Erişilebilirlik

İzmir’de Asbestli Gemiye Protesto


İZMİR - Ölümcül kanser hastalıklarına yol açan yüksek miktarda asbest barındırdığı iddia edilen “NAe São Paulo” adlı Brezilya donanması gemisinin, söküm için İzmir Aliağa’ya getirilecek olması İzmir kent merkezinde ve Aliağa’da yapılan mitinglerle protesto edildi.

Çevre ve meslek örgütleri, Aliağa’da sökümü yapılacak olan gemide 900 tona kadar asbest olduğunu söylüyorlar.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ise gemideki asbest miktarının 9 ton olduğunu söylemişti. Geminin söküm işini alan Sök Denizcilik ve Ticaret Limited Şirketi yazılı bir basın açıklaması yaparak çevrecilerin iddialarını eleştirmiş ancak geminin ne kadar asbest barındırdığına ilişkin bir bilgi vermemişti.

İzmir Büyükşehir Belediyesi kent merkezindeki Gündoğdu Meydanı’nda düzenlediği mitingle geminin getirilmesine karşı olduklarını duyurdu.

Mitinge İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, partili milletvekilleri ve ilçe belediye başkanları katıldı. Mitingde Moğollar müzik grubu da konser verdi.

“Bugünden itibaren mücadeleyi büyüterek devam ettireceğiz”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztunç konser öncesinde yaptığı konuşmada getirilmesi planlanan gemiye karşı eylemlerine devam edecekleri mesajını vererek, şöyle konuştu:

“Gönül isterdi ki bugün burada Moğollar'ı keyifle dinleyelim. Ancak birileri yine para için düğmeye bastılar. Hem Moğolları dinleyip hem de isyanımızı dile getiriyoruz. AK Parti hükümeti parayı bitirdi. Bütün kuşlar bitti sıra leyleğe geldi. Şimdi İzmir’i dünyanın hurdalığı yapmak istiyorlar. İzmir dünyanın hurdalığı olmayacak. Ancak en geç 10 ay sonra AK Parti hurdalık olacak. Hurdaya çıkacak. Bir şey yapmalı, ne yapmalı? O gemi Türk kara sularına girmemeli. O gemiyi İzmir’e Aliağa’ya sokmamalıyız. Gün gelir o gemi gelmeye devam ederse bu meydan dolar, İzmirli nasıl birilerini geldiği gibi gönderdiyse, o gemiyi de gemiyi getireni de geldiği gibi göndermeyi bilir. Murat Kurum ve Tayyip Erdoğan’a açık çağrı. Ey Tayyip Erdoğan elini Türkiye’nin incisi İzmir’den çek. Bugünden itibaren mücadeleyi büyüterek devam ettireceğiz. Emin olun ve inanın, Türkiye’de her şey çok güzel olacak ve o gemi geldiği gibi gidecek.”

“Bu 30-40 günde birçok eylem yapacağız”

Ardından söz alan Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer geminin Aliağa’ya getirilmek üzere yola çıktığını söyleyerek, “İzmir dünyanın çöplüğü olmayacak dedik. Bu yolculukta beraber yürüdüğümüz İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’ne teşekkür ediyoruz. Gemi Brezilya’dan yola çıktı” dedi.

Soyer, DİSK’in Ankara'da Brezilya Büyükelçiliği önünde gemiyi protesto etmesine de değinerek, "Bugün Ankara’da Brezilya Büyükelçiliği önünde pankartı açtık ve dedik ki gemi İzmir’e gelmeyecek. Bu gemiyi İzmir’e sokmamak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. İzmir dünyanın çöplüğü değildir. Bu 30-40 günde birçok eylem yapacağız. Canımız kadar, sevgilimiz kadar sevdiğimi İzmir’e hep beraber sahip çıkacağız. Buradan bir sözümüz var. Geldikleri gibi gidecekler” diye konuştu.

Konuşmaların ardından miting Moğollar grubunun konseriyle devam etti.

Aliağa’da da gemi protesto edildi

Kent merkezindeki miting öncesinde Aliağa’da da Emek ve Demokrasi Platformu tarafından bir eylem düzenlendi.

TMMOB, KESK, DİSK, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu ve siyasi partilerin katıldığı eylemde çevre ve meslek örgütleri geminin Türkiye’ye getirilmesini istemediklerini duyurdu.

Miting öncesinde katılımcılar eylemin yapıldığı Aliağa Demokrasi Meydanı’na yürüdü.

“Aliağa dünyanın çöplüğü değildir”, “Havama, suyuma, toprağıma dokunma” ve “İşçi, çevre ve halk sağlığı için ölüm gemisini durduralım” yazılı pankartlar açan göstericiler, “Doğanın maliyeti sıfır”, “Zehirli gemiye dur de” yazılı dövizler de taşıdı. Eylem sırasında sık sık “Dünyanın çöplüğü olmayacağız”, “Sermaye elini doğamızdan çek” ve “Susma haykır, temiz çevre haktır” sloganları atıldı.

“Sao Paulo ve diğer tüm zehirli gemiler, nerede yapılıyorsa orada sökülsün”

Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu adına okunan basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:

“Yıllardır Aliağa’da yaşayanlar olarak gemi sökümlerde işçilerin çalışma koşullarını biliyoruz. Yıllardır Aliağa’da denizimizin, havamızın, toprağımızın kurulu sanayi işletmeleriyle nasıl kirletildiğini biliyoruz. Rafinerilerinden sızan gaz kokularıyla, demir çelik fabrikalarından arda kalan cüruf dağlarıyla yaşıyoruz, gemi sökümden denize karışan zehirli maddelerle yaşıyoruz, yıllardır bu kentte yüzlerce işçinin ölümü, sakat kalması, kanser olması gerçeğiyle yaşıyoruz. Yani biz bu gemiyi buraya getirmek isteyenleri, biz işçilerin kentin sakinlerinin yaşamlarını tehlikeye atmak da beis görmeyenleri iyi tanıyoruz.”

Geminin söküm işini alan Sök Denizcilik ve Ticaret Limited Şirketi’nin de eleştirildiği açıklamada, “Sao Paulo gemisinin ihracatı için Sök Denizcilik’in edindiği Tehlikeli Maddeler Envanteri'nin geminin sadece en fazla yüzde 12’sinin tespite tabi olduğu bir metot ile yapılmış olduğunu uzmanların açıklamalarından takip ediyoruz. Bu haliyle bile Tehlikeli Madde Envanterini yapan şirket tarafından kabul edilen, yüzlerce ton kurşun, kadmiyumlu boya, radyoaktivite tehlikesi ve işçi ve halk sağlığına uygun bertarafı ile ilgili hiçbir güvencemiz olmayan, belirsiz miktardaki asbesti Aliağa'da kabul etmemiz mümkün değildir” ifadelerine yer verildi.

“Sao Paulo ve diğer tüm zehirli gemiler, nerede yapılıyorsa orada sökülsün” talebinin dillendirildiği açıklamada, “Aliağa gemi söküm tesisleri tam anlamıyla denetlensin ve çalışma koşulları, işçi sağlığı ve güvenliğine uygun hale getirilsin. Mevcut yönetmeliklere kağıt üzerinde uyan ancak insan ve çevre sağlığını hiçe sayan işletmeler kapatılsın. Bakanlığın verdiği izinler derhal iptal edilsin. Biz bu gemiyi Aliağa’da istemiyoruz. Sao Paulo ülkemizin karasularına giremez, girmemelidir. Hiçbir ülkenin sökümünü üstlenmediği geminin ülkemize getirilmesine itiraz ediyoruz. Aliağa’ya dünyanın hurdalığı muamelesi yapılmasını reddediyoruz. Türkiye Avrupa’nın, Aliağa Türkiye’nin hurdalığı, çöplüğü değildir. Başka bir Türkiye, başka bir Aliağa yok! Çocuklarımıza yaşanabilir bir kent ve ülke bırakmak bizlerin tarihsel, insani, vicdani sorumluluğumuzdur” dendi.

“Geminin tek zararı asbest değil”

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekolojiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Naci Sönmez de mitingde konuşma yaptı. Sönmez, “Bugün Türkiye’nin her tarafı AKP iktidarı tarafından uluslararası şirketlerin çöplüğü haline getirilmiştir. Bunun en önemli merkezlerinden biri Aliağa’dır. Aliağa hem emek sömürüsü ile gündeme geldi, hem de doğayı kirleten sanayisi ile gündeme geldi. Bugün de ne yazık ki asbestli geminin söküm yapılacağı yer olarak bu iktidarın aklına yine Aliağa geldi” dedi.

Ardından söz alan İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Behiye Mungan, geminin getirilmesinin bir sağlık sorunu olarak Türk Tabipleri Birliği’ni birinci derecen ilgilendirdiğini vurguladı. Geminin Türkiye karasularına girmemesi için uluslararası girişimlerde bulunduklarını söyleyen Mungan, “Öncelikle geminin Türkiye sınırlarına sokulmamasını planlıyoruz. Geminin karasularından geçeceği ülkelerin tabip odalarıyla temasa geçiyoruz. Geminin tek zararı asbest değil. Nükleer çalışmalar da yapılmış bu gemide. Gemi sökülürse atıkların nasıl yok edileceği de soru işaretidir” ifadelerini kullandı.

Mitingde konuşan Ege Kültür ve Çevre Platformu (EGEÇEP) Yönetim Kurulu üyesi Seçil Ege Değerli de “Rant ve talan projeleri ile iktidarını sağlamlaştıran yönetim ve sermayeye seslenerek, Türkiye ve Aliağa dünyanın çöplüğü değildir. Emperyalizmin kirli savaşları ve onun atıklarıyla ölmek istemiyoruz. Buradan iktidarı uyarıyoruz. O gemileri yakarız o ölüm gemisini buraya yaklaştırmayız” dedi.

XS
SM
MD
LG