Vergi indirimine dayalı büyüme planının maliyetini karşılamanın yollarını arayan İngiltere Başbakanı Liz Truss, sosyal yardım ödemelerindeki artışları hızla yükselen enflasyonun altında tutma önerisi getirerek Muhafazakar Parti içinde yeni bir tartışma başlattı.
İngiltere'nin yeni başbakanının açıkladığı ekonomi paketi, mali piyasalarda çalkantıya yol açmıştı.
İngiltere'yi 10 yıldan uzun süren ekonomik durgunluktan çıkarmayı amaçlayan Başbakan Truss ve Maliye Bakanı Kwasi Kwarteng, 23 Eylül'de 45 milyar sterlinlik vergi indirimi planı açıkladı. Vergi kesintilerinin maliyetinin nasıl karşılanacağı belirtilmezken büyümeyi tetiklemek için hükümetin ekonomiye daha az müdahale edeceği sözü de verildi.
Başbakan Truss ve Maliye Bakanı Kwarteng, dün, ekonomi planının en çok kutuplaşmaya neden olan maddesinin iptal edilmesi baskılarına boyun eğerek en yüksek gelir grubunda yer alan vergi mükelleflerinin ödediği vergilerin azaltılması planını rafa kaldırma kararı almıştı. Truss ve Kwarteng şimdiyse İngiltere'nin kamu maliyesinde büyük açığa yol açmadan ekonomi planını nasıl uygulayacaklarının yollarını bulmaya çalışıyor.
Truss, BBC Radyo'da, İngiltere'de gelir düzeyi en düşük kesimlerin daha da yoksullaşmaması için sosyal yardım ödemelerinin rekor kıran enflasyon doğrultusunda artıp artmayacağına ilişkin soruya, "Mali sorumluluk üstlenmeliyiz" şeklinde yanıt verdi.
Truss'ın partisi Muhafazakar Parti'nin üyeleri, milyonlarca kişinin yüksek enflasyon nedeniyle daha pahalı gıda ve enerji fiyatlarıyla karşı karşıya kaldığı bu dönemde sosyal yardım ödemelerindeki artışın kesilmesine ilişkin her türlü adımı reddetti.
Avam Kamarası Lideri Penny Mordaunt, sosyal yardım ödemelerinin miktarının enflasyon doğrultusunda artması gerektiğini kaydetti. Muhafazakar Parti'nin merkezci kanadından Damian Green de yardımlarda fiili olarak gidilebilecek her türlü kesinti adımının parlamento oylamasından geçeceğini şüpheyle karşılayacağını söyledi.
Green, BBC Radyo'ya yaptığı açıklamada, "Harcamalarda kesintiye gitmenin yolunun, sosyal yardımları azaltmaktan geçmediğini düşünen çok sayıda meslektaşım olacağını düşünüyorum" dedi. Bir başka parlamenter, Roger Gale da tasarıya itirazını dile getirdi.
Maliya Bakanı Kwarteng'ın 23 Kasım'da bir sonraki mali açıklamasını yapması planlanıyor, ancak hükümetin bu tarihi öne çekmesi gerekiyor.
Siyasi çalkantı
Son 6 yıl içinde İngiltere'nin dördüncü lideri olan Truss, ekonomiyi canlandırma ve Boris Johnson'ın tartışmalı liderliği sonrasında siyasi istikrar getirme sözüyle işbaşına geldi.
Seçmenler değil, mensubu olduğu Muhafazakar Parti tarafından seçilen Truss, İngiltere Parlamentosu'nun 350'den fazla Muhafazakar Parti üyesi arasında başbakanlık koltuğu için en popüler aday değildi. Vergi kesintisi planından geri adım atmak zorunda kalması, Parlamento üyeleri ve yatırımcıların Truss'ın otoritesi ve sağduyusunu sorgulamasına yol açtı.
Birmingham kentindeki yıllık Muhafazakar Parti konferansına katılan bazı Parlamento üyeleri ve yorumcular, Truss'ın ulusal seçimler olmadan İngiltere'yi 1980'li yılların Ronald Reagan tipi ekonomi politikalarına geri götürme yetkisi olup olmadığını sorguladı.
Muhafazakar Parti, 2019 yılındaki genel seçimi, Boris Johnson'ın kamu hizmetlerine yapılan harcamaların arttırılacağı sözüyle kazanmıştı.
Muhafazakarlar 2019 manifestosunun yazarlarından Rachel Wolf, konferansın açılışında, "Halka bir paket ve vizyonu pazarlayıp sonra tam tersini yapmak ve umurunda değilmiş gibi gözükmek iyi bir şey değil" dedi.
Yatırımcılar da yeni ekonomi politikasının gidişatından endişe ediyor. Bu durum, İngiltere Merkez Bankası'nın geçen hafta tahvil piyasasını desteklemek için 65 milyar sterlinlik bir paketle müdahale etmesine yol açtı.
Mali hizmetler firması Allianz'dan danışman Muhammed El-Erain, Sky News'a yaptığı açıklamada, hükümetin durumu düzeltmesi gerektiğini söyleyerek, "Biz gelişmekte olan bir ülke değiliz, gelişmekte olan bir ülke gibi davranmaktan vazgeçmeliyiz" şeklinde konuştu.
İngiltere Merkez Bankası'nın müdahalesi piyasaları en azından şimdilik yatıştırdı. Yatırımcılarsa vergi planında U dönüşü yapılması ve bir sonraki mali planın açıklanma tarihinin, belirlenen 23 Kasım'dan öncesine çekilmesi umudu nedeniyle rahatladı.
Kredi derecelendirme kuruluşu S&P Global'dan ekonomist Boris Glass, İngiltere'nin sert bir kışla karşı karşıya olduğunu, harcamalarda kesintiye gitmenin ekonomiyi canlandırma çabalarını engelleyebileceğini söyledi.
Glass, "Güçlü orta vadeli büyüme ilave harcamaların maliyetini tam olarak karşılamaya yetmediği sürece orta vadeli mali sıkılaşma kaçınılmaz görünüyor. Bu da gelecekte büyümeye sekte vurabilir" dedi.