İklim uzmanları, 2021 yılı yaz aylarında yaşanan aşırı iklim olaylarının daha şiddetli olduğunu ve geçmişte küresel ısınmanın neden olduğu olumsuzluklara maruz kalmayan bölgeleri de etkisi altına aldığını söylüyor.
ABD, Kanada, Almanya ve Belçika gibi gelir düzeyi yüksek ülkeler, aşırı hava olaylarının daha önceki yıllarda ağır darbe indirdiği yoksul ve savunmasız ülkelere katıldı.
Belçika'daki Katolik Louvain Üniversitesi bünyesinde yer alan Afet Epidemiyolojisi Araştırma Merkezi'ne bağlı uluslararası afet veritabanının kurucusu Debby Guha-Sapir, iklim değişikliğine bağlı hava olayları hakkında, "Bu, sadece yoksul ülkelerin sorunu değil, açıkça görüldüğü gibi zengin ülkelerin de artık sorunu. Zengin ülkeler büyük darbe alıyor" dedi.
Çin, sel felaketinin sıkça yaşandığı bir ülke olarak bilinir. Ancak bu yaz Almanya'nın bazı kesimlerinde yüzlerce kişi, sel sularında boğularak öldü. Belçika da sular altında kalmaya alışık olmayan ülkelerden. İklim bilimci Zeke Hausfather, Kanada ve ABD'nin Büyük Okyanus kıyısındaki kuzeybatı eyaletlerinde görülen aşırı sıcak hava dalgasını "korkutucu" olarak niteliyor. Bu bölgelerde hava sıcaklıklarının 40'lı derecelerin üzerine çıkarak rekorlar kırması, olağandışı orman yangınlarını da beraberinde getirdi. Şimdiyse Avrupa'nın güneyi daha önce rastlanmamış derecede aşırı sıcak ve yangın felaketiyle mücadele ediyor.
Atlas Okyanusu'ndaki kasırga sezonu ve ABD'deki dev orman yangınlarıysa yeni başlıyor.
Elsa Kasırgası geçen yıl 1 Temmuz'da oluştuğunda 2020 yılında Atlas Okyanusu'nda en erken oluşan ve isimlendirilen beşinci fırtına olarak rekor kırmıştı. Colorado State Üniversitesi, şimdiden Atlas Okyanusu'nda oluşan ve isimlendirilecek olan fırtınaların sayısıyla ilgili tahminini yükseltti.
Toprak nem oranları ve ağaç gövdelerindeki halkalara ilişkin kayıtlara göre ABD'nin Batı eyaletleri, 1580 yılından bu yana en kurak yazı yaşıyor. Los Angeles'taki California Üniversitesi'nden (UCLA) iklim ve yangın bilimci Park Williams, bu durumun orman yangınları açısından son derece olumsuz olduğunu söyledi.
Sigorta şirketi Munich Re'nin baş iklim ve coğrafya uzmanı Ernst Rauch, ABD'de kasırga ve orman yangını sezonlarında yaşananların, hava olaylarıyla bağlantılı felaketlerin yol açtığı yıl sonu toplam hasar maliyeti istatistiklerinde baş rolü oynadığını söyledi. Ancak uzman, bu yıl şimdiye kadar en büyük ekonomik kayıpları zengin ülkelerin verdiğinin altını çizdi.
Merkezi California eyaletinde bulunan çevre araştırmaları kurumu Breakthrough Enstitüsü iklim bölümü başkanı Zeke Hausfather, iklim olaylarından etkilenen yoksul ülkelerin daha hazırlıksız olduğunu, bu ülkelerde yaşayanların soğutucu klimalara erişimi olmadığını, bu nedenle iklim olaylarının daha fazla hasara yol açtığını söylüyor. Hausfather'a göre ABD'nin Büyük Okyanus kıyısındaki kuzeybatı eyaletlerindeki sıcak hava dalgası nedeniyle yüzlerce kişi yaşamını yitirmiş olsa da böyle bir iklim olayı, yoksul ülkelerde çok daha fazla can kaybına yol açabilir.
Birleşmiş Milletler, Afrika'nın doğusundaki Madagaskar'da art arda yaşanan kuraklıklar nedeniyle 400 bin kişinin aç kalma riskiyle karşı karşıya olduğunu bildirdi.
2021 yazının iklimsel felaketler açısından yeni rekorlar kıracağını söylemek için henüz erken olsa da Hausfather, "iklim değişikliğinin aşırı hava olaylarını daha önce rastlanmayan yeni bölgelere kaydırdığına tanık oluyoruz" diyor.
Araştırmacı Debby Guha-Sapir, bu yıl şimdiye kadar meydana gelen atmosfer, su ve iklim felaketlerinin son yılların ortalamasının sadece biraz üzerinde olduğunu söyledi. Guha-Sapir ve ekibinin oluşturduğu veritabanı dünya genelinde Temmuz ayına kadar yaşanan 206 iklim olayını içeriyor. Bu sayı, geçen on yılın ortalamasının yüzde 11 üzerinde, geçen yıla kıyasla ise biraz daha az.
Hausfather, 2020 yılında birdenbire ortaya çıkan ve rekor kıran sıcak hava dalgasının nüfusun seyrek olduğu Sibirya'yı etkisi altına aldığını, ancak benzer bir dalganın bu yıl ABD'nin kuzeybatısındaki Oregon eyaletinin Portland kenti ve Kanada'nın Büyük Okyanus kıyısındaki British Columbia eyaletinde etkili olmasıyla birlikte medyada daha geniş yer bulduğunu söylüyor.
Georgia eyaletindeki Georgia Teknoloji Enstitüsü'nden iklim bilimi uzmanı Kim Cobb, "aşırı hava olaylarıyla ilgili istatistiklerde artış olduğunu, ancak aynı zamanda bu olaylarda her yıl yaşanan ve üst üste biriken artışın herkesi olumsuz etkilediğini" söylüyor.
Exeter Üniversitesi iklim bilimi uzmanı Peter Stott, "Kuzey Yarımküre'de son yıllarda yaz aylarında yaşananların oldukça şiddetli olduğunu" söylüyor.
Stott, genel sıcaklık artışının "20 yıl önceki öngörüyle birebir uyumlu şekilde gerçekleştiğini, ancak sıcak hava dalgaları ve sel felaketlerinin 20 yıl önce yaptıkları tahminlerden çok daha aşırı şiddette olduğunu" kaydediyor.
İklim bilimciler; kömür, petrol ve doğalgazın yakılmasının sonucu olarak ortaya çıkan iklim değişikliğinin aşırı atmosfer olaylarını tetiklediğine ilişkin hemen hiç şüphe olmadığı görüşünde.
Guha-Sapir, sel ve yangın felaketleri dışında sıcak hava dalgalarının da gelecek için hazırlık yapma açısından büyük bir risk oluşturduğunu söylüyor.
Sıcak hava dalgalarının "yaşlı nüfus nedeniyle Batılı ülkelerde çok büyük mesele haline geleceğini, Avrupa'nın demografik yapısının çok yaşlı olduğunu" kaydeden Guha-Sapir, "Sıcak hava dalgaları önümüzdeki birkaç yıl boyunca gerçek bir sorun olacak" öngörüsünde bulunuyor.