruz" diye konuştu.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian ise, yabancıların gösterilere desteğiyle ilgili Pekin'in COVID'le mücadele yöntemlerini savundu ve başka ülkelerin kendi işlerine bakmasını söyledi. Zhao, günlük basın toplantısında "Umarız önce kendi halklarının sesine ve çıkarlarına kulak verir, daha sonra başkalarını hedef gösterirler" diye konuştu.

Washington üniversitelerinde Çin'deki gösterilere destek

Çin'deki gösteriler ABD'deki Çinli öğrenciler tarafından da destekleniyor. Başkentteki George Washington Üniversitesi'nde toplanan yüzlerce kişi gösterilere destek verdi. Pazar günü bir Telegram hesabından yapılan çağrı 24 saatte Instagram, Twitter ve Çin'in sosyal media uygulaması WeChat'ten yayıldı.

VOA'ya açıklama yapanların çoğu, Pekin ya da Pekin yanlısı gruplar tarafından Çin'deki ailelerinden intikam alınabileceği kaygısıyla isimlerini vermekten kaçındı.

Soyadının Dai olduğunu belirten bir Çinli öğrenci, Çin'de göstericilerin polisle yüz yüze çatıştıklarını gördükten sonra eylemlere destek kararı aldığını söyledi. Dai, dünyaya Çin halkının pes etmeyeceğini, kendi görüşleri olduğunu ve meşru hakları için mücadele edeceklerini göstermek istediğini söyledi.

George Washington Üniversitesi öğrencilerinden Tayvanlı Vanessa, gösteriye katılımın fazla olmasından duyduğu şaşkınlığı dile getirdi. "Bir Tayvanlı olarak Çin'de olanları takip ediyorum. Bu kadar çok kişinin nihayet cesaret bularak sokağa çıkmasından çok etkilendim ve çok mutlu oldum. Tayvan da yıllar önce benzer şeyler yaşadı. Bugün Tayvan'da sahip olduklarımızı elde etmemiz için çok fedakarlık yapmamız gerekti" dedi.

Soyadının Hsu olduğunu belirten Çinli ve Tayvanlı-Amerikalı öğrenci, Çin halkının aslında çok cesur olduğunu düşündüğünü ve herkesin neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bildiğini söyledi. Rejim yüzünden fikirleri olan birçok gencin elinin kolunun bağlı olduğunu belirten öğrenci, bu gençlerin kendi güvenliklerinden kaygılı olduklarını ancak Çin'deki son gösterilerin umut vaadettiğini kaydetti.

Katolik Üniversitesi Siyaset Teorisi ve Asya Çalışmaları bölümü öğrencisi Rory O'Connor ise Doğu Avrupa kökenleri ve bu bölgenin komünizm deneyimi nedeniyle Çinli göstericileri desteklemeye karar verdiğini söyledi.

XS
SM
MD
LG