ABD, Tayvan’a desteğinin bir işareti olarak ada yönetimiyle önümüzdeki aylarda ticaret görüşmeleri yapacağını açıkladı.
Adanın kendi toprakları olduğunu iddia eden Pekin ise, "egemenliğini korumak" için gerekirse harekete geçeceği uyarısında bulundu.
Ticaret görüşmelerinin duyurulması, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin ve daha sonra da ayrı bir Kongre heyetinin bu ay adayı ziyaret etmesinin ardından geldi.
Son 25 yılda adaya giden en üst düzey ABD’li yetkili Pelosi’nin ziyareti sonrası Pekin, Tayvan’a gözdağı vermek için ada yakınlarında denize füze fırlatmıştı.
Politico’nun haberine göre, ABD ve Tayvan’ın ticaret görüşmelerinin ilk turunun bu sonbaharın başlarında yapılması bekleniyor.
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in hükümeti, planlanan müzakereleri Tayvan'ın dış ilişkilerde kendini temsil hakkı olmadığını savunarak eleştirdi.
Pekin ayrıca, Washington'u adayı fiili bağımsızlığını resmi hale getirmeye teşvik etmemesi konusunda uyardı. Çin, böyle bir adımın savaşa yol açabileceğini belirtiyor.
Çin Ticaret Bakanlığı sözcüsü Shu Jueting görüşmeler için, "Çin buna şiddetle karşı çıkıyor" dedi. Shu, Washington'a "Çin'in asli çıkarlarına tamamen saygı duyması" çağrısında bulundu.
Bugün ayrıca Tayvan ordusu Çin’in olası bir füze saldırısına verilecek yanıtın simülasyonu niteliğinde füzeler ve toplarla bir tatbikat düzenledi.
Tayvan ve Çin, 1949'da iç savaş sonrası birbirinden ayrıldı. Pekin ve Taipei arasında resmi bir ilişki olmasa da, milyarlarca dolarlık ticaret ve yatırımla birbirlerine bağlılar.
Ada hiçbir zaman Çin Halk Cumhuriyeti'nin bir parçası olmadı, ancak Çin’de iktidardaki Komünist Parti, adanın gerekirse zorla anakara ile birleşmek zorunda olduğunu savunuyor.
ABD Başkanı Joe Biden'ın Ulusal Güvenlik Konseyi’nde Hint-Pasifik Bölgesi Koordinatörü Kurt Campbell geçen hafta ticaret görüşmelerinin "Tayvan ile bağları derinleştireceğini" söyledi. Bununla birlikte Campbell, ABD’nin Tayvan politikasının değişmediğini de vurguladı.
ABD’nin dokuzuncu en büyük ticaret ortağı olan Tayvan ile diplomatik ilişkisi yok. Ancak Washington ve Taipei arasında gayri resmi olarak kapsamlı bağlar bulunuyor.
ABD Ticaret Temsilciliği’nin duyurusunda Pekin ile gerginlikten söz edilmedi, ancak "resmi müzakerelerin" Tayvan ile ticari ve düzenleyici bağları geliştireceği kaydedildi. Bu, daha yakın resmi temasları gerektirecek bir adım olarak görülüyor.
Tayvan’ın ABD’ye daha fazla ihracat yapması, Çin'in adanın en büyük ticaret ortağı statüsünü siyasi bir koz olarak kullanma çabalarını köreltmeye yardımcı olabilir.
Çin, Pelosi'nin 2 Ağustos’taki ziyaretine misilleme olarak Tayvan’dan narenciye ve diğer gıdaların ithalatını engellemişti.
Tayvan Dışişleri Bakanlığı, ABD ile ilişkilerde "yeni bir sayfa" açacağını söylediği ticaret görüşmelerini "büyük bir memnuniyetle karşıladığını" belirtti.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Tayvan Boğazı'ndaki durum son zamanlarda tırmanırken, ABD hükümeti Tayvan Boğazı'nda güvenlik ve istikrarı korumak için somut adımlar atmaya devam edecek" ifadeleri kullanıldı.
ABD-Çin ilişkileri, ticaret, güvenlik, teknoloji ve Pekin'in Müslüman azınlıklara ve Hong Kong'a uyguladığı muamele konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle son yılların en düşük seviyesinde.
ABD Ticaret Temsilciliği, görüşmelerin Washington'un adadaki resmi olmayan büyükelçiliği Tayvan Amerikan Enstitüsü'nün desteğiyle yürütüleceğini söyledi.
Çin Ticaret Bakanlığı sözcüsü Shu, "Çin, herhangi bir ülke ile Çin'in Tayvan bölgesi arasında her türlü resmi iletişime karşı" ifadelerini kullandı. Shu, "Çin, egemenliğini kararlı bir şekilde korumak için gerekli tüm önlemleri alacak” dedi.
Washington, Çin ve Tayvan'ın statüsü konusunda hiçbir tavır almadığını, ancak aralarındaki anlaşmazlığın barışçı şekilde çözülmesini istediğini belirtiyor.
ABD, federal yasaları gereği adanın kendini savunma araçlarına sahip olmasını sağlamakla yükümlü.
Campbell, geçen Cuma günü telekonferans yoluyla yaptığı açıklamada, "Her ne kadar Pekin engellemeye çalışsa da, barış ve istikrarı korumak ve Tayvan'ı desteklemek için sakin ve kararlı adımlar atmaya devam edeceğiz" dedi.