Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaşın etkilerini yoğun şekilde yaşayan Avrupa'da piyasalar için, ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Jerome Powell’ın bugünkü yapacağı açıklamalar büyük önem taşıyor.
Powell, dünya merkez bankaları yöneticilerinin biraraya geldiği Jackson Hole toplantısında konuşarak, ABD'nin enflasyonun önünü almak için "sıkılaşma politikasında izleyecekleri yol haritası ve faiz artış oranlarına" ilişkin ipuçları verecek.
Toplantı Türkiye saatiyle 17.00’de gerçekleşecek. Başkan Powell’ın 20-21 Eylül tarihinde toplanarak faiz kararının açıklanacağı FED toplantısı öncesinde yapacağı konuşmasındaki "en ufak bir nüans" bile piyasaları hareketlendirebilecek; toparlanmasına ya da düşmesine yol açabilecek.
VOA Türkçe'ye konuyu değerlendiren çevrimiçi bankacılık ve ticari danışmanlık grubu Swissquote'tan Işıl Özkardeşkaya, piyasaların toplantıya ilişkin beklentilerini, "Bugün Jerome Powell adeta 'one man show' yapacak. Bütün dünya nefesini tuttu ve FED Başkanı'nın konuşmasına kulak kesildi" sözleriyle ifade ediyor.
Jerome Powell'ın, Jackson Hole toplantısının açılışında, haftalık kapanış zilinden hemen önce yapacağı konuşmayla piyasalar açısından adeta "zamanın duracağını" belirten Özkardeşkaya, " Dün, büyük ABD endekslerindeki duyarlılık, Çin'deki büyük teşvikin faaliyet ve talebi arttırabileceği umuduyla oldukça yükseldi. ABD 10 yıllık getirisini gevşetti ve dolar geri çekildi. Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantı tutanakları dün şahinleri canlandırmak için fazla bir şey yapmadığı için EUR-USD paritenin üzerinde zemin tutamadı" dedi.
"Şahin tondaki" mesajlara hazırlık
Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faiz arttırımını görüştüğü Temmuz ayı Yönetim Konseyi tutanaklarını yayınlamasının ardından Avrupa piyasalarında, şimdi Powell'ın ne diyebileceği ve piyasanın bu konuşmaya nasıl tepki vereceği konusunda pek çok beklenti var.
Avrupa'daki piyasa analistleri, yatırımcıların kendilerini Jackson Hole'den gelecek 'şahin' tondaki mesajlara hazırladığını belirtti. Powell'ın enflasyonu düşürme taahhüdünü yinelemesinin beklendiğine işaret eden analistler, agresif bir sıkılaşma mesajı beklentisi içerisinde olduklarını belirtti.
Ancak, "agresif faiz politikasının" ekonomide resesyona yol açacağından endişe eden Avrupa Merkez Bankası, daha "ılımlı" bir faiz politikasıyla büyüme-enflasyon dengesini gözetirken, FED kadar agresif hareket etme konusunda tereddüt ediyor.
Jackson Hole buluşması öncesi ECB, 2011'den bu yana ilk kez kilit faiz oranlarını yükseltmeye karar verdiği son toplantısının "tutanaklarını" yayınladı.
Tutanaklarda, Yönetim Konseyi üyelerinin manevra alanı kazanmak için kilit oranların gelecekteki yörüngesi hakkında daha esnek bir politika benimsemeye karar verdiği ifadeleri yer aldı.
Tutanaklarda, kilit faizlerdeki artışın 50 baz puan, yani beklenenin üzerinde olduğu da görüldü.
Avrupa piyasaları, hafta başından beri, Euro'nun dolar karşısında değer kaybetmesi ve enerji fiyatlarındaki artış nedeniyle dalgalanırken, tutanaklar, Powell'ın vereceği mesajlar öncesinde, Avrupa piyasalarında küçük de olsa toparlanma sağladı.
"Toplu hata"
COVID-19 sonrası enerji krizinin de güçlendirdiği enflasyonist dalgalanmayı "geçici olarak gören ve küçümseyen" merkez bankaları, şimdi güvenilir politikalar izleyebilmek için yöntem arayışında.
Le Figaro gazetesine Jackson Hole buluşmasını değerlendiren ING stratejisti Antoine Bouvet'e göre merkez bankaları "toplu bir hata" yaptı.
Bouvet, "Merkez bankaları çok geç müdahale etti ve yapılan müdahaleler yeterince güçlü değil. FED o zamandan beri yetişmek için çok çaba sarf etti ve ABD ekonomisinin mevcut koşullarında oranları arttırmaya devam edebilir" diye konuştu.
Ancak uzmanlar, Christine Lagarde yönetimindeki Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) aynı gücü gösterip gösteremeyeceği konusunda şüpheli olduklarını belirtiyor.
Mart ve Temmuz ayları arasında FED, faiz oranlarını büyük artışlarla yüzde 0'dan yüzde 2,5'e yükseltti.
Bu arada ECB, şu ana kadar mevduat faizini sıfıra getirerek, ancak 8 yıldır süren negatif faiz döneminden çıkabildi. ECB'nin 8 Eylül'de bir artış daha yapması bekleniyor.
Antoine Bouvet, "Enflasyona rağmen, resesyonun Avrupa merkez bankalarının, sonbaharda resesyon nedeniyle faiz oranlarını yükseltmesini engelleyeceğini düşünebiliriz" diyerek, ECB'nin manevra gücünün sınırlı olduğunu vurguluyor.
Bouvet'ye göre, ECB 2023 yılına kadar bu stratejiye ara verebilir. Piyasalar yıl sonunda FED için yüzde 3,5 civarında kilit oranlar beklerken, hala ECB için yüzde 1,5 tahmininde bulunuyor.
Antoine Bouvet, "Bu değişim Euro'nun dolar karşısında en düşük noktasına düşmesine neden olacak" diyor
İsviçre bankası Pictet'in makroekonomik araştırma başkanı Frederik Ducrozet, Avrupa medyasına yaptığı değerlendirmede; ECB için iki yol olduğunu belirterek, "Ya durgunluk riskine rağmen faizleri yükseltecek, ya da ekonomik yavaşlama ile yükselen enflasyon karşısında bir şey yapmadan bekleyip, daha sonra daha agresif bir şekilde harekete geçecek" diye konuştu.
Alman Merkez Bankası Bundesbank Başkanı Joachim Nagel ise, "yüksek düzeyde enflasyonla birlikte daha fazla faiz arttırımının yapılması gerektiğini" savunuyor. Ancak olası bir resesyon gelmeden bu politikayı izleme şansı daralıyor.
Özellikle, "güvenilirlik" sorununu daha da arttırmamak için, ECB'nin 8 Eylül'de sistematik olarak "fazla iyimser olduğu" düşünülen ekonomik tahminlerini güncellemesi bekleniyor.
İngiltere arada kaldı
ABD ile Euro bölgesinin arasında yer alan İngiltere Merkez Bankası (BoE) ise dizginlenemeyen enflasyon ile resesyona girmek arasında bir ikilem içinde kalmış durumda.
BoE, bu yılın son çeyreğinden 2023'ün sonuna kadar, İngiliz ekonomisinde resesyon olacağını açıklamaktan çekinmedi. Bazı İngiliz uzmanlar ise enflasyonu dizginlemek için faiz oranlarının yüzde 5 ila yüzde 6'ya yükseltilmesini öneriyor.
Türkiye, Çin, Rusya faiz indiriyor
Pandeminin sona ermesinden ve enflasyondaki artıştan bu yana, dünyanın tüm merkez bankaları faiz oranlarını yükselterek kredi vidasını sıktı.
Avrupa ve Amerika merkez bankaları ekonomide resesyon riskine rağmen, faiz arttırarak enflasyonu düşürme politikasını izlerken Çin, Türkiye ve Rusya, tam tersi bir politika izleyerek faiz indirimine gidiyor.
Çin Halk Bankası, son bir hafta içinde ikinci kez faiz oranlarını düşürerek şaşırttı. Beş yıllık "primli" kredilerini yüzde 4,45'ten yüzde 4,30'a, bir yıllık kredilerini ise yüzde 3,70'den yüzde 3,65'e indirdi.
Uzmanlar, bu kararın, "sıfır COVID" politikası ve emlak kriziyle bağlantılı tekrarlanan kısıtlamalar nedeniyle Çin ekonomisinde bir yavaşlama bulgusunu doğruladığını dile getiriyor.