Erişilebilirlik

Almanya Kabil’deki Büyükelçiliğini Kapatıyor


Almanya, Afganistan’ın başkenti Kabil’deki Alman büyükelçiliği personelini ve ülkede bulunan diğer Alman vatandaşlarını ülkeden çıkartmak için iki uçak gönderme kararı aldı. Başbakan Yardımcısı Olaf Scholz, "Almanların Afganistan’dan çıkarılması konusunda kaybedecek vaktimiz kalmadı" derken, Dışişleri Bakanı Heiko Maas, "Afganistan’da bulunan Alman vatandaşlarının güvenliğini sağlamak ve bir an önce Almanya’ya getirilmesini sağlamak için her türlü hazırlığı tamamladık" şeklinde bir açıklama yaptı. Maas, Afganistan konusunda oluşturulan kriz masasının istişarelerini sürdürdüğünü açıklarken, orduya ait Airbus A400M ve A310 model iki uçağın Pazar akşam saatlerinde yola çıkacağı açıklandı.

Alman vatandaşlarının tahliyesinin desteklemesi ve güvenliğin sağlanması için yaklaşık 200 askerden oluşan paraşütçü birliğinin de Kabil’e gönderileceği belirtilirken, kurtarma operasyonunun yeni haftanın ilk gününde sona ermesinin planlandığı haber verildi. Alman Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Taleban‘ın Kabil’e girmek üzere olduğu haberlerinin hemen ardından büyükelçilikteki personelin Kabil Havalimanı’nın askeri bölümüne getirildiği açıklandı.

Kabil’de bulunan 30 elçilik çalışanı ve aralarında yardım ve kalkınma kuruluşu çalışanlarının da bulunduğu 80 Alman vatandaşının Pazartesi sabah saatlerinde Airbus uçaklarıyla Özbekistan’ın başkenti Taşkent’e uçurulacağı, Taşkent’te oluşturulan operasyon merkezinde barındırılacak Almanların muhtemelen ertesi gün Lufthansa’dan kiralan bir uçakla Almanya’ya getirileceği ifade edildi. Alman hükümeti tarafından geçen Cuma günü yapılan bir açıklamada, Afganistan'daki vatandaşların güvenlik durumunun giderek kötüleşmesi nedeniyle ülkeyi bir an önce tarifeli uçaklarla terk etmeleri çağrısı yapılmıştı.

Öta yandan Afganistan’da Taleban’dan kaçan göçmenlerin durumu Alman iç siyasetinde tartışmalara neden olmaya başladı. Federal İçişleri Bakanı Horst Seehofer, Taleban’ın bütün ülkede kontrolü ele geçirmesinden sonra büyük bir mülteci dalgası olacağını belirtti ve "İnsanların kitleler halinde harekete geçeceğinden yola çıkıyorum, bunların rotası Avrupa da olacak" dedi. Seehofer, mülteci dalgasından Türkiye, Pakistan, İran ve Tunus gibi ülkelerin de etkileneceğine inandığını belirtti. Almanya’nın Avrupa’dan Sorumlu Devlet Bakanı Michael Roth da önümüzdeki dönemde AB ve Almanya üzerindeki "göç baskısının" artacağını ifade ederek, Avrupa Birliği ile Türkiye arasında imzalanan ve geçen Haziran ayında güncellenen mülteci anlaşmasına vurgu yaptı ve Ankara’ya anlaşmanın kurallarını yerine getirmesi çağrısında bulundu.

CDU’nun başbakan adayı Armin Laschet, Almanya’nın önceliğinin ülkedeki Alman askerleri çekilmeden Alman ordusunda çalışan Afgan vatandaşı yerel personel ve ailelerinin Almanya’ya getirilmesi olduğunu söyledi. 26 Eylül’deki seçim sonrasında Angela Merkel’den boşalacak başbakanlık koltuğuna oturması beklenen Laschet, "Bize, Alman ordusuna yardım eden bu cesur insanları kurtarmamız şart" dedi.

Alman ordusunun bulunduğu bölgelerde, tercüman, güvenlik görevlisi ya da mutfak personeli olarak çalışan binlerce Afgan’ın, Taleban’ın idareyi ele geçirmesi durumunda "işbirlikçi" olarak cezalandırılabileceği ifade ediliyor. Alman Yeşiller partisinin başbakan adayı Annalena Baerbock ise, Suriye Savaşı’nda yapılan hataların tekrar edilmemesi gerektiğini söyledi. Baerbock, "Avrupa ülkeleri o dönemde hazırlıksız yakalanmış ve Suriyeliler ülkelerini korkunç koşullarda terketmek zorunda kalmıştı" diye konuştu. 27 AB üyesi ülkenin hepsinin sığınmacı almasını beklemenin hata olacağını söyleyen Baerbock, "Afgan sığınmacı alımına hazır AB ülkeleriyle bir an önce hazırlık yapmamız gerekiyor" diye görüş belirtti.

XS
SM
MD
LG