ABD Adalet Bakanı William Barr, başkanlık seçimlerinde sonucu değiştirecek boyutta usulsüzlük yapıldığına ilişkin delile rastlamadıklarını açıkladı.
ABD’de 3 Kasım’da yapılan seçimlerin resmi olmayan sonuçlarına göre seçimleri kaybeden Başkan Donald Trump, hile yapıldığını iddia etmiş ve yenilgiyi kabul etmemişti.
Associated Press haber ajansına konuşan Adalet Bakanı William Barr ise aldıkları suç duyuruları ile bilgileri, savcıların ve Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) incelediğini; ancak seçimlerin sonucunu değiştirecek bir delile rastlamadıklarını söyledi.
Barr, “Seçimde farklı bir sonucun ortaya çıkmasına yol açabilecek ölçüde bir usulsüzlük bugüne kadar görmedik” dedi. Adalet Bakanı William Barr Başkan Trump’a çok yakın isimlerden biri olarak biliniyordu.
Barr, 3 Kasım’dan önce yaptığı açıklamada, posta yoluyla oy kullanılmasının seçimleri usulsüzlüğe daha açık hale getirebileceğini söylemişti. Adalet Bakanı William Barr geçen ay savcılara, seçimlerde usulsüzlük yapıldığına ilişkin sağlam kanıtlara dayanan iddialar eğer mevcutsa, seçim sonuçlarının onaylanmasından önce incelenmesi talimatını vermişti.
Barr’ın bu talimatı savcılara Adalet Bakanlığı’nın seçim sonuçları onaylanmadan önce bu tür adımların atılmasını yasaklayan politikasını devre dışı bırakma imkanı vermişti.
William Barr’ın bu talimatının ardından, Adalet Bakanlığı’nda seçim suçlarından sorumlu en üst düzey yetkilisi Richard Pilger 9 Kasım’da istifa etmişti.
Trump’ın kampanya ekibi hukuki itirazlardan sonuç alamamıştı
Başkan Trump’ın kişisel avukatı Rudy Giuliani’nin öncülüğünde seçim kampanyası ekibi, herhangi bir kanıt sunmadan, Demokratlar’ın yasadışı şekilde kullanılan milyonlarca oyu sisteme girdiğini iddia etmişti.
Seçimlerin çekişmeli geçtiği eyaletlerde çok sayıda dava açıldı; bu davaların bazılarında Trump cephesi, partili sandık gözlemcilerine seçim merkezlerinde yeterince açık gözlem şansı verilmediğini ve bu nedenle de yasadışı bir şeyler olabileceğini iddia etti.
Ancak aralarında Cumhuriyetçiler’in de bulunduğu yargıçlar, ortada bir kanıt olmadığını vurgulayarak bu iddiaları reddetti.
Trump’ın kampanya ekibinin işaret ettiği sorunlar, imza doğrulama, posta yoluyla kullanılan oylardaki postaya verilme tarihi ya da çok az sayıda yanlış kullanılan veya kaybolan oy pusulaları gibi hemen hemen her seçimde görülebilen sıradan sorunlardı.
Ancak Trump cephesi iddialarla ilgili federal soruşturma açılmasını da talep etti.
Avukat Sidney Powell, seçim sistemlerinin oyları değiştirdiği, Alman internet sunucularının ABD’li seçmenlere ait bilgileri sakladığı, 2013 yılında hayatını kaybeden Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez’in talimatıyla Venezuela’da seçim yazılımı üretildiği gibi kurmaca bazı iddiaları gündeme getirdi.
Sidney Powell, 5 Ocak’ta Senato seçimlerinin yapılacağı Georgia’yı “büyük çaplı bir mahkeme başvurusuyla patlatmakla” tehdit ettiği bir röportajın ardından hukuk ekibinden çıkarıldı.
Barr: “İddialarla ilgili şimdiye kadar somut bir şey görmedik”
Adalet Bakanı Barr doğrudan Powell’ın adını vermedi; ancak “Sistematik usulsüzlük olduğu, makinelerin seçim sonuçlarını değiştirmek üzere programlandığı gibi bir iddia ortaya atıldı. İç Güvenlik Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı bu iddiayı inceledi ve şimdiye kadar somut bir şey görmedik” dedi.
Bakan William Barr, federal yargı sisteminin kullanımı ile sivil mahkemelere taşınması gereken iddiaların birbiriyle karıştırıldığını; bu tür itirazlarla ilgili incelemelerin Adalet Bakanlığı’nda değil, eyalet yetkilileri ya da yerel yetkililer tarafından yapılması gerektiğini belirtti.
Barr, “Cezai yargı sistemini her şeye çözüm getirebilen bir mecra olarak kullanma eğilimi var. Bir şey hoşlarına gitmediği zaman, Adalet Bakanlığı’ndan devreye girerek konuyu incelemesi isteniyor” dedi.