Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na girdikten sonra öldürülmesi, cinayetin üzerinden 23 gün geçtikten sonra protesto edildi.
Bugün kurulan Cemal Kaşıkçı Dostları Derneği’nin düzenlediği protesto eylemini yaklaşık 150 gazeteci takip ederken eylemci sayısının 50’den az olması dikkat çekiciydi.
Başkonsolosluğun önündeki güvenlik bariyerlerinde biriken eylemciler hazırlanan metni Arapça, Türkçe ve İngilizce olarak okudular.
“Katiller konumları ne olursa olsun takip edilecek, bu dava pazarlık konusu olmayacak”
Arapça metni okuyan kişi daha önce Mısır’da cumhurbaşkanlığına aday olan Arap Demokratik Devrimler Meclisi Başkanı Eymen Nur oldu.
Nur, “Katiller konumları ne olursa olsun takip edilecek. Hiçbirinin cezasız kalmasına izin verilmeyecek. Ve bölgede basın ve ifade özgürlüğünü savunarak herhangi bir görüş sahibine karşı benzer bir suç işlenmemesi için karşı duruş sergilenecek. Bizler Cemal Kaşıkçı davasının asla ve asla pazarlık konusu olmayacağı ve bu konuda asla taviz vermeyeceğimizi belirtmek isteriz” dedi.
Eylemcilerden biri Muhammed bin Selman’ın maskesiyle protestoya katıldı
Bildiride vurgulanan “katiller, konumları ne olursa olsun takip edilecek” ifadesinden kimin hedef alındığı eyleminin sonunda protestocu kalabalığın arasına giren geleneksel Suudi kıyafetli bir kişinin yüzüne taktığı maskeden anlaşıldı.
Yüzünde Suudi Arabistan veliaht prensi Muhammed bin Selman’ın maskesini taşıyan eylemcinin elleri de kırmızıya boyanarak veliaht prensin bu cinayete doğrudan ilişkili olduğu ima ediliyordu.
Aktay: “Bir kalemi yok etmek istediler, o vahşet ayaklarına dolandı”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanlarından Yasin Aktay da eylemdeydi. Cemal Kaşıkçı’nın konsolosluktan çıkmaması halinde nişanlısı Hatice Cengiz’den ulaşmasını istediği iki kişiden biri olan Aktay, haberin kendisine ulaştığında “iş işten geçmiş” olmasının üzüntüsünü yaşıyordu.
Yasin Aktay, “Buradaki kalabalık bir daha bu tür olayların gerçekleşmemesi için umut veriyor. Bunu akıllarından geçirenlere de bir ibret oluşturuyordur zaten. Varlığınız ve ilginiz onun canını alanları her gün öldürüp diriltiyor. Hiç endişe etmeyin. Şu anda emin olun karşılaştıkları bu rezalet, yüz yüze oldukları bu lanet, onları Cemal Kaşıkçı'yı öldürmeyi akıllarından geçirdikleri her ana lanet edecek hale getiriyor. Bu açık. Şu anda hepsi ‘Bu hatayı neden yaptık?’ diye düşünüyorlar. Bir kalemi yok etmek istediler, yok edeceklerini zannettiler. Onu yok ederken, ortaya koydukları o vahşet ayaklarına dolandı. Onların korktukları o fikirler, dağ gibi, okyanus gibi oldu, üzerlerine yağıyor” dedi.
Önderoğlu: “Dünyadaki insan hakları ve gazeteci örgütleri bu meselenin pazarlık konusu yapılmamasını istiyor”
Eyleme katılan Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, Türkiye’deki gazeteci örgütleri bu cinayeti takip etmekte yetersiz kalsa da uluslararası örgütlerin peşini bırakmadığını ifade etti.
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Önderoğlu, “Uluslararası Af Örgütü, Gazetecileri Koruma Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü, RSF gibi örgütler ABD’den bu meselenin herhangi bir pazarlık konusu yapılmamasını istiyor. Türkiye bakımından soruşturmanın tüm şeffaflığı ile ortya çıkarılması ve yine herhangi diplomatik nedenle soruşturmanın sekteye uğratılmaması, Suudi Arabistan bakımından da meselenin tüm sorumluluğunun üstlenilmesini talep ediyorlar” dedi.
Protesto gösterisinin ardından eylemciler, mumlar yakarak başkonsolosluğun çevresine bıraktılar.