Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrası bu ülkeye ait limanlardan sevkiyatı yapılamayan tahılın neden olduğu uluslararası tahıl krizinin çözümlenmesi için 22 Temmuz’da İstanbul’da imzalanan anlaşmaların ilk sonucu bugün görülecek.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ukrayna’daki üç liman Odesa, Şoromes ve Yazni’den birinde yüklenen ilk tahıl yüklü geminin bugün yola çıkmasının beklendiğini açıkladı.
Al Cezire televizyonunun sorularını yanıtlayan Akar, ‘‘İlk gemiye tahıl yükleme çalışması halen devam ediyor. Çok yakında bu birkaç saat içinde olabilir. İnşallah geminin Ukrayna limanından ayrıldığını duyacağız. İstanbul’daki merkez, tahılların gemilerle taşınması için faaliyetlerini planlıyor. Biz de bu tahılların güvenli bir şekilde taşınması için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Ama bu tahılların taşınmasından önce gemiler Türk, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler temsilcileri tarafından Ukrayna limanlarında teftiş edilecek. Bu gemiler mayınlardan temizlenmiş koridorlardan geçecek. Ukraynalılar bu koridorda bize yol gösterecek. Denizden, karadan veya havadan bir saldırı olmamasını garanti edeceğiz’’ dedi.
Gemilerin Türk boğazlarına vardıklarında, geminin ve limanın kapasitesine göre güvenli ve farklı limanlara gönderileceklerini ve buralarda gemilerin Türk, Rus, Ukraynalı ve BM’den oluşan heyetler tarafından kontrol edileceğini söyleyen Milli Savunma Bakanı, bu işlemlerden sonra hedef limanlarına hareket edecek gemilerin dönüşlerinde Türkiye’deki limanlarında kontrol edildikten sonra Ukrayna limanlarına geri döneceğini hatırlattı.
‘‘Tahılla ilgili bu planın gelişecek ateşkesi sağlamasını temenni ediyoruz’’
Akar, El Cezire muhabirinin ‘‘Plan başarısız olursa B planı var mı?’’ şeklindeki sorusu üzerine, varsayımlar üzerinde yorum yapmanın yanlış olduğunu söyleyerek, 22 Temmuz’daki anlaşmayı Rusya ve Ukrayna arasındaki ateşkesin ön adımı olarak gördüğünü dile getirdi.
Milli Savunma Bakanı, ‘‘Bu uluslararası bir anlaşmadır. Bu anlaşmanın sağlıklı bir şekilde devam etmesini ümit ediyoruz. Bu plan için şimdilik ceza yok ve olmaması için tüm tedbirlerimizi aldık. Eminiz ki bu devletler imzaladıkları anlaşmaya bağlı kalacaklardır. Türkiye her zaman insani ateşkesi savundu. Tahılla ilgili bu planın gelişecek ateşkesi sağlamasını temenni ediyoruz. Başından beri Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü desteklediğimizi, ateşkesi ve iki taraf arasındaki tansiyonunun düşmesini istedik. Dengeli bir siyaset izliyoruz ve tarafsız kalmak için insani yardımda ısrarcıyız. Aynı zamanda NATO’ya taahhüdüne riayet etmek istiyoruz’’ diye konuştu.
‘‘ABD’nin hatasından geri döneceğini umuyoruz’’
Türkiye ile ABD arasında süren F-16 görüşmelerini en yakından takip eden isim olan Milli Savunma Bakanı, Yunanistan’ın devreye gireceği şartlı bir satışa Ankara’nın olumsuz baktığını vurguladı.
Akar, ‘‘F-35 uçaklarında ortaklık projemiz vardı. Ama durduruldu. Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 40 F-16 Block 70 modeline ihtiyacı var. Bunun Türkiye’ye ihracını istedik. Aynı zamanda elimizdeki 79 F-16 uçağın modernizasyonunu talep ettik. Komşumuz ve NATO’da ortağımız Yunanistan, bu anlaşmayı durdurmak istiyor. Gördük ki ABD Kongresi bu uçakların kullanımı ile ilgili kanun ve şartlar yayınladı. Biz de Türkiye’nin egemen bir devlet olduğunu ve şartlı bir şekilde uçak almayı kabul etmeyeceğimizi söyledik. ABD’nin hatasından geri döneceğini umuyoruz. Sanıyorum ki ne olursa olsun Türkiye’nin bu uçakları elde etmesine engel olan kim olursa alnında bu utanç olacaktır. Biz bu boşluğu doldurmak istiyoruz. Eğer bu bizim için sıkıntı yaratırsa bizim alternatiflerimiz var. Müttefiklerimizin ve ortaklarımızın bu uçakları satın almamızın önünde durmamaları gerekiyor’’ dedi.
Akar’dan Tel Rıfat ve Münbiç’e ‘‘gerekli olan neyse yapacağız’’ açıklaması
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’de ve Irak’ta yaptığı operasyonları ‘‘nefsi müdafaa’’ olarak tanımlayan Hulusi Akar, terör yuvalarına dönüştüğünü söylediği Tel Rıfat ve Münbiç’e ‘‘gerekli olan neyse yapacağız’’ yorumunda bulundu.
Milli Savunma Bakanı geçtiğimiz hafta Kuzey Irak’ın Zaho kentinde TSK’nın suçlandığı dokuz sivilin ölümüyle sonuçlanan saldırının sorumlusu olarak PKK’yı gösterdi.
Akar, ‘‘Zaho’da gerçekleşen olay terörist saldırıdan başka bir şey değildir. Bu hem Irak halkı hem de bizim halkımızın için bir beladır. İki devletin de bu örgütten kurtulmak için birbirine destek olmaları gerekiyor. Kürtler ve Araplar dostlarımızdır. Biz bu savaşta PKK’lı ve DAEŞ’li teröristlerden başkasını hedef almıyoruz. Bu konuda tahkikatları için Irak’taki tüm yetkililerle işbirliğine hazırız’’ dedi.
Bahçeli: ‘‘Zaho'da masumların canına kasteden saldırı bir terör eylemidir’’
Bu arada AKP’nin Cumhur İttifakı’ndaki ortağı Milliyetçi Hareket Partisi’nin lideri Devlet Bahçeli de Zaho’daki saldırıyla Rusya’nın üstlendiği Odessa saldırısının benzer içerikte olduğunu iddia etti.
MHP lideri, ‘‘Tahıl koridoru açılmasının ertesi günü Ukrayna'nın Odessa kentindeki tahıl silolarının vurulması vahim bir tertip olarak karşımıza çıkmıştır. Zaho'da masumların canına kasteden saldırı bir terör eylemidir. Türkiye'yi töhmet altında bırakmaya hiç kimsenin, hiçbir ülkenin hakkı yoktur. Irak'ın sarsak yönetimi şayet Zaho ve Musul'daki terör saldırılarının sorumlularını bulamayacaksa, buna da yanaşmayacaksa Türkiye bu hain ve haşaratları araya araya tespit edip cezalandırmaya muktedirdir. Ve mezkur hesap mutlaka sorulacaktır. Türkiye'yi Irak'ta meşgul etme, tuzağa çekme, yargılama sinsiliği kolektif bir tezgahtır’’ ifadelerini kullandı.