ABD Başkanı Joe Biden, Münih Güvenlik Konferansı'nda yaptığı konuşmada, Batı ülkelerini demokrasiyi korumaya çağırdı. "Demokrasiler tesadüfen oluşmuyor" diyen Biden, demokratik değer ve kazanımların korunmasını istedi. Biden, "Demokrasiyi korumalı, güçlendirmeli ve yenilemeliyiz. Demokrasi modelinin geçmişin kalıntısı olmadığını ispatlamayız" diye konuştu.
"Dünyanın bir çok noktasında, Avrupa ve ABD’de demokrasiler saldırı altında" diye devam eden Başkan Biden, tarihçilerin bu süreci ileride "bir dönüm noktası" olarak tanımlayacaklarını belirterek, "Demokrasinin bu dönemden ayakta kalarak çıkacağına inanıyorum" şeklinde görüş belirtti.
Bu bağlamda Rusya’yı örnek gösteren Biden, Kremlin’in Batılı demokratik ülkeleri zayıflatmaya çabaladığını öne sürdü ve bu nedenle Ukrayna ile dayanışma içinde olacağını ifade etti.
Amacının "Soğuk Savaş dönemindeki gibi bloklaşma olmadığını" söyleyen Biden, Çin’le ilişkilerin de çeşitli zorluklarla ilerlediğini söyledi ve ekonomik açıdan en önemli güçlerden biri olan Çin’in diğer ülkeler gibi ortak ticari kurallara uyması gerektiğini kaydetti.
Münih Güvenlik Konferansı toplantılarına geçmişte bir kaç kez katıldığını anımsatan Biden, o dönemlerde yaptığı konuşmalarda da transatlantik ilişkilerin önemine vurgu yaptığını vurguladı. ABD ve Avrupa arasındaki ilişkileri "vazgeçilmez bir bağlantı" olarak tanımlayan Biden, 21.yüzyılın beraberinde yeni sorunlar getirdiğini ve ortak olarak bu sorunların üstesinden gelinebileceğini belirtti.
"Amerika yeniden uluslararası arenaya döndü"
Konuşmasında sıklıkla kendisinden önceki Trump dönemine atıfta bulunarak, son dört yılda ilişkilerin gergin bir dönemden geçtiğini hatırlatan Biden, "Amerika yeniden uluslararası arenaya döndü" sözünü de iki kez tekrarladı. Biden, "Benden önceki dönemde bazı hatalar yapıldı. Bunların bir bölümünü bir an önce çözmeye çalışacağım, eski partnerlerimizle ortak hareket edeceğiz" dedi.
Biden, Afganistan’daki savaşın sona ermesi ve Irak’ta IŞİD’e karşı mücadelenin devamı konusunda Avrupa ile ortak çabaların devam edeceğini söyledi.
Başkan Biden’in, Almanya ve ABD arasında 3 yıldır gerilime yol açan Alman-Rus projesi Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattına değinmemesi dikkat çekti. Biden’in konuşması öncesinde yapılan tahminlerde, ABD Başkanı’nın bu konudaki tavrını netleştireceği tahmin ediliyordu.
Biden, Corona'ya karşı küresel aşı kampanyasına ülkesinin 2 milyar dolarlık katkı yapacağını da duyurdu.
Merkel'den çok taraflılık vurgusu
Başkanlık koltuğuna oturduktan bu yana ilk kez uluslararası bir platformda siyasetçilere seslenen Biden’in konuşmasına paralel ekranlardan Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron eşlik etti. Merkel, Biden’in ABD Başkanlığı’na seçilmesiyle, birçok ulus arasındaki işbirliğini ifade eden çok taraflılığın yeniden gündemi belirleyebileceği değerlendirmesinde bulundu.
Almanya Başbakanı, Biden’in görevine başladıktan sonra, Paris İklim Anlaşması’na ve Dünya Sağlık Örgütü WHO‘ya geri dönme, İran ile nükleer anlaşma konusunda yeniden görüşmelerin başlaması ihtimali ve Corona’ya karşı ortak mücadele gibi konularda aldığı kararlarla, "izleyeceği politikalar konusunda inandırıcı ve güven veren bir çizgi ortaya koyduğunu" söyledi.
Almanya’nın ABD ile transatlantik ilişkilere yeni bir ivme kazandırmaya hazır olduğunu belirten Merkel, "Bunun için bizim açımızdan zor gelebilecek bazı adımları atmaya, bunları aşmaya hazırız" ifadesini kullandı.
Merkel, Almanya’nın Afganistan’daki misyona katkısını sürdürebileceğini ve Irak’ta IŞİD’e karşı mücadeleye olan katkısını da devam ettirebileceğini belirtti.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un yanısıra, konferansta konuşan diğer isimler, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Avrupa Birliği Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve Microsoft kurucusu Bill Gates oldu.
1963’ten beri düzenlenen Münih Güvenlik Konferansı’na önceki yıllarda Türkiye’den de Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı düzeyinde her yıl katılım oluyordu. Geçen yıl Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu konferansa katılarak, konuşma yapmıştı. Ancak bu yıl konferansta Türkiye’yi temsilen bir yetkili yer almadı.