Erişilebilirlik

2020'ye Irkçılık Karşıtı Protestolar Damgasını Vurdu


2020'ye Irkçılık Karşıtı Protestolar Damgasını Vurdu
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:06:51 0:00

Amerika’da ırkçılık gölgesinde yaşamlarını sürdüren bir çok siyah, 2020 yılında da polis şiddeti kurbanı oldu. George Floyd’un ölümü öfkeli halkı sokaklara döktü. Protestolar zaman zaman şiddet olaylarına dönüştü. Ama ortak mesaj ‘Siyahların Yaşamı Değerlidir’’ oldu.

Yılın en çok tepki çeken olayı 25 Mayıs’ta Minnesota eyaletinin Minneapolis kentinde yaşandı. Beyaz polis memuru Derek Chauvin, ‘sahte para verdiği’ şikayeti üzerine George Floyd’u gözaltına almak için yere yatırdı. Chauvin tam 8 dakika 46 saniye dizini Floyd’un boynuna bastırdı. Bazı görgü tanıkları telefonlarıyla olayı görüntüledi. Görüntülerde Floyd’un defalarca “Lütfen, nefes alamıyorum” diye yalvardığı, bir süre sonra da hareketsiz kaldığı, ancak polisin dizini çekmediği görülüyor.

Ambulansta yapılan ilk müdahale yeterli olmadı ve Floyd kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. George Floyd’un ölümü bardağı taşıran son damla oldu. Olay, ülkede polis şiddeti ve ırkçılığa karşı protesto gösterilerini tetikledi ama Derek Cahauvin, sadece üçüncü dereceden cinayet ve kasıtsız adam öldürmekle suçlandı. Ve sonunda da 1 milyon dolar kefalet ödeyerek serbest kaldı.

Oysa bu olaydan öncesi de vardı. Örneğin Şubat ayında Georgia eyaletinde 64 yaşındaki emekli polis memuru Gregory McMichael ve 34 yaşındaki oğlu Travis, 25 yaşındaki Ahmaud Arbery’ye ateş ederek öldürdükten tam 3 hafta sonra tutuklandı. Babayla oğlunun, görüntüler ortaya çıkıncaya kadar bölge savcısı tarafından tutuklu olarak yargılanma talebiyle mahkemeye sevk edilmemesi büyük tepki gördü.

Mart ayında Kentucky eyaletinin Louisville kentinde 26 yaşındaki siyah sağlık görevlisi Breonna Taylor, polisin, yaşadığı binaya yaptığı baskında hayatını kaybetti. Sadece bir polis memuru sebepsiz tehlikeye neden olma gerekçesiyle ceza alırken, polisler Taylor’un ölümünden sorumlu tutulmadı. Ancak belediye ailesine 12 milyon dolar tazminat ödedi.

Aynı ay New York eyaletinin Rochester kentinde gözaltına alınırken hayatını kaybeden siyah Daniel Prude’un görüntülerinin olaydan çok sonra yayınlanmasının ardından Belediye Başkanı, yedi polisi görevden aldı. Ve bu olay için “ırkçılık eylemi” ifadesini kullandı.

“Bunlar birbirine benzeyen bir çok olaydan sadece birkaçı. Ama Floyd’un ölümü siyahların öfkesini daha da alevlendirdi. Yer yer şiddet olaylarının da yaşandığı protesto gösterileri kimi zaman yağmalamaya dönüştü.”

Georgetown Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Elif Andaç-Jones, “En son Floyd’un ölümüyle yaşananlar, bir patlama noktası, çok talihsiz bir anda, bardağı taşıran son damla oldu. Corona virüsü nedeniyle yaşanan gerginlik de var. Bu süreçte çok sayıda kişi işini kaybetti, geçim kaynaklarını kaybetti, güvensizlik duygusuna kapıldı. İşte bütün bunlar bir araya geldi ve ‘artık yeter’ dediler. Ve onlar için bunu yapmanın en etkili yolu sokaklara çıkmaktı” diyor.

Minneapolis'te protestocular bir polis karakolunu ateşe verdi, polis karakoldan çekildi.

Beyaz Saray çevresi de günlerce protestolara kimi zamansa şiddet ve yağma olaylarına sahne oldu.

Polisin, Beyaz Saray’ın karşısında bulunan Lafayette Parkı'nı göz yaşartıcı gaz ve kalkanlarla boşalttıktan sonra Başkan Trump’ın parkı yürüyerek geçmesi ve protesto olayları sırasında bodrum katında yangın çıkan tarihi Saint John Kilisesi önünde elinde İncil’le fotoğraf çektirmesi öfkeyi daha da körükledi.

Afrika kökenli Amerikalılar’ın, özellikle yargı, hapishane sistemi ve polisler konusunda derinden hissettiği sıkıntılar, olayları tırmandırdı.

Ulusal Muhafızları göreve çağıran Trump, ''Zorluk çıkarsa kontrolu ele alacağız, ama yağma başlarsa silahlar da konuşmaya başlar'' ifadeleriyle şimşekleri bir kez daha üzerine çekti.

George Floyd 9 Haziran’da son yolculuğuna uğurlandı. Ama Washington eyaletinin Seattle kentinde protestocular “Kongre Özerk Bölgesi” adını verdikleri alanda eylemlerinden uzun süre vazgeçmedi.

Bu süreçte Kongre de boş durmadı. Demokratlar, polis şiddeti ve ırkçı muamelenin ülke genelinde protesto edildiği gösterilerin ardından polis reformu için harekete geçti. Temsilciler Meclisi ve Senato’daki Demokratlar, yasa tasarısının içeriği açıklanmadan önce, George Floyd anısına, 8 dakika 46 saniye boyunca saygı duruşunda bulundu. Ama Cumhuriyetçiler Demokratlar’ın, Demokratlar da Cunhuriyetçiler’in hazırladığı tasarıları kabul etmedi ve Kongre’nin reform çabaları sonuçsuz kaldı.

Olaylar haftalarca devam etti.

İlerleyen günlerde polis şiddetinin kurbanı bu kez 27 yaşındaki Rayshard Brooks oldu. Brooks, Atlanta’da trafik polislerinin yaptığı alkol testinden kaçmaya çalışırken polis tarafından vuruldu.

Ağustos ayındaysa adres Wisconsin eyaletinin Kenosha kenti oldu. Jacob Blake üç çocuğu da arabadayken, beyaz bir polis memuru tarafından sırtından vuruldu ve felç kaldı. Olayın protesto edildiği gösterilerde kentte yaklaşık bin Ulusal Muhafız görev yaptı. Ulusal Muhafızlar birçok başka kentte de görev başındaydı.

Ülke protesto gösterileriyle çalkalanırken, Başkan adaylarının ilk tartışma programında Trump, beyazların üstünlüğünün savunulmasını kınayıp kınamadığı sorusuna net bir yanıt vermedi, bu da nefret grubu olarak tanınan Proud Boys’a destek olarak algılandı.

Öte yandan New York’ta yaşanan ve görüntüleri sosyal medyada hızla yayılan bir başka olay, ırkçılık tartışmalarını alevlendirdi.

Central Park’ta kuşları izleyen Christian Cooper adlı siyah adam, köpeğini kayışsız gezdiren Amy Cooper adlı beyaz kadını uyardı. İkili arasındaki tartışma Cooper’ın polisi arayarak, "parkta siyah bir adamın kendisini tehdit ettiği" şikayetinde bulunmasi ve sesine saldırı altındaymış gibi panik katmasıyla devam etti. Çalıştığı firma Cooper’ı ‘’Irkçılığın hiçbir türüne müsamaha göstermiyoruz’’ diyerek işten kovdu.

Kamuoyuna malolan sadece bu bir kaç olay bile 2020 yılında Amerika’da siyahların nelere maruz kaldığının açık bir göstergesi sayılıyor.

XS
SM
MD
LG