BioNTech şirketinin yöneticisi, bilimadamı Prof. Uğur Şahin, yaz aylarına kadar ya da en geç sonbaharın başında pandeminin kontrol altına alınmış olacağına inandığını belirtti. Der Spiegel dergisi ile Bild gazetesine konuşan Şahin, "Önemli kriter o döneme kadar yeterli sayıda insanın aşılanmış olması. Ancak pandeminin kontrol altına alınması, virüs artık bulaşmayacak, tamamen bitecek anlamına gelmiyor. Sadece normal bir yaşama tekrar dönebileceğimiz anlamına geliyor" diye konuştu.
Almanya’daki aşılama sürecinde yaşanan sorunlara değinen BioNTech şirketinin yöneticisi, aşılamayla birlikte vaka sayılarında hissedilir ve kalıcı gerilemenin Mayıs ayının sonunu ya da Haziran ayının başını bulacağını öne sürdü.
İngiltere'de mutasyona uğrayan Corona virüsünün yeni türünün Almanya'da da etkili olmasının vaka sayılarındaki düşüşü geciktireceğini belirten Şahin, "Bunun bir sorun oluşturacağı anlaşılıyor. Özellikle yaşlıların aşılanmasını hızlandırmamız ve Mart ayının ortasına kadar ölüm oranlarını aşağı çekmemiz gerekiyor" şeklinde görüş belirtti.
Mutasyonlar nedeniyle yeni ivme beklentisi
Mutasyonların ve vaka sayısında özellikle İngiltere’de yaşanan hızlı ve büyük artışın kendisini endişelendirdiğini söyleyen Uğur Şahin, "Anlaşılan mutasyonlar yüzünden pandemi, yeterli sayıda insan aşılanmadan önce yeni bir ivme kazanacak" dedi. Buna rağmen pandemiye karşı verilen mücadelenin başarılı olacağına inandığını ifade eden Uğur Şahin, aşılarının mutasyonlara karşı etkili olduğunu da sözlerine ekledi. Şahin, İsrail’de elde edilen son verilerin bu yöndeki inancını daha da güçlendirdiğini söyleyerek, mRNA bazlı BioNTech/Pfizer aşısının COVID-19 semptomlarına karşı yüzde 94 koruma sağladığının bir kez daha tespit edildiğini vurguladı.
“Aşı hem koruyor hem bulaşmayı engelliyor”
Prof. Şahin, "Tünelin ucundaki ışık görünüyor. Gördüğümüz ışık üzerimize gelen trenin ışığı da değil. Aşının etkinliği gerçek kitlesel kullanım koşullarında başarılı ve salgını kalıcı bir şekilde durduracak bir boyutta, ayrıca hastalanmayı değil, bulaşmayı da engelliyor. Ben aşının bu oranda başarılı olacağını tahmin etmiyordum" görüşünü paylaştı.
İsrail’de İsrail'de BioNTech/Pfizer aşısı yapılan 1 milyon 200 bin kişi üzerinde yapılan araştırmada, aşının hem semptomatik Covid-19 vakalarında hem de virüs nedeniyle ağır hastalanma oranlarında büyük gerileme sağladığı saptanmıştı.
“Üçüncü doz gerekebilir”
Bu yıl içinde aşılanacak olanların gelecek yıl üçüncü kez aşılanması gerekeceğini açıklayan Prof. Şahin, "Toplumda bağışıklığı sürekli hale getirmemiz gerekiyor. Büyük bir olasılıkla mutasyonlara karşı her iki yılda bir aşıyı tazelemek gerekecek. Grip aşısında da durum böyle. Bu artık bizim yeni normalimiz olacak. Bu koşullar altında pandemiyi yenmek artık bizim elimizde" değerlendirmesini yaptı.
Şahin-Türeci çiftine liyakat nişanı
Öte yandan Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier tarafından 19 Mart’ta Bellevue Sarayı’nda düzenlenecek ve Başbakan Angela Merkel’in de katılacağı törende, Prof. Şahin ve eşi; BioNTech’in diğer yöneticisi Dr.Özlem Türeci’ye Almanya’nın en önemli ödülü olan "Büyük Federal Liyakat Nişanı’nın verileceği açıklandı. Bunun, Cumhurbaşkanı Steinmeier’in bu yıl ilk kez yüz yüze vereceği liyakat nişanı olacağı belirtilen açıklamada, "Türk bilimadamları, m-RNA teknolojileri alanında dünya çapında kabul edilen yetkinlikleri ve dur durak bilmez çalışmaları sayesinde çok kısa sürede Covid-19’a karşı bir aşı geliştirmeyi ve onaylanmasını başardılar" denildi.
Steinmeier, geçen Aralık ayında yaptığı bir açıklamada, "Almanya Türeci ve Şahin’le gurur duyuyor" demişti. Başbakan Merkel de daha önce yaptığı çeşitli konuşmalarda, aşının geliştirilmiş olması sebebiyle Türeci-Şahin çiftiyle gurur duyduğunu, çalışmalarından ötürü minnettar olduğunu ve BionTech’in dünya çapında "spot ışığı gibi" parladığını söylemişti.
Bu arada Berlin’de yapılan bazı yorumlarda, Liyakat Nişanı’nın verileceğinin açıklanmasının zamanlamasına dikkat çekildi. Geçen hafta sonunda Alman basınında çıkan haberlerde, BioNTech’in geliştirdiği aşıyı fahiş fiyattan AB ülkelerine satmak istediği, Almanya’nın aşı tedarikinde sorunların bu yüzden yaşandığı konusunda iddialar yer almış ve özellikle Prof. Şahin hedef haline gelmişti.
Şahin, iddiaları reddederek, firmasının hem ABD’ye hem de AB’ye aynı fiyatta teklif sunduğunu ve çok erken bir dönemde 500 milyon aşıyı teklif ettiklerini, AB’nin müzakereleri dört ay uzattığını ve Birlik’in gecikmeden sorumlu olduğunu söyledi. Şahin, Birlik’in aşı siparişinde geç kalınmasının sorumluluğunu kendisine yükleyerek AB‘yi temize çıkarmak istediğini de ifade etti. Alman hükümeti vakit kaybetmeksizin Şahin’in açıklamalarını doğruladı. AB kaynaklı iddiaların Berlin’de kızgınlığa yol açtığı belirtilirken, bu yöndeki haberlerin Liyakat Nişanı’nın verilmesini etkilemiş olabileceği dile getiriliyor.
