Erişilebilirlik

Avrupa Gazeteciler Federasyonu İzmir’de Toplandı


Avrupa’nın 45 ülkesinden gazetecileri ve Türkiye’nin 50 şehrinden basın meslek örgütü temsilcilerini biraraya getiren Avrupa Gazeteciler Federasyonu'nun (EFJ) Genel Kurulu başladı. Konuşmalarda Türkiye’de ifade ve basın özgürlüğü üzerindeki baskılar ile TBMM’de tartışılan dezenformasyon yasası ön plana çıktı.

EFJ Başkanı Mogens Blicher Bjerregard daha önce Cumhuriyet gazetesi davasında yargılanan gazetecilere destek vermek için Türkiye’ye geldiğini hatırlatarak, “Çok acı çektiniz. Birçok Türk gazeteci cezaevine girdi. Mahkemelere çıktınız. Araştırmacı gazeteciliğe, iyi gazeteciliğe harcamanız gereken zamanı mahkemelerde harcadınız. Gazetecilerin mahkemelerde basın özgürlüğüne, gazeteciler olarak savunduğumuz değerlere karşı olan davalarda bu kadar çok zaman harcamasına ihtiyacımız yok. Bu, sizin burada gerçekten çok iyi bildiğiniz bir şey. Yüzlerceniz hapse girdi, binden fazlanız mahkemelere çıktı. Tutuklu gazeteci sayısı 23’e düştü. Ülkenizde gazeteciler için büyük bir iş yaptınız. Ama hepimiz biliyoruz ki daha kat etmeniz gereken uzun bir yol var ve bizim burada olma nedenimiz sizi desteklemek, ifade özgürlüğünü, basın özgürlüğünü bütün Avrupa’da desteklediğimizi göstermektir. Ama Türkiye’de ne kadar zor zamanlar yaşadığınızı biliyoruz” dedi.

Avrupa Gazeteciler Federasyonu İzmir’de Toplandı
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:08:37 0:00

“Türkiye’ye yeni bir sansür yasası getiriliyor”

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Türkiye’nin basın ve ifade özgürlüğünde geriye gidiş konusunda ısrarlı politikasını sürdürdüğünü belirtti; dezenformasyonla mücadele adı altında Türkiye’ye yeni bir sansür yasasının getirilmek istendiğini vurguladı.

Durmuş, bu yasa teklifiyle gazetecilerin 3 yıla kadar hapisle yargılanabileceğini hatırlattı ve bu teklifle gazetecilerin kaynaklarını açıklamaya zorlanacağını kaydetti.

Durmuş, Meclis’te tartışılan bu teklifin bir başka tehlikeyi de içerdiğini söyledi ve “İktidarın bürokratları tarafından yönetilen Basın İlan Kurumu internet medyasına resmi ilan verme yetkisini, ilanı ve basın kartını iptal etme yetkisini de eline almış oluyor” diye konuştu. TGS Genel Başkanı, gazeteci örgütlerinin bu teklifin geri çekilmesi için mücadele ettiğinin de altını çizdi.

Türkiye’nin dünya basın özgürlüğü sıralamasında 149’uncu sırada olduğunu hatırlatan Durmuş, “Son bir yılda 23 meslektaşımız cezaevinde. 31 gazeteci 52 gün gözaltında kaldı. 60 gazeteci hakkında soruşturma açıldı. 28 davada 273 gazeteci yargılandı. Yargılanan gazetecilerin toplam aldığı hapis cezası 75 yıl. 57 gazeteci fiziksel saldırıya uğradı. 54 haber sitesine ve bin 355 haber içeriğine erişim engeli getirdi. RTÜK 61 ayrı kararıyla 10 milyondan fazla para cezası verdi. 600’e yakın basın kartı iptal edildi” ifadelerini kullandı.

Türkiye’ye Kopenhag Kriterleri hatırlatması

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, demokrasinin serbest enformasyon, serbest gazetecilik ve serbest medyaya dayandığını belirterek, bunun tartışmaya açık olmadığını vurguladı.

Meyer-Landrut AB’nin bir aday ülke olarak Türkiye’yi yakından takip ettiğini hatırlatarak şunları söyledi: “Sürekli olarak Türkiye’nin katılım sürecinde Kopenhag Kriterleri olarak bilinen siyasi kriterleri ne kadar sağladığını yakından takip ediyoruz. Bu kriterlerin özü, AB’nin temel değerleridir. İfade özgürlüğü, basın özgürlüğü gibi. Ama aynı zamanda demokrasi, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı. Komisyon her yıl, ülke raporunda basın ve ifade özgürlüğü ile ilgili ayrıntılı bir değerlendirme sunuyor. Son rapor 2021 Ekim’de yayınlandı. Bir sonraki 2022 Ekim’de yayınlanacak. Ne yazık ki bu raporlar demokrasiden ciddi bir uzaklaşma anlamında olumsuz bir trend olduğunu doğruluyor. Buna ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü de dahil. Sağlıklı bir kamusal tartışmaya izin verilmesi, ifade ve basın özgürlüğünün desteklenmesi, genel seçimler sürecinde Türkiye için önemli olacaktır. Özellikle sosyal medyada canlı bir sivil toplum ve canlı bir tartışma görüyoruz. Eleştirel medya bütün zorluklara rağmen çalışmaya devam ediyor. Özgür tartışmanın bu zemini, desteklenmeli ve beslenmelidir. Kısıtlanmamalı ya da baskı altına alınmamalıdır.”

“Baskı ve sansür çok yakında son bulacak”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de dezenformasyon yasasına değinerek, ““Belli ki iktidar seçime giderken sosyal medya üzerinden basın ve ifade özgürlüğünü daha da baskı altına almayı planlıyor. Emin olun ki bunu güçlü olduklarından değil, güçlerini kaybettiklerinden yapıyorlar. Basın ve ifade hürriyetini susturma çabaları, sadece ülkemize özgü bir durum değil. Tüm dünyada örneklerini gördüğümüz otoriter yönetimlerin, iktidarlarını korumak için kullandıkları en önemli araçlardan biri. Fakat Türkiye’de yolun sonuna geldik. Bu ülkede basın özgürlüğü üzerindeki baskı ve sansür, gazetecilerin yaşadığı hukuksuzluk çok yakında sona erecek” dedi.

“İşten atıldığımı annemden öğrendim”

Toplantıda TGS Genel Eğitim Sekreteri İpek Yezdani, “Türkiye'de gazeteciliğin durumu ve basın özgürlüğü mücadelesi” başlıklı bir sunum yaptı. Sendikalaştıkları için 44 arkadaşıyla birlikte Hürriyet gazetesinden atıldığını anlatan Yezdani, işten atıldığını haber toplantısı esnasında annesinden gelen bir telefonla öğrendiğini söyledi.

Yezdani, “Annem bana toplantıdan çıkmamı çünkü kovulduğumu söyledi. Anneme ‘sen nereden biliyorsun’ diye sorduğumda Hürriyet’in sahibinin eve bir tebligat gönderdiğini söyledi. Biz ofiste çalışırken 45 gazetecinin evine tebligat göndermişler. Kimse bize kovulduğumuzu söylemedi. Annelerimizden, çocuklarımızdan, eşlerimizden öğrendik” dedi. Yezdani aradan iki yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen hala yasal tazminatlarının da ödenmediğini belirtti.

İki günlük genel kurul, Uluslararası Yerel Medya Zirvesi’ne de evsahipliği yapacak. İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin işbirliğiyle hayata geçen Uluslararası Basın Merkezi’nin de resmi açılışı yapılacak.

XS
SM
MD
LG