Amerika’da Corona virüsü taşıyanların sayısı her geçen gün artıyor. Evde kal uygulamasını hayata geçiren eyaletlerin sayısı da bu çerçevede artıyor. Mart ortasında uygulamaya konan kısıtlamalara rağmen yine de salgının önüne geçilemiyor. Özellikle sağlık çalışanları malzeme eksikliğinden şikayetçi.
Virginia Valisi Ralph Northam bu sözlerle eyalette evde kal uygulamasının hayata geçirildiğini açıkladı: “Bugün, bütün Virginialılar için evde kal emri yayınlıyorum. Bu emir uyarınca Virginia’da yaşayanlar dışarıya ancak gıda alımı, çalışma, tıbbi tedavi, temiz hava ya da eksersiz yapma dışında çıkamayacak.10 kişiden fazla kişinin bir araya gelmesi de yasaklandı.”
Başkent Washington’a komşu eyalet Virginia da, ülkede “evde kal” uygulamasını hayata geçiren eyaletler arasına katıldı.
Viginia’yla birlikte birçok eyalet de bu uygulamayı hayata geçirdi. Böylece 50 eyaletin bulunduğu ülkenin 328 milyon nüfusu için neredeyse tamamı adına bu uygulama yürürlüğe girmiş oldu.
Ama yine de Corona virüsü yayılma konusunda hız kesmiyor. Ülke Corona vakası açısından dünyanın bir numarası.
Bu durumdan en fazla etkilenenler de sağlık çalışanları.
Virüsle savaşta en ön cephede olan sağlık çalışanları yetersiz malzeme eksikliğinden şikayetçi.
Yeterli maske, eldiven, kıyafet olmadığı belirtiliyor.
Hastaların tedavisinde de en fazla ihtiyaç duyulan solunum cihazı.
Rush Üniversitesi’nden Brady Scott, “Birçok hastanın solunum cihazına ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Bu aygıtlar hastaların nefes almasına yardımcı oluyor. Yani solunum cihazına bağlı olmaları çok önemli, aksi durumda dürüst olmak gerekirse ölecekler. En büyük endişem malzemelerin yetersiz kalması. Amerika genelindeki bütün hastanelerde malzemeler tükenmek üzere. Bu salgın çok büyük. Diğer ülkelerde de durum aynı. O kadar fazla sayıda insanın buna ihtiyacı var ki bu kadar sayıda solunum cihazı henüz üretilmedi” diyor.
Bazı eyalet valileri federal yönetimin sağlık kuruluşlarına tıbbi malzeme tedariki konusunda yetersiz kaldığını belirtiyor.
Çin’e solunum cihazı siparişi veren eyaletler var. Sadece solunum cihazı değil, virüsle mücadele çerçevesinde acil ihtiyaçlar, maske ve özel kıyafetlerin bir bölümü de Çin’den geliyor.
Bununla birlikte ülkede birçok işletme normal üretimleri dışında maske ihtiyacını gidermeye çalışıyor.
Blue Delta Jeans’ın CEO’su Josh West, “Şimdi, kot üretimini durdurduk ve maske üretimine ağırlık verdik. Belki daha sonra özel kıyafet üretimine de geçebiliriz. Şu anda toplumu dinliyor ve ve ona göre bunları bulmanın yollarını arıyoruz” sözleriyle çabalarını özetliyor.
Ülkede Başkan Donald Trump’ın aksini iddia etmesine rağmen yeterince test yapılmadığı da bir başka tartışma konusu. Birçok bölgede testlerin sayısı arttırılmaya çalışılıyor. Virüsün hızla yayıldığı kentlerden biri olan Chicago da o yerlerden biri.
Chicago’da Oak Brook Emniyeti’nden James Kruger’a göre insanların en büyük endişeleri virüse yakalanmak ve bunu ailelerine taşımak.
Ve New York… Eyalet şu anda vaka sayısında açık ara birinci sırada. New York kenti de bağlı olduğu eyaletten pek farklı değil. Vaka sayısı onbinlerle ifade edilen kentte yaşam sadece birkaç hafta öncesinden oldukça farklı.
İnsanların sosyal mesafelerine daha dikkat etmeleri için kentte bazı ana caddeler halkın kabalık olmadan kullanabilmeleri için araç trafiğine kapatıldı.
Kentteki ünlü Central Park’ta pek de alışık olunmadık manzaralar şu sıralar kameralara yansıyor. Corona virüsü hastalarını tedavi etmek için parkta sahra hastanesi kurulmuş duruma. Hastanede gönüllü doktor ve hemşireler çalışıyor.
O doktorlardan biri de Elliot Tenpenny. Tenpenny, “Kendi ekibimizi ve malzemelerimizi New York’a daha fazla kapasite sağlamak amacıyla getiriyoruz” diyor.
Kente destek için Amerikan Deniz Kuvvetleri’ne bağlı askeri hastane de New York limanına demir attı.
New York’ta da hastaneler yetersiz malzemeden şikayetçi.
New Orleans, Chicago, Detroit gibi bazı kentlerin de çok kısa süre içinde New York gibi olmasından endişe ediliyor.
Detroit kentinde Doktor Paul Kilgore, “Detroit’in demografik yapısında yaşlı nüfusun yeri de oldukça fazla. Yoksulluk ve tedaviye ulaşımda sorunları da buna eklerseniz böyle bir hastalığın bu böye için büyük bir risk olduğu ortada” diyerek kentteki endişeyi gözler önüne seriyor.
Benzer endişeler sadece Detroit’te değil şu sıralar Amerika’nın birçok kentinde de hissediliyor.