Amerika’da 6 gün içinde düzenlenen iki silahlı saldırıda yaklaşık 20 kişinin yaşamını yitirmesi ülkede silah yasası tartışmasını bir kez daha gündeme getirdi. Başkan Joe Biden bu konuda Kongre’yi harekete geçmeye çağırdı. Biden’ın altyapı, ekonomi, göçmenlik, seçimle ilgili planladığı birçok yasa tasarısına silah tasarısı da eklenmiş görünüyor. Ama Başkan’ın bu planlarını hayata geçirmek için önünde büyük bir engel var: Senato’da “filibuster” olarak bilinen bir kürsü işgali uygulaması.
Amerika’da gündem son günlerde oldukça yoğun. Georgia ve Colorado’daki silahlı saldırılarda 18 kişinin hayatını kaybetmesi salgın döneminde nerdeyse gündemden düşen silah yasası tartışmalarını bir kez daha gündeme taşıdı.
Başkan Joe Biden ve yardımcısı Kamala Harris taarruz silahlarının yasaklanması, geçmiş taraması ve yasadaki boşlukları dolduracak bir tasarıyı kabul etmesi için Kongre’ye “hareket geç” çağrısı yaptı.
Bu konulara yer veren iki yasa tasarısı Temsilciler Meclisi’nde geçtiğimiz günlerde kabul edildi ancak yasa tasarıları Senato’daki 50 Demokrat 50 Cumhuriyetçi dağılımı nedeniyle Kongre’nin üst kanadında henüz gündeme bile gelmedi.
Çünkü Cumhuriyetçiler genelde bu konudaki kısıtlamalara karşı ve Demokratlar’ın Senato’da silah yasasıyla ilgili sonuç alabilmesi için 60 sayısına ulaşmaları, 10 Cumhuriyetçi’den destek almaları gerekiyor. Sadece bu değil. Biden’ın gündeminde göçmenlik, altyapı, seçmen hakları, asgari ücret gibi birçok konuda yasa tasarısı var ve hepsinin karşısında da 100 üyeli Senato’da 60 oy gereksinimi olarak özetlenebilecek “filibuster” yani kürsü işgali var.
Amerikan Enterprise Enstitüsü Norm Ornstein, “Amerikan Senatosu’nda yasalar salt çoğunlukla kabul edilmiyor,” şeklinde konuşuyor.
Biden yönetimi 1,9 trilyon dolarlık paketi, filibuster yerine “reconciliation-uzlaşma” olarak nitelenen taktikle Senato’da aştı. Yapılan oylamada 51 senatör filibustera gerek olmadığı yönünde oy kullandı ve ekonomik paket 49’a karşı 50 oyla kabul edildi.
Ama sorun bu yöntemin bir yıl içinde sadece 3 kez uygulanabilecek olması. Demokratlar’ın filibusterı aşması için tüm yıl boyunca sadece iki hakları kalmış durumda. Bunun dışında herhangi bir önemli yasa tasarısını Senato’da oylamaya sunabilmeleri için 10 Cumhuriyetçi senatörün desteğine ihtiyaçları var.
Durum böyle olunca Demokrat Parti içinden filibusterın kaldırılması gerektiği şeklinde sesler yükseldi. Senato’da iki numaralı Demokrat Dick Durbin de o seslerden biriydi.
Senato Azınlık Lideri Cumhuriyetçi Mitch McConnell’ın filibusterla ilgili önerileri sert şekilde eleştirmesi, Senato’da çoğunluk olmaları halinde Demokratlar’ın bundan pişman olacakları şeklinde özetlenebilecek açıklamaları bu konudaki tartışmaları şimdilik frenlemiş gibi görünüyor.
Mitch McConnell, “Cumhuriyetçiler Senato’yu geri alır almaz, sadece ülkeye zarar veren her liberal değişikliği değiştirmeyecek, diğer taraftan sıfır katkı alarak Amerika’nın bütün muhafazakar politikalarını güçlendireceğiz” dedi.
Filibusterın ülke tarihindeki yeri ve tartışmaları bir hayli eskiye dayanıyor aslında. Amerika’da 1800’lerin ortasından beri var. O dönemde senatörlere süresiz konuşma hakkı şeklindeydi ve bazı senatörler de köleliği savunmak için bu haklarını uzun sürelerce kullandı. 1950 ve 60’larda ise vatandaşlık hakları yasa tasarılarını durdurmak için kullanıldı.
Amerikan Enterprice Enstitüsü Norm Ornstein, “Irk ayrımını savunanlar vatandaşlık ve oy haklarını filibusterla durdurmak için Senato’da yatmak zorunda kalıyorlardı çünkü her an bir oylama olabilirdi” diyor.
O yıllarda, 'talking filibuster' denilen bir uygulama söz konusuydu. Senatörlerin bitmek tükenmek bilmeyen kürsü konuşmaları oylamalar önünde büyük engeldi.
Senato, oylamayı engellemek için kullanılan bu kadar uzun süreler konuşmayı gerektiren kuralı 1975 yılında değiştirdi. Onun yerine 5’te 3 çoğunluk getirdi. 100 üyeli Senato’da yasa tasarısının oylanabilmesi için 60 oy artık tartışmayı sona erdirecekti.
Ornstein, “Bu, bizim tanımlamamızla engel mekanizması olarak kullanıldı” diyor.
Peki ya Başkan? Başkan Biden "kaldırma değil reform olsun" diyor. Biden’ın filibusterın 1975’ten önceki haline dönmesine destek veren mesaj vermesi akıllara 1939 yapımı “Mr. Smith Goes to Washington-Mr. Smith Washington’a Gidiyor” filmini getirdi. Filmde bir senatör Senato’yu tıkanma noktasına getiriyor ve bir konu üzerinde durmadan konuşuyor.
Filibuster kuralını değiştirmek salt çoğunlukla mümkün ancak Demokratlar her bir oyun çok değerli olduğu Senato’da bu konuda tam bir bütünlük sağlayabilmiş de değil.
Demokrat senatör Joe Manchin, “60 oy bir amaç için var. Ülkenin kurucuları bir araya gelmemiz gerektiğini belirtti. Sakinleşmeliyiz ve bir araya gelmeliyiz” şeklinde konuştu.
Biden ve Demokratlar’ın gündeminde bu kadar fazla konuda yasa tasarısı varken, Demokratlar arasında filibuster uygulamasına bir çözüm bulunması yönündeki çağrılar önümüzdeki günlerde artacak gibi görünüyor.