ABD, Corona virüsüne karşı aşı geliştirmek, üretmek ve aşının ülkelere eşit şekilde dağıtımını sağlamak amacıyla oluşturulan küresel girişimde yer almayacağını açıkladı. ABD, buna gerekçe olarak Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) bu girişiminin başını çekmesini gösterdi.
170'ten fazla ülke, WHO'nun başlattığı ve COVAX olarak bilinen ortak projede yer almak için görüşmelerde bulunuyor. Salgınlara Hazırlık Koalisyonu (CEPI) ile Bill ve Melinda Gates Vakfı tarafından kurulan Gavi Aşı İttifakı da projeye destek veriyor.
Başkan Donald Trump, WHO'nun salgını kötü idare ettiği ve virüsün ilk kez ortaya çıktığı Çin'in nüfuzu altında kaldığı gerekçesiyle Temmuz ayında ABD'yi örgütten çıkarmıştı.
Beyaz Saray Sözcüsü Judd Deere, yayınladığı açıklamada, "Amerika, bu virüsün üstesinden gelinmesini sağlamak için uluslararası ortaklarıyla işbirliği yapmayı sürdürecektir. Ancak yozlaşmış Dünya Sağlık Örgütü ve Çin etkisi altında olan çokuluslu kurumların kısıtlamaları altında kalmayacağız" ifadelerini kullandı.
ABD Işık Hızı Ötesi projesiyle yola devam ediyor
Cenevre'de lisansüstü eğitim veren Uluslararası Kalkınma Çalışmaları Enstitüsü bünyesindeki Küresel Sağlık Merkezi Eş Başkanı Surie Moon, Washington Post gazetesine yaptığı açıklamada, Amerika'nın "aşı geliştirmek için girişilen herhangi bir çokuluslu çalışma içinde yer almamaya karar vermesinin bu çabalara indirilen ağır bir darbe" anlamına geldiğini kaydetti.
Trump yönetimi ise 2021 Ocak ayına kadar Corona virüsüne karşı geliştirilen ve onaylanan bir aşıdan 300 milyon doz üretilmesini amaçlayan Işık Hızı Ötesi Operasyonu'nu başlatmıştı. Girişim kapsamında Corona virüsü aşısı
geliştirilmesi, test edilmesi ve üretilmesi için bazı ecza firmalarına milyarlarca dolar ödenek sağlandı.
Beyaz Saray Sözcüsü Judd Deere, "Başkan, geliştirilecek herhangi bir yeni aşının ABD Gıda ve İlaç Dairesi’nin güvenlik ve etkinlik açısından 'altın standartlarını' karşıladığından emin olunması, aşının kapsamlı testlerden geçirilmesi ve hayatların kurtarılması için hiçbir masraftan kaçınmayacaktır" dedi.
Trump yönetiminin başlattığı girişim, dünya genelinde Corona virüsü için hızla aşı geliştirilmesini amaçlayan çok sayıda benzer girişimden biri. Bu çalışmaların bazıları insanlı deneylerin son aşamalarına girmiş durumda. Ancak ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) Başkanı Dr.Stephen Hahn'ın kısa süre önce, insanlı deneylerin son aşamaları tamamlanmadan da bir aşıya acil durumlarda kullanılması için onay vermeyi düşünebileceklerini kaydetmesi, kurum yetkilileri arasında kaygı yarattı.
WHO'nun baş araştırmacısı Dr. Soumya Swaminathan, böyle bir onayın, “derin bir analizle ve ciddiyetle verilmesi gerektiğini, bunun hafife alınacak bir durum olmadığını” söyledi.
ABD'de kan plazması tartışması
Öte yandan ABD hükümetinin sağlık uzmanlarından oluşan bir panel, kan plazmasının Corona virüsü enfeksiyonu hastalarının bağışıklık sistemlerini güçlendirmede etkili bir tedavi yöntemi olarak kullanılabileceğine ilişkin herhangi bir kanıt olmadığını kaydetti.
Corona virüsü enfeksiyonu geçiren ve iyileşen hastalardan alınan kan plazması, antikor açısından zengin bir madde. FDA, 23 Ağustos'ta kan plazmasının kullanılması için acil onay çıkarmış, Başkan Trump, bu adımı "gerçek anlamda tarihi" olarak nitelemişti.
Ancak ABD Sağlık Bakanlığı’na bağlı Ulusal Sağlık Enstitüleri'nde görevli 30'dan fazla uzmandan oluşan bir panel, Salı günü yaptıkları açıklamada, kan plazmasının Corona virüsü tedavisinde "kullanılabileceği ya da
kullanılamayacağına ilişkin yeterli veri olmadığını" ve daha fazla çalışma yapılmadan doktorların kan plazmasını standart tedavi yöntemi olarak kullanmamaları gerektiğini kaydetti.
FDA Başkanı Dr. Stephen Hahn, acil onay açıklamasının yapılmasından bir gün sonra, kan plazmasının yararları konusunda fazlasıyla umut verici ifadeler kullanması nedeniyle özür dilemişti.
Ancak Hahn, Başkan Trump ve Sağlık Bakanı Alex Azar'ın suni solunum cihazına bağlı olmayan 80 yaş altı hastaların Corona enfeksiyonunun başlangıç evresinde kan plazması tedavisini aldıktan bir ay sonra ölüm riskinin yüzde 35 oranında azaldığı şeklindeki iddiasını doğruladı.
Trump yönetimini eleştirenlerse, bu iddiayı saygın tıp kurumlarından Mayo Clinic'in yaptığı bir araştırmanın ön bulgularının aşırı derecede abartılması olarak tanımlıyor ve araştırmanın tedavi görmemiş Corona enfeksiyonu hastalarından oluşan bir karşılaştırma grubundan yoksun olduğunun altını çiziyor.
Bu ayrıntıyı kabul ederek Twitter üzerinden bir özür mesajı yayınlayan Dr. Hahn, verilerin ”mutlak risk azalması değil göreceli risk azalması olduğunu gösterdiğini” söylemesi gerektiğini kaydetti.