Başkan Obama, son dış politika konuşmasında Suriye’deki ılımlı muhalefeti destekleyeceğini söyledi. Ancak Kadir Has Üniversitesi’nden Akın Ünver’e göre, bunda çok geç kalındı çünkü Suriye’de ılımlı muhalefet eridi, yerini El-Kaide bağlantılı gruplar aldı
WASHINGTON —
Kadir Has Üniversitesi Türkiye ve Ortadoğu uzmanı Yardımcı Doçent Doktor Akın Ünver, Başkan Obama’nın geçtiğimiz günlerde yaptığı konuşmanın temel noktalarını değerlendirdi. Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Akın Ünver, Obama’nın konuşmasının hiç kimse için tatmin edici olmadığını savundu ve şöyle konuştu:
“Obama’nın aslında çok farklı birşey söylediğini düşünmüyorum. Zaten söylediklerini uzun bir zamandır hayata geçiriyor. Sanırım anlaşılmayan mesele şu: Obama zaten yeni birşey söylemedi bu konuşmada daha ziyade mevcut duruşunu savundu. Herhangi bir değişiklik herhangi bir farklı yaklaşım, herhangi bir yeni perspektif ortaya koymadı ve problem biraz da şu: İnsanlar zaten bu mevcut politika yüzünden kendisini eleştiriyordu. Dolayısıyla zaten eleştirilen bir siyasetin savunmasının yapılması belki de çok doğru olmadı. Bu bakımdan bu konuşmanın ne Cumhuriyetçiler’i tatmin edeceğini ne de Obama’yı eleştiren Demokratlar’ı tatmin edeceğini ne de Amerika’yı bekleyen mevcut sorunların birçoğunda Amerika’dan yardım bekleyen ülkeleri tatmin edeceğini düşünümüyorum. Dolayısıyla bu konuşmanan neden yapıldığı, rasyoneli konusunda bazı eleştirilerim olacak. Zaten eleştirilen bütün siyaset kalemlerini sıralayıp bunların sadece doğru olduğunu iddia etti. Bu açıdan problematik olarak görülebilir bu konuşma..”
Obama neden dış politikada değişikliğe gitmiyor?
Peki, Başkan Obama’nın dış politikasında değişiklik yapmama ve çatışmalara müdahil olmamakta ısrarının altında hangi nedenler yatıyor? Daha önce Princeton Üniversitesi’nde ders veren Akın Ünver, Amerika’nın Sesi’ne bu konuda da şöyle bir değerlendirme yaptı:
“Obama’nın siyaset değişikliği yapmamasının nedenlerinin başında Amerikan kamuoyunun algısı geliyor. Bu noktada Amerikan kamuoyunun dış politika başarı algısı da zorda, sebebi de şu: Bir taraftan son anketlere bakıldığında Amerikan kamuoyu Obama’nın Irak, Suriye ve Ukrayna politikalarına giderek daha az desteklemeye başlamış durumda fakat öteki taraftan da hala Amerikan halkının çok büyük bir bölümü Obama’nın dış politikada faal olmaması gerektiğini savunuyor. Yüzde 47 faal olmasın diyenlere karşılık yüzde 19 daha çok faal olsun istiyor. Aradaki büyük bir yüzde de fikri yok ya da cevap vermemeyi tercih ediyor. Bu noktada aslında bir paradoks var. Bir taraftan Amerikan halkı Obama’nın müdahil olmasını istemiyor, diğer taraftan da mevcut müdahalelerini başarısız ya da eksik buluyor. Bir fikrin olmamasının sebebi de anketlerde çıkmayan fakat analistlerin değerlendirdiği gerçek, Amerikan halkı henüz iç siyasette ve ekonomide belli bir ivme yakalayamadıklarını düşündüğü için Obama’nın içeriye harcaması gereken enerji ve kaynakları dışarı harcamaması gerektiğini düşünüyor. Bu da çok doğal. Her ülkenin halkı öncelikle hükümetlerinin öncelikle içerde bir düzenleme sağlamasını ister. Bu açıdan baktığımız zaman Amerikan halkı da şu anda ekonomi düzelmeden işsizlik ve asgari ücret sorunları giderilmeden kaynakların Suriye’ye, Ukrayna’ya çok büyük ölçülerde aktarılmasını istemiyor.”
‘Suriye’de muhaliflere yardımda çok geç kalındı’
Obama konuşmasında Rusya’ya karşı daha sağlam bir duruş sergileme sözü verirken Suriye’deki ılımlı muhalefete destek vereceğim dedi. Ancak Akın Ünver'e göre, bu tartışılır çünkü geç kalındı. Ünver şu yorumda bulunuyor:
"Suriye’de ılımlı muhaliflerin desteklenmesi sorunu çözebilirdi ama bunun için çok geç oldu. 2011, 2012 gibi yapılsaydı şu anda tabii çok bambaşka bir durum olacaktı. Ancak Amerika’nın ılımlı gruplara tekrar vermemesi bu grupların radikal gruplar karşısında erimesine neden oldu 2012, 2013 ve 2014’un başında. Bu gruplardan açılan yere de el-Kaide ve diğer radikal örgütler tarafından deseteklenen gruplar yerleşti. Dolayısıyla Suriye muhalefeti radikalize oldu. Üç sene önce kaçırılan fırsatı yeniden yakalamak sözkonusu değil artık. Bu yanlış bir politika çünkü artık ılımlı muhalefet diyebileceğimiz bir muhalefet artık Suriye’de yok.”
Kadir Has Üniversitesi’nden Yardımcı Doçent Doktor Akın Ünver, Ukrayna, Rusya, İran ve Çin konusunda da Amerika’nın Sesi’ne açıklamalarda bulundu. Söyleşinin tamamını haberin içindeki ses dosyasından dinleyebilirsiniz.
“Obama’nın aslında çok farklı birşey söylediğini düşünmüyorum. Zaten söylediklerini uzun bir zamandır hayata geçiriyor. Sanırım anlaşılmayan mesele şu: Obama zaten yeni birşey söylemedi bu konuşmada daha ziyade mevcut duruşunu savundu. Herhangi bir değişiklik herhangi bir farklı yaklaşım, herhangi bir yeni perspektif ortaya koymadı ve problem biraz da şu: İnsanlar zaten bu mevcut politika yüzünden kendisini eleştiriyordu. Dolayısıyla zaten eleştirilen bir siyasetin savunmasının yapılması belki de çok doğru olmadı. Bu bakımdan bu konuşmanın ne Cumhuriyetçiler’i tatmin edeceğini ne de Obama’yı eleştiren Demokratlar’ı tatmin edeceğini ne de Amerika’yı bekleyen mevcut sorunların birçoğunda Amerika’dan yardım bekleyen ülkeleri tatmin edeceğini düşünümüyorum. Dolayısıyla bu konuşmanan neden yapıldığı, rasyoneli konusunda bazı eleştirilerim olacak. Zaten eleştirilen bütün siyaset kalemlerini sıralayıp bunların sadece doğru olduğunu iddia etti. Bu açıdan problematik olarak görülebilir bu konuşma..”
Obama neden dış politikada değişikliğe gitmiyor?
Peki, Başkan Obama’nın dış politikasında değişiklik yapmama ve çatışmalara müdahil olmamakta ısrarının altında hangi nedenler yatıyor? Daha önce Princeton Üniversitesi’nde ders veren Akın Ünver, Amerika’nın Sesi’ne bu konuda da şöyle bir değerlendirme yaptı:
“Obama’nın siyaset değişikliği yapmamasının nedenlerinin başında Amerikan kamuoyunun algısı geliyor. Bu noktada Amerikan kamuoyunun dış politika başarı algısı da zorda, sebebi de şu: Bir taraftan son anketlere bakıldığında Amerikan kamuoyu Obama’nın Irak, Suriye ve Ukrayna politikalarına giderek daha az desteklemeye başlamış durumda fakat öteki taraftan da hala Amerikan halkının çok büyük bir bölümü Obama’nın dış politikada faal olmaması gerektiğini savunuyor. Yüzde 47 faal olmasın diyenlere karşılık yüzde 19 daha çok faal olsun istiyor. Aradaki büyük bir yüzde de fikri yok ya da cevap vermemeyi tercih ediyor. Bu noktada aslında bir paradoks var. Bir taraftan Amerikan halkı Obama’nın müdahil olmasını istemiyor, diğer taraftan da mevcut müdahalelerini başarısız ya da eksik buluyor. Bir fikrin olmamasının sebebi de anketlerde çıkmayan fakat analistlerin değerlendirdiği gerçek, Amerikan halkı henüz iç siyasette ve ekonomide belli bir ivme yakalayamadıklarını düşündüğü için Obama’nın içeriye harcaması gereken enerji ve kaynakları dışarı harcamaması gerektiğini düşünüyor. Bu da çok doğal. Her ülkenin halkı öncelikle hükümetlerinin öncelikle içerde bir düzenleme sağlamasını ister. Bu açıdan baktığımız zaman Amerikan halkı da şu anda ekonomi düzelmeden işsizlik ve asgari ücret sorunları giderilmeden kaynakların Suriye’ye, Ukrayna’ya çok büyük ölçülerde aktarılmasını istemiyor.”
‘Suriye’de muhaliflere yardımda çok geç kalındı’
Obama konuşmasında Rusya’ya karşı daha sağlam bir duruş sergileme sözü verirken Suriye’deki ılımlı muhalefete destek vereceğim dedi. Ancak Akın Ünver'e göre, bu tartışılır çünkü geç kalındı. Ünver şu yorumda bulunuyor:
"Suriye’de ılımlı muhaliflerin desteklenmesi sorunu çözebilirdi ama bunun için çok geç oldu. 2011, 2012 gibi yapılsaydı şu anda tabii çok bambaşka bir durum olacaktı. Ancak Amerika’nın ılımlı gruplara tekrar vermemesi bu grupların radikal gruplar karşısında erimesine neden oldu 2012, 2013 ve 2014’un başında. Bu gruplardan açılan yere de el-Kaide ve diğer radikal örgütler tarafından deseteklenen gruplar yerleşti. Dolayısıyla Suriye muhalefeti radikalize oldu. Üç sene önce kaçırılan fırsatı yeniden yakalamak sözkonusu değil artık. Bu yanlış bir politika çünkü artık ılımlı muhalefet diyebileceğimiz bir muhalefet artık Suriye’de yok.”
Kadir Has Üniversitesi’nden Yardımcı Doçent Doktor Akın Ünver, Ukrayna, Rusya, İran ve Çin konusunda da Amerika’nın Sesi’ne açıklamalarda bulundu. Söyleşinin tamamını haberin içindeki ses dosyasından dinleyebilirsiniz.
Your browser doesn’t support HTML5