1 Mayıs İşçi Bayramı pandemi sonrasında yeniden Türkiye’nin dört bir yanında alanlarda kutlandı. Yapılan kutlamalarda Gezi Davası’nda verilen mahkumiyet kararları eleştirildi, Gezi Davası tutuklularının gönderdiği mesajlar ve Gezi olaylarında ölenlerin isimleri okundu. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 25 Nisan’da Gezi Davası’nın tek tutuklusu Osman Kavala hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası vermiş, 18’er yıl hapis cezası verdiği tutuksuz sanıklar Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi ve Hakan Altınay hakkında ayrıca tutuklama kararı da almıştı.
İstanbul’da valiliğin sendikaların “1 Mayıs Meydanı” olarak kabul ettiği Taksim Meydanı’nı işçi bayramı kutlamaları için bir kez daha yasaklaması üzerine DİSK, KESK, TMMOB ve Türk Tabipleri Birliği’nin tercih ettiği Maltepe Meydanı’na yaklaşık 50 bin kişi geldi.
DİSK alana ‘‘Hepimiz Gezi’deydik’’ pankartıyla girerken, TMMOB da Gezi davasında tutuklanan İstanbul Mimarlar Odası mensupları Mücella Yapıcı ve Cana Atalay’ın fotoğraflarının bulunduğu ‘‘Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza’’ pankartını taşıdı.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ve Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı ise ‘‘Sömürüye, yoksulluğa, güvencesizliğe ve savaşa karşı mücadeleyi yürütüyoruz’’ pankartını taşıyan KESK korteji ile 1 Mayıs kutlamasına katıldı.
DİSK Genel Başkanı: ‘‘Emekçiler çok ciddi bir yoksullaşma içinde’’
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu yalnız İstanbul’da değil tüm 1 Mayıs meydanlarında bu yıl işçi bayramının büyük bir coşku ile kutlandığını söyledi.
Arzu Çerkezoğlu, ‘‘Her 1 Mayıs o dönemin ruhuyla anlam kazanır. Sonrasına dair de önemli mesajlar verir. Bu yıl pandemi arasından sonra ilk kitlesel 1 Mayıs’ı kutluyoruz. Kitlesel katılım var, Türkiye’nin bütün alanlarında. Emekçiler çok ciddi bir yoksullaşma içinde. Ücret artırılması talebi, güvenli çalışma talebi, emekli aylıklarının asgari ücrete çekilmesi talebi, eşitlik ve adalet talebi meydanlara damgasını vuruyor. Gezi davası da Taksim Meydanı’nın kapatılması da bu mücadelenin bir parçası. Hem emeğimiz ve ekmeğimiz için hem de demokrasi için bu mücadeleyi veriyoruz. Hep diyoruz ya ‘bu daha başlangıç’ diye. Bu 1 Mayıs, 2022 1 Mayıs’ı yeni başlangıçların habercisi olacak’’ dedi.
‘‘Emekli ücret artışı bu hayat pahalılığında şart’’
DİSK-AR’ın yaptığı son araştırmaya göre, asgari ücretin 4253 lira olduğu Türkiye’de açlık sınırı 15 bin 405 lira, yoksulluk sınırı ise 4453. Yalnız asgari ücretliler değil emekliler de maaşlarında bir düzeltme yapılmasını istiyor.
Tüm Emekliler Sendikası’ndan Celal Yıldız, ‘‘Emekli ücret artışı bu hayat pahalılığında şart. Bu konuda mutlaka adımlar atılmalı. Ama biz aynı zamanda adalet, barış, özgürlük istiyoruz. Gezi onurumuzdur, Gezi davasındaki haksız karara karşı çıkıyoruz. Adaletin rafa kalktığı bir ülkede tabii ki mücadele gerekir.’’ dedi.
Kaftancıoğlu: ‘‘Hep birlikte değiştireceğiz’’
Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı ve alana girmek isteyenlerin dört kez üst aramasından geçtiği 1 Mayıs kutlamasında gruplar uzun saatler bekledikten sonra 1 Mayıs alanına girebildiler. Yaklaşık 7 bin kişiyle son yılların en geniş kortejiyle Cumhuriyet Halk Partisi korteji alana ulaştığında DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun konuşması bitmişti.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, ‘‘Tüm örgütler akın akın akmışlar. Biz CHP olarak alana şimdi giriyoruz. Kortejimizin sonunu açıkçası ben bile göremedim. Bütün İstanbul’un ezilenleri, emekçileri ve işçileri ile beraber ve hep birlikte değiştireceğiz diyorum. Bugün bir kez daha sokakta iktidara karşı olan öfkenin yanında vatandaşın geleceğe dair umudunu da görmüş olduk’’ dedi
TMMOB Başkanı: ‘‘İktidarın en çok korktuğu şey bizlerin yan yana olması”
‘‘Gezi onurumuzdur’’ anonsuyla 1 Mayıs kürsüsüne davet edilen TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, konuşmasına başlarken KESK Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik gibi hafta başındaki son duruşmada tutuklanan Mücella Yapıcı, Can Atalay ve Tayfun Kahraman’ın şahsında tüm Gezi tutuklularına selam gönderdi.
TMMOB Başkanı, ‘‘Biz gücümüzü alın terimizden, birlikte olmaktan alıyoruz. İktidarın en çok korktuğu şey bizlerin yan yana olması. Bırakınız korksunlar. Düzenleri sona erecek diye korkuyorlar. Peşkeş çekilen yerlerin hesaplarını soracağız diye korkuyorlar. Tabii ki hesabını tek tek soracağız. Yalancı tanıklarla, kurmaca davalarla, yalan haberlerle saldırıyorlar. Kendileri korkuyor bizi de korkacak sanıyorlar ama biz korkmuyoruz. Eşit, özgür, laik, adaletin, barışın, paylaşmanın olduğu bağımsız bir Türkiye’yi mutlaka kuracağız’’ dedi.
Bu arada kürsüden Gezi tutukluları Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Mücella Yapıcı’nın gönderdiği ‘‘birlikte kazanacağız’’ başlıklı mesaj da okundu.
Fincancı: ‘‘Korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz’’
Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı de konuşmasında dayanışma ve mücadele mesajı verdi. Fincancı, ‘‘Merak etmeyin hiçbir yere gitmiyoruz. Korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz. İşçi sınıfının birlik ve dayanışma gününde bu mücadelenin de diğer mücadeleler gibi birlikte kazanılabileceğini bilenlerdeniz. Biz hekimlerin örgütlü sesi Türk Tabipleri Birliği olarak mücadele ederken aylardır alanlarda ‘Emek bizim, söz bizim, sağlık hepimizin' dedik. Toplumda sağlıksızlık üreten ne varsa ona karşı mücadelemiz sürecek’’ diye konuştu.
1 Mayıs alanında EYT’liler (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) 15 Mayıs’ta yine Maltepe’de yapacakları miting için çağrı yaparken 16 aydır özgür ve demokratik üniversite için rektörlük önünde protesto eylemi gerçekleştiren Boğaziçi Üniversiteli akademisyenler de ‘‘sonuç alana kadar mücadeleye devam’’ mesajı verdiler. Coşkulu kalabalık Bandista ve Kardeş Türküler’in söylediği şarkılar eşliğinde dans etti.
Ankara’da Gezi tutuklularına alkışlı destek
Başkent Ankara’da buluşma adresi Tandoğan Meydanı oldu. Emekçiler Atatürk Kültür Merkezi’ne yakın noktada toplanarak, kortej halinde Tandoğan Meydanı’na yürüdü. Polis, sadece alanda slogan atılabileceği gerekçesiyle yürüyüş esnasında slogan atılmasına müdahale etmeye çalıştı.
“Savaşa, Zamlara, Yoksulluğa Karşı Yaşasın 1 Mayıs”, “Gezi Tutuklularını Serbest Bırakın”, “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır”, “Eşit İşe Eşit Ücret”, “Çocuk İşçiliğine Son”, “İş, Ekmek, Özgürlük” gibi pankartları taşınırken, “Her yer Taksim her yer direniş”, “İnsanca yaşmak onurumuzdur”, “Kamuda, özelde sömürüye son” sloganları atıldı.
Gezi Davası tutukluları Ankara’daki 1 Mayıs’a “1 Mayıs’ı asıl 1 Mayıs alanında birlikte kutlayacağız. Zulme karşı direneceğiz. Birlikte mücadele ederek birlikte kazanacağız. Eşitlik, adalet, demokrasi mücadelemiz kazanacak” mesaj gönderdi. Mesaj alanda yoğun alkışlarla desteklendi.
Ankara’da 1 Mayıs Komitesi, 10 Ekim 2015’te IŞİD’in saldırısıyla 103 can kaybının gerçekleştiği Barış Mitingi sonrasında en kitlesel etkinliğin bugün yapıldığını açıkladı. Açıklamada, “Birlikte değiştireceğiz. Coşkulu ve öfkeliyiz. AKP’nin 20 yıllık döneminde 30 bin işçi hayatını kaybetti. Bu bir katliamdır. Çok haklıyız. Krizi patronlar yaratıyor, fatura işçilere kesiliyor. Kadın cinayetlerine karşı öfkeliyiz. Halkın iradesini yok sayıp belediyelere kayyım atayanlara, iradeyi yok sayıp üniversitelere rektör atayanlara öfkeliyiz. KHK’lerle insanları işsizliğe sürükleyen iktidara öfkeliyiz” denildi.
DİSK 7 maddelik taleplerini açıkladı
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün ise, “Geçinmek istiyoruz, insanca yaşamak istiyoruz ve 1 Mayıs kürsümüzden hep birlikte haykırıyoruz” diyerek, laikliği, özgürlüğü ve İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere insan haklarını savunmaya devam edeceklerini söyledi. Görgün, DİSK’in yedi maddelik taleplerini de şöyle sıraladı:
1- Elektrik, su, doğalgaz ve internet faturalarına yapılan zamlar geri alınmalı, faturalar tüm vergilerden muaf tutulmalıdır.
2- Asgari ücret başta olmak üzere tüm ücretler artırılmalı, en düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine çekilmeli, EYT’lilerin emeklilik hakları verilmelidir.
3-Ücretlerin üzerindeki vergi yükü azaltılmalı, adil bir vergi düzeni kurulmalıdır.
4-Tüm güvencesiz çalıştırma biçimlerine son verilmeli, herkese güvenceli istihdam sağlanmalıdır.
5-Anayasal hakkımız olan örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.
6-Kamu varlıklarının özelleştirilmesinden vaz geçilmeli, eğitim, ulaşım, sağlık başta olmak üzere tüm kamu hizmetleri devlet eliyle ücretsiz verilmelidir.
7-Kamu kaynakları ile büyütülen tarikat yurtları kamulaştırılarak gençlerin yurt ve barınma sorunları çözülmelidir.
Tunç Soyer: “Korkun bizden”
İzmirli işçiler ve emekçiler iki yılın ardından 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutlamak için Gündoğdu Meydanı’na akın etti. TÜRK-İŞ, DİSK, KESK, TMMOB, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu tarafından düzenlenen mitinge Ege Bölgesindeki illerden de katılım oldu.
Üç ayrı koldan miting alanına giren işçiler, siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri sık sık “Her yer Gezi, her yer direniş”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, Yaşasın 1 Mayıs, alanlardayız”, “Gezi’de düşene, dövüşene bin selam”, “Zam zulüm işkence işte AKP” sloganları attı.
Miting alanındakilere seslenen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Ey muktedirler korkun bizden. Açlığımızdan korkun! Dürüstlüğümüzden, açlığımızdan, aklımızdan, sel gibi büyüyen dayanışmamızdan korkun! Ey kendini hükümdar sananlar, Mumcu’lardan, Deniz’lerden, Ali İsmail Korkmaz’lardan, ağaçlardan, Gezi’den, 1 Mayıs’tan korkun! Bu düzeni topla, tüfekle değil, aklımızla yıkacağız. Vicdanımızla yıkacağız. Sizi kin ve nefretle değil, barış ve kardeşliğimizle yeneceğiz. Güçlüyüz, kazanacağız” dedi.
“Ne mutlu ki biz Gezi’ciyiz”
Hazırlanan ortak bildiriyi Türk-İş Ege bölge temsilcisi Hayrettin Çakmak ve KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Necip Vardal okudu. İşçi ve emekçilerin yaşam koşullarının giderek kötüleştiğine vurgu yapılan ortak bildiride Gezi Davası’nda verilen mahkumiyet kararları da eleştirildi. “Ne mutlu ki biz Gezi’ciyiz; istibdatı yenip hürriyeti bu topraklarda işçi tulumuyla dolaştırmak için bu karanlığı yaratanları göndereceğiz” ifadesine yer verildi.
Ortak bildiride şu görüşlere yer verildi: “Değiştirebiliriz, biliyoruz! Emekçilerin bir gün dahi sandığı bekleyecek sabrı da lüksü de yok! Sermayeye köle, iktidara kul olmaya asla razı gelmeyeceğiz. Herkes için güvenceli iş, insanca yaşanacak bir ücret, insanca çalışma koşulları... Sendikal hak ve özgürlüklerin, hak arama yollarının önünün açıldığı, grev ve toplu pazarlık hakkının tanındığı bir emek düzeni... Cinsiyetinden, cinsel yöneliminden, etnik kimliğinden, inancından dolayı kimsenin ayrımcılığa uğramadığı eşit yurttaşlık... Eğitim, sağlık, ulaşım, barınma, enerji, iletişim gibi temel hizmetlere herkesin eşit bir şekilde ulaşabildiği kamucu politikaları, işçi sınıfının değiştirme gücünü kuvveden fiile çıkarmak, eşit özneler olmak, üretenler olarak yönetenler de olmak için laikliği, emperyalizme, savaşa, halkları birbirine düşman eden politikalara karşı bağımsızlığı ve barışı kazanmak için bir adım geri atmadan mücadeleye devam edeceğiz.”
Edip Akbayram’dan coşkulu konser
Gezi Olayları’nda hayatını kaybedenlerin ve Gezi Davası’nda haklarında mahkumiyet kararı verilenlerin isimleri kürsüden teker teker okundu ve meydandaki kalabalık her okunan isim için “Burada” diye haykırdı.
İzmir’deki 1 Mayıs kutlamasına katılanlar, Edip Akbayram’ın verdiği konserle coştu. Gezi Davası kararlarını eleştiren sanatçı, “Gezi davasında adaletin hukukun olmadığı kararlar alındı. Ben de Gezi’deydim. Gezi onurumuzdur, direnişimizdir. Ferman padişahınsa gezi halkımızındır” dedi. Akbayram’ın şarkılarına vatandaşlar da eşlik etti.
Gaziantep’te Coşkulu 1 Mayıs
1 Mayıs İşçi Bayramı Gaziantep’te de büyük bir coşku içerisinde kutlandı. Kırkayak Parkı’nda öğle saatlerinde toplanmaya başlayan vatandaşlar, geniş güvenlik önlemleri altında alanı doldurdu.
Pandemi sonrası ilk kez maske – mesafe kuralı olmadan gerçekleşen etkinliğe siyasi partilerin yanı sıra, sivil toplum kuruluşları, kadın örgütleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. 1 Mayıs İşçi Bayramı STK temsilcilerinin konuşmalarının ardından sloganlar ve halaylar eşliğinde kutlandı.
“Gerçek enflasyon oranı üzerinden bir zam istiyoruz’’
Erkinlik alanında VOA Türkçe ’ye konuşan fabrika işçisi Mikail Kılıçalp işçilerin onlarca yıl önce mücadele ederek kazandıkları hakları Gaziantep’te patronların geri aldığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “1 Mayıs denilince benim aklıma işçilerin meydanlarda hakları için mücadele etmesi geliyor. Yıllar önce işçiler mücadele edip 8 saat mesai şartını kazanmışlar, ama biz bugün Antep’te 8 saatten fazla haftada 7 gün 24 saat çalıştığımız zamanlar oluyor. Pandemi sürecinde de patronlar ölümüne çalıştırdılar bizi, aldığımız ücretleri de düşürdüler. O yüzden biz de 1 Mayıs’ta taleplerimizle bu alana geldik. Bizim talebimiz ek zam talep ediyoruz. Gerçek enflasyon oranı üzerinden bir zam istiyoruz. Haklarımız için alanlardayız ve bu mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz.’’
