Erişilebilirlik

2022’de Türkiye’nin Turizm Hedefi Tutacak mı?


2022 yılına büyük umutlarla giren Türk turizm sektöründe iç pazarda ekonomik şartlar nedeniyle rezervasyonlar durulurken dış pazarda ise Rusya-Ukrayna savaşının sürmesi beklentiyi düşürdü. Türkiye’ye en çok yabancı turistin geldiği ülkeler olan Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaş, 45 milyon turist 35 milyar dolar gelir olarak açıklanan 2022 yılı turizm hedefini zora soktu.

2022’de Türkiye’nin Turizm Hedefi Tutacak mı?
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:07:32 0:00

VOA Türkçe’ye değerlendirmede bulunan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Gencer, Corona virüsü salgını gölgesinde geçen 2021’den daha iyi bir sezon geçirmeyi beklediklerini kaydetti. Türkiye’yi 29,4 milyon turistin ziyaret ettiği 2021 yılında 24,5 milyar gelir elde edilmişti. Gencer, “Dış pazarda geçen seneye göre beklentimiz iki katıydı. Türkiye'de turizmin bugüne kadar en çok rağbet gördüğü, 50 milyon turistin, 35 milyar dolar gelirin olduğu 2019 yılını yaşadık. Bizim hedeflerimiz tekrar bunlara ulaşmaktı. Hala yaklaşabiliriz. Sezon daha yeni başlıyor ama henüz onu göremiyoruz. Geçen seneye göre sayı olarak çok iyi bir durumdayız ama Rusya-Ukrayna savaşı her şeyi alt üst etti. Rusya'dan 7 milyon turist geliyor. Ukrayna'dan 3 milyon turist geliyor. Toplam 40-50 milyon beklediğiniz yerde 10 milyon turistin iki ülkeden geldiğini görürseniz ki Ukrayna'dan turist bekleyemeyiz. Savaşın ortasında kimsenin tatil düşünecek durumu yok” dedi.

“Savaştan önce beklentimiz yüksek olsa da savaş ve ekonomik kriz beklentilerimizi bozdu”

Rus turistlerin önünü kapatan en önemli gelişme, uçak firmalarının Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar nedeniyle Türkiye’ye yapılacak uçuşların belirsizliğini koruması. Gencer, “Tarifeli seferlerle kitle turizmi yapılamaz. Charter uçakların konması gerekiyor ki arka arkaya her gün 3-5 uçak gelsin. Fakat şu an o anlaşmalar yapılamıyor maalesef. Bir ara çözüm bulmaya çalışılıyor. Türk Hava Yolları devrede. Savaştan önce beklentimiz yüksek olsa da savaş ve ekonomik kriz beklentilerimizi bozdu” diye konuştu.

İç pazar fiyatlarınınsa geçen yıla göre yüzde 50-60 artarak en az 500-600 TL'den başlayan gecelik kişi başı fiyatlar olduğunu kaydeden Gencer, “Fiyatların artması orta seviye geliri olan bir kitlede tatili erteleme anlamına geliyor. Malum enflasyonist bir ortam var şu an. Ama yine de bir talep görüyoruz. Erken rezervasyonda bir talep görüyoruz. Bayram fena geçmedi. Şimdi önümüzde bir bayram daha var. İç pazarda da dış pazarda da geçen seneye göre daha iyi bir görüntü var şu an” dedi.

Diğer dış pazarlar Rusya’nın eksikliğini kapatır mı?

Geçen yıl 22 Eylül’e kadar Türkiye’yi, seyahat sonrası zorunlu otel karantinası gerektiren kırmızı listede tutan İngiltere’den bu yıl rezervasyonların artması ise turizmcileri en çok sevindiren gelişme. Gencer, bu rezervasyonların Marmaris, Fethiye, Didim gibi Güney Ege’deki tatil merkezlerine yöneldiğini kaydetti: “Almanya ve Fransa'dan da biraz artışlar var. Çünkü geçen sene çok zayıftı, evvelki sene hiç yoktu. Geçen sene ve pandemiye göre söylüyorum. Artışlar var ama bu artışlarla 7 milyon, 3 milyon, 10 milyon gibi rakamları yakalamak hemen hemen zor olacak.”

Kuşadası’nda bir turizm acentesinin Ege Bölgesi sorumlusu olan Tanju İçten ise İngiltere, Almanya, Benelüks ülkeleri, Polonya gibi ülkelerden rezervasyonlar artsa da özellikle Akdeniz bölgesindeki tatil merkezlerinin Rus turistlerin eksikliğini çekeceğine dikkat çekti. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan İçten, Türk ve Rus uçak firmalarının charter seferi koyma girişimleri olduğunu hatırlatarak, “Bu 7 milyonun açıklanan uçak sayıları doğru ise aşağı yukarı 1-2 milyonu karşılanacak. Ama kalan 5 milyonu diğer ülkelerin kapatması imkansız. 2022 yılı hedefinin gerçekleşme ihtimalini ben bu saatten sonra hiç düşünemiyorum ve göremiyorum” dedi. Yalnızca Almanya’da yaşayan Türkler’in değil Almanlar’ın da yeniden tatil rotasını Türkiye’ye çevirdiğini belirten İçten, bunun turizm gelirini arttıracak bir unsur olduğunu sözlerine ekledi. İçten, genelde uzun vadeli tatil planları yapan İngilizler'in ise şimdiden 2023 için rezervasyona başladıklarını kaydetti.

“Bu sezon (otel doluluk) ortalamamız Ege bölgesinde yüzde 80-85'leri bulur diye düşünüyorum”

Türkiye Otelciler Federasyonu Başkan Yardımcısı ve Kuşadası Otelciler Derneği Başkanı Tacettin Özden ise turizmde 2022 hedefine ulaşılabileceği düşüncesinde. Hem yerli hem de yabancı turistlerin tercih ettiği Kuşadası’ndaki bir otelin genel müdürü olan Özden, Mayıs ayında otel doluluklarının yüzde 50-70 arasında değiştiğini söyledi. Haziran ayında Avrupalı turistler sayesinde otel doluluklarının artmasını beklediklerini belirten Özden, “Rezervasyonlar bu savaştan sonra yavaşladı, hatta bayağı durmuştu diyebilirim. Tekrar Avrupa pazarı ve bizim ana pazarlarımız açıldı. Tabii Rusya pazarında ciddi bir kaybımız var. Ukrayna pazarını tamamen kaybettik. Dolayısıyla bu pazardaki kaybın ne kadar olacağı, yani Rus pazarındaki kaybın ne kadar olacağı ve ne kadar tekrar geri geleceği bizim bu seneki hedeflerimizi tutturmamızda belirleyici olacak. Onun dışında diğer Avrupa pazarlarında rezervasyonlar tekrar toparlandı. Fena değil, iyi gidiyor. Yani bu sene sezon ortalamamız bizim Ege bölgesinde yüzde 80-85'leri bulur diye düşünüyorum. Dolayısıyla bir pandemiden çıktık, iki yılı kötü geçirdik. Geçen yıl kısmen toparlanmaya başlamıştık. Dolayısıyla bu sene umudumuz daha yüksekti, daha fazlaydı beklentilerimiz. Ama hala iyi. Sayın Kültür ve Turizm Bakanımızın açıkladığı bir hedef var. O hedefi tuttururuz diye düşünüyorum” dedi.

Rusya'nın boşluğunun tamamen dolmasının mümkün olmadığını da kaydeden Özden, “Bir miktar Rus'un geleceğini düşünüyorum. Şu anda Rusya'dan uçuşlar başladı. Kısmen Ruslar'ın geleceğini düşünüyorum. Onun dışında İngiliz pazarı çok iyi. Ciddi bir artış var. Almanya'da artış var. Polonya pazarında artış var. Bir kısmını da onların kapatacağını düşünüyorum. Kültür turlarında bir artış var. Çin hariç Uzakdoğu açılmaya başladı. Oralardan ciddi bir kültür turunda artış var. Güney Amerika'dan kültür turunda bir artış var. Dolayısıyla onlarla bunun epey bir kısmının kapatılabileceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Yerli turist rezervasyonlarında düşüş var

Dış pazarda en büyük aktörünü kaybetme riski altında olan turizm sektörü, ilgisini yerli turiste çevirmiş durumda. Ancak Özden yurtiçi pazarında rezervasyonların beklentilerinin altında kaldığını söyledi: “Türkiye'deki bu yıl rezervasyonlarımızda düşüş var. Sanıyorum bunda biraz insanların ekonomik durumu, ülkedeki fiyatların da kısmen artmış olması etkili. Biz turizm sektöründe fiyatlarımızı enflasyondaki artış oranında arttırmadık. Özellikle Türk pazarını kollamaya çalışıyoruz. Türk pazarı bizim için çok önemli. Bizim otellerin artık olmazsa olmaz misafirlerimizin bir kısmı Türk olacak. Bundan asla hiçbirimiz taviz vermiyoruz. Belli bir oda sayısı ayırıyoruz ve fiyatlarımızı da olabildiğince makul tutmaya çalışıyoruz. Hala şu anda Türkiye'de erken rezervasyon indirimleri devam ediyor. Hemen hemen bütün oteller hala indirimle Türk pazarını desteklemeye devam ediyor bu fiyat artışlarına rağmen.”

“Kurdaki makul artışlar bizim girdi maliyetlerimizi kısmen karşılayacak”

Özden iç pazar fiyatlarını arttırmadıklarını söylemesine karşın turizm sektöründe maliyetler de giderek yükseliyor. Son dönemde döviz kurundaki artışla dış pazardan elde ettikleri gelir sayesinde bu durumu dengeleyebildiklerini anlatan Özden, “Bizim girdi maliyetlerimiz arttı, artmaya da devam ediyor. Özelikle tedarikte bazen sıkıntı çıkıyor. Yani fiyatlar çok arttığı için bugünkü fiyattan yarın aynısını temin edemeyebiliyoruz. Tedarik zincirlerinde birtakım sıkıntılar yaşayabiliyoruz. Ancak kurdaki makul artışlar bizim girdi maliyetlerimizi kısmen karşılayacak. Dolayısıyla bu bizim için önemli. Yani kurun istikrarlı bir şekilde artması iyi ama kontrolsuz artması da hem ülkemiz için kötü hem bizim için kötü. Enflasyonu arttırıyor. Bu da bizim istediğimiz bir şey değil. Sonuçta ülkenin istikrarı hepimiz için çok önemli. Ancak kurdaki hafif bir artış bizim girdi maliyetlerimizi dengeleyecek. O da karlılığımızı ve çalışanlarımıza ödediğimiz rakamları daha rahat kazanmamızı, ödememizi, işimizi sürdürebilmemizi sağlayacak” ifadelerini kullandı.

“Temmuz, Ağustos'ta bir tur planlarken gerçekten zorlanıyoruz şu an”

Ancak acenteler açısından durum parlak değil. Acente firması sorumlusu İçten, özellikle art arda gelen mazot zammı karşısında çaresiz kaldıklarını söyledi: “Bizim gelirimiz giderimiz kadar artmıyor. İlk başta yurtdışıyla tamamıyla çalışan bir acente olarak güzeldi. Döviz 8-9 liradan 15-16'ya fırlayınca biz bir anda kendimizi çok rahat hissettik. Ama ondan sonrası asıl problem olmaya başladı. Bizim mesela en büyük maliyetlerimizden bir tanesi transferde kullandığımız arabalar ve onların giderleri. Biz hesap yaparken mazot 15-16 lirayken şu an 23 lira civarına çıkmış durumda ve işin en garip tarafı her gün artıyor. Gelirimiz maliyetimizin artık gerisinde kalmış durumda.”

TÜRSAB Yönetim Kurulu üyesi Gencer de şunları söyledi: “Mesela şöyle düşünelim, Temmuz Ağustos'a bir yurtiçi kültür turu planlamak istiyoruz. Burada tabii bizim girdiler değişken. Yani otobüs girdisi var, mazot girdisi var, rehber girdisi var, otellerin fiyat girdisi var. Bunların hepsini planlamak gerekiyor. Bir fiyat artışı yaşanıyor her ay. Zaten devletin açıkladığı yüzde 60-70 bir enflasyon var. Buna göre de her ay fiyat artıyor. Temmuz, ağustosta bir tur planlarken gerçekten zorlanıyoruz şu an.”

XS
SM
MD
LG