ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Türkiye ziyaretinde sadece Fener Rum Patriği’yle görüşecek olmasının program sıkışıklığından ve bu ziyaretin dini özgürlüklere odaklı olmasından kaynaklandığını söyledi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, Pompeo’nun bugün 10 gün sürecek Avrupa ve Ortadoğu turuna çıkacağı ve bu kapsamda İstanbul’a da uğrayarak Fener Rum Patriği Bartholomeos’la görüşeceği belirtilmişti. Programda Pompeo’nun Türkiye’de hiçbir hükümet yetkilisiyle görüşmesinin yer almaması dikkat çekmişti.
Pompeo’nun ziyaretleriyle ilgili gazetecilere brifing veren üst düzey yetkiliye de, “Pompeo Türkiye ziyaretinde niye Türk yetkililerle görüşmüyor?” sorusu yöneltildi.
İsminin açıklanmaması koşuluyla konuşan yetkili, şu anda Türk yetkililerle bir görüşmenin planlanmadığını, bakanın İstanbul’da Fener Rum Patriği ve diğer dini figürlerle görüşmeye odaklandığını söyledi. Yetkili, İstanbul’da çok sıkışık bir programlarının olduğunu, üst düzey Türk yetkililerin de kendi ayrı seyahat programlarının bulunduğunu belirtti.
ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi şunları kaydetti:
“Bu, programlamayla alakalı bir durum. 'Bakan, Ekümenik Patrikhane’nin bulunduğu İstanbul’u ziyaret ediyor. Program çok sıkışık. Anladığımız kadarıyla Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı dahil Türk yetkililerin de seyahat programları olduğundan orada olmayacaklar.”
Türk yetkililerle görüşmemenin, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi alımı ya da Karabağ’daki gerilim gibi hususlardan mı kaynaklandığı sorusu üzerine Amerikalı yetkili, “S-400 gibi kaygılandığımız konuları görüşme fırsatı çok oluyor. Diplomatik temaslar üzerinden sık sık Türk müttefiklerimizle görüşüyoruz. Dışişleri Bakanları'nın birkaç hafta içinde NATO olağan dışişleri bakanları toplantısında görüşme fırsatı olacak. Bu kısa ziyaret dini özgürlüklere odaklı’’ diye konuştu.
Yetkili, S-400 alımından dolayı Türkiye’ye CAATSA yaptırımları getirilmesi ihtimali konusundaki son duruma ilişkin bir soru üzerine de bu konuda ABD’nin duruşunun çok iyi bilindiğini ve bu duruşlarında bir değişiklik olmadığını belirtti.
