NEW YORK - Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) ve BM Kadın Birimi (UN Women), “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması Günü” öncesinde küresel olarak kadın ve kız çocuklarına şiddetle ilgili kapsamlı bir rapor yayınladı.
BM raporuna göre ev, birçok kadın ve kız çocuğu için ölümcül bir yer konumunda. Rapora göre, sadece geçtiğimiz yıl dünyada kasıtlı olarak öldürülen 81 bin kadın ve kız çocuğunun 45 bini, yani yaklaşık yüzde 56'sı yakın partnerleri veya diğer aile üyeleri tarafından öldürüldü.
Rapor, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin dünya çapında en yaygın insan hakları ihlallerinden biri olduğunu hatırlatıyor. Raporda yer alan rakamlar ayrıca, kadın cinayetlerinin toplam sayısının son on yılda büyük ölçüde değişmeden kaldığını gösteriyor.
Raporda, öldürülen çok sayıda kadın ve kız çocuğunun birçoğunun rakamlara yansımadığı veya sayılmadığı belirtiliyor. 2021'de kasıtlı olarak öldürülen her on kadın ve kız çocuğundan yaklaşık dördünün ölümlerini kadın cinayeti olarak tanımlamak için yeterli bilgi olmadığı belirtildi.
Bölgesel eşitsizlikler
Kadın cinayetleri her ülkede sorun olsa da raporda bölgesel eşitsizliklere de vurgu yapılıyor. Asya’nın, 2021'de özel alanda cinsiyete dayalı cinayetlerin en fazla meydana geldiği kıta olduğu, Afrika'da da kadınlar ve kız çocuklarının yakın partnerleri veya diğer aile üyeleri tarafından öldürülme riskinin daha yüksek olduğu belirtiliyor.
Geçtiğimiz yıl, Afrika'daki kadın ve kız çocuğu cinayetlerinin oranının her yüz bin kadın nüfusu başına yüzde 2,5 olduğu tahmin ediliyor. Bu oran Amerika'da yüzde 1,4, Okyanusya'da yüzde 1,2, Asya'da yüzde 0,8 ve Avrupa'da yüzde 0,6. Bulgular ayrıca, 2020'de COVID-19 salgınının başlamasının, Kuzey Amerika'da ve bir dereceye kadar Batı ve Güney Avrupa'da özel alanda cinsiyete dayalı cinayetlerdeki önemli artışla aynı zamana denk geldiğini gösteriyor.
Raporda, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik diğer şiddet türlerinin yanı sıra toplumsal cinsiyete dayalı cinayetlerin de kaçınılmaz olmadığı vurgulandı. Bu suçlar, şiddetten etkilenen kadınların erken teşhisi, mağdurlara destek ve koruma tedbirlerine erişim gib adımların birlikte devreye sokulmasıyla önlenebilir olduğu kaydedildi. Raporda, kadın cinayetlerine ilişkin veri toplamanın güçlendirilmesinin de kritik bir adım olduğu belirtildi.
"Türkiye'de kadın ve kız çocuğu cinayetleri azaldı"
Raporda Türkiye ile de ilgili veriler paylaşıldı. Kadın ve kız çocuğu cinayetlerinin 2020 yılına göre 2021 yılında azaldığı bilgisi verildi. Türkiye'de genç kadınların, şiddeti sona erdirmek için aralarında futbol oynamak dahil çok sayıda eylem gerçekleştirdikleri kaydedildi.
UNODC İcra Direktörü Ghada Waly, "Hiçbir kadın veya kız çocuğu hayatından korkmamalı. Kadın ve kız çocuklarına yönelik cinsiyete dayalı her türlü cinayeti durdurmak için, her yerde, her kurbanı saymamız ve kadın cinayetlerinin risklerini daha iyi anlamamız, daha etkili önlem ve müdahaleler tasarlamamız gerekiyor" dedi.
BM Kadın Birimi İcra Direktörü Sima Bahous da, “Her kadın cinayetinin arkasında, başarısızlığa uğramış tek bir kadın veya kızın hikayesi var. Bu ölümler önlenebilir. Bunu yapacak araçlar ve bilgi zaten var. Kadın hakları kuruluşları zaten verileri izliyor, politika değişikliği ve hesap verebilirliği savunuyor. Artık kadınların ve kız çocuklarının evde, sokaklarda ve her yerde kendilerini güvende hissetme ve güvende olma haklarını yerine getirecek, toplum genelinde uyumlu eylemlere ihtiyacımız var" dedi.