Anayasa Mahkemesi’nin ABD’de dönüm noktası niteliğindeki Roe v. Wade kürtaj hakları kararını bozan bir karar taslağının sızdırılması, saygınlığı son derece yüksek olan bir kurumun, 'baskı altında çatırdadığı' yorumlarına neden oldu. Bu yorumların nedeni, kendilerini giderek daha fazla hissettiren muhafazakar çoğunluğun, birçok önemli konudaki yasaları geri çevirmek için çalışıyor olması.
Taslağın açıklanması, tarafsız bir organ olması amaçlanan mahkemeyi köşeye sıkıştıran bir dizi tartışmanın sonuncusuydu.
Muhafazakar yargıç Clarence Thomas, Cumhuriyetçi eski Başkan Donald Trump'ı destekleyen eşi Ginni Thomas'ın, Trump’ın 2020 seçim yenilgisini geçersiz kılma çabalarındaki rolü nedeniyle, Demokratlar'ın eleştirilerine maruz kaldı.
Trump’ın atadığı mahkemede muhafazakar çoğunluğun oluşmasını sağlayan üç yargıçtan biri olan Yargıç Neil Gorsuch, Corona virüsünün Omicron varyantının artışı sırasında mahkeme salonunda yüz maskesi takmayan tek kişi olduğu için Ocak ayında hakkında soruşturma başlatıldı. Mahkeme ayrıca, liberal Yargıç Stephen Breyer'in planlanan emeklilik haberlerinin Ocak ayında ortaya çıkmasından sonra, teyit konusunda yavaş davrandı.
Hukukçular ve akademisyenler, neredeyse 50 yıllık bir emsal kararı bozacak olan bir karar taslağının benzeri görülmemiş bir şekilde sızdırılmasının mahkemenin mermer koridorlarında her şeyin yolunda olmadığı hissini artırdığı görüşünde.
Taslağı sızdıran kişinin kimliği açıklanmadı. Dokuz yargıcın katipleri, mahkeme idari personeli ve yargıçların kendileri dahil nispeten az sayıda kişi bu tür taslak görüşlere erişim hakkına sahip.
Dün bir iç soruşturma başlattığını duyuran Anayasa Mahkemesi Başkanı John Roberts ise, "Mahkemenin gizliliğine yönelik bu ihanet, çalışmalarımızın bütünlüğünü baltalamayı amaçlasa da, başarılı olmayacaktır" dedi.
Amerikalılar, Beyaz Saray ve Kongre'de farklı hedefleri olan yetkililerin sızıntılarına alışkın; ancak Anayasa Mahkemesi bu tür girişimlerden muaf kalmayı başarmıştı. Yargıçlar yıllardan beri siyasete karışmadıkları ve ideolojik farklılıklara rağmen birbirleriyle dost olduklarını sürekli tekrarladılar.
Anayasa Mahkemesi’nin Haziran ayı sonuna kadar yalnızca kürtaj kararını sonuca bağlaması değil, muhafazakar yargıçlara silah haklarını büyük ölçüde genişletme şansı veren bir davada da karar vermesi bekleniyor. Mahkeme ayrıca, muhafazakar yargıçlara, üniversitelerin siyah ve Latin kökenli öğrencileri arttırmak için kullandığı politikalara son verme fırsatı veren bir davayı da üstlendi.
Ocak ayında muhafazakar çoğunluk, Demokrat Başkan Joe Biden'ın ülke çapında büyük işletmeler için COVID-19 aşı veya test şartını engellemiş ve geçen yıl Teksas eyaletinin Cumhuriyetçiler'in desteklediği yaklaşık altı haftalık hamilelikten sonra kürtaj yasağını uygulamasına izin vererek, Roe v. Wade kararını devre dışı bırakan bir yasanın uygulanmasının yolunu açtı.
Bazı Cumhuriyetçiler, kanıt sunmadan taslak sızıntısı için sol görüşlü siyasetçileri suçladı. Ancak uzmanlar, hiçbir ceza yasasının yargı görüş taslağının sızdırılmasını özel olarak yasaklamadığına dikkat çekiyor. Ancak ABD hükümeti için değeri olan şeylerin ve eşyaların hırsızlığı ile ilgili diğer federal yasaların uygulanması mümkün. Hükümet sızıntıları, ulusal güvenliği ilgilendiren gizli bilgiler içermiyorsa nadiren kovuşturuluyor. Sızdıran kişi, tespit edilirse, işini kaybetmek dahil, başka sonuçlarla karşı karşıya kalabilir.
Kürtaj hakkı Senato’da yasalaşabilir mi?
Öte yandan sızıntı, Kongre’nin ilerici Demokratları arasında Senato’da kürsü işgali olarak bilinen ‘filibuster’ uygulamasının kaldırılması için yeni çağrılara neden oldu.
Bağımsız Senatör Bernie Sanders Twitter'da yaptığu paylaşımda, "Kongre, Roe v. Wade kararını bu ülkenin kanunu haline getirecek yasayı ŞİMDİ kabul etmeli ve Senato'da bunu yapmak için 60 oy yoksa, ki yok, yasayı 50 oyla geçirmek için filibuster'ı sona erdirmeliyiz" dedi
Demokrat Temsilciler Meclisi Üyesi Alexandria Ocasio-Cortez de Twitter'da, "Bunu yapmanın tam zamanı" dedi. Ancak Sanders, Ocasio-Cortez ve kürtaj hakkı yanlısı siyasetçiler ve örgütler, Senato'daki kürsü işgali uygulamasını gevşetme konusunda zorluklarla karşı karşıya.
Biden yönetiminin başlangıcından bu yana, Demokratlar, yasaların çoğunu ilerletmek için 100 üyeli mecliste en az 60 oy gerektiren ve uzun süredir var olan filibuster kuralını yürürlükten kaldırmaya, en azından değiştirmeye çalışıyorlar.
Bu girişim şimdiye kadar başarısız oldu. Üstelik Cumhuriyetçiler 8 Kasım seçimlerinde Senato'nun çoğunluğunu kazanma şansına sahip oldukları için bu, Demokratlar açısından da geri tepebilir. Filibuster uygulamasını şimdi yürürlükten kaldırmak, Cumhuriyetçiler’e Kongre ve Beyaz Saray'ı kazanmaları durumunda, kürtaja yeni sınırlar getirme konusunda güvenilir bir yol sağlayabilir.
Demokrat Senatörler Joe Manchin ve Kyrsten Sinema Ocak ayında, oy hakları reformlarının Senato'dan geçebilmesi için filibuster'a son verilmesine karşı 50 Cumhuriyetçi senatörün yanında yer aldı.
Manchin dün de kürtaj hakkını yasallaştırmak için filibuster değişikliğine muhalefetini sürdürdü. Kürtaj haklarına karşı olan Manchin, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Kürsü işgali, bir demokraside sahip olduğumuz tek korumadır" dedi.
Kürtaj hizmetlerini koruyan bir yasa tasarısının imzacılarından olan Kyrsten Sinema ise, geçen yıl Washington Post gazetesindeki bir görüş yazısında, filibuster’ın "ılımlılığı" teşvik ettiğini savundu. Sinema henüz konuyla ilgili bir açıklama yapmadı.
Ancak Manchin ve Sinema olmadan Demokratlar’ın, mevcut Senato'da filibuster’ı değiştirmesi ve kürtaj yasasını geçirmesi mümkün değil.