Çiçeğin başkenti olarak tanınan İzmir’in Bayındır ilçesinde mis kokulu festival zamanı geldi. Corona virüsü salgını nedeniyle iki yıldır düzenlenemeyen Uluslararası Bayındır Çiçek Festivali bu yıl 23’üncü kez gerçekleştiriliyor. Festival boyunca hem renk hem de koku cümbüşü yaşanan Bayındır sokakları ilçede yaşayanların geçim kaynağı olan çeşit çeşit çiçeklerle süslendi.
Your browser doesn’t support HTML5
Festivalin açılış törenine Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Hamza Dağ, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, MHP İl Başkanı Veysel Şahin, Bayındır Belediye Başkanı Uğur Demirezen ve çok sayıda Bayındırlı katıldı.
Törende konuşma yapan Bakan Kirişci, Türkiye'de 1,7 milyar çiçek üretildiğini dile getirdi. Çiçek üretiminin yüzde 30'unun İzmir'de olduğunu ifade eden Bakan Kirişci, “Bu üretimimiz karşılığında yaptığımız ihracat 121 milyon dolara yükselmiş durumda. Türkiye'de tarımın kendisi de net ihracatçıdır. Çiçek konusunda da Türkiye net ihracatçı bir ülkedir. İhracat miktarı ton bazında artış gösterirken, ondan çok daha fazla bir döviz getirisi elde edebiliyoruz. Bu da katma değeri yüksek olan ürünleri satabildiğimizin veyahut bu ürünleri daha iyi pazarlara satabildiğimizin bir göstergesidir” dedi.
Üreticilerin ortak endişesi maliyetlerdeki artış
Geçmişte Osmanlı saraylarına, medreselerine çiçek gönderen Bayındır şimdi hem Türkiye’nin dört bir yanına hem de yurtdışına çiçek satıyor. Ancak girdi maliyetlerinde yaşanan artış Bayındırlı çiçek üreticilerini de olumsuz etkiliyor. VOA Türkçe’ye konuşan gül üreticisi Emin Polat, “Ekmek, su nasılsa, karnımızı doyurmak nasılsa Bayındır için çiçek de öyle bir şey. Karnımızı çiçekten doyuruyoruz. Babadan, dededen gelen bir meslek bizde. İki sene öncesine kadar bu işten karnımız doyuyordu. Şu gördüğünüz saksıyı zamanında 50 kuruşa alırken, şu anda 1,5-2 liraya alıyoruz. Gübreyi zaten anlatmamıza gerek yok. Zamanında 70-80 lira alırken şu anda şeker gübresi 400-500 liraya kadar çıktı. Torf, cüruf gibi malzemelere zaten hiç giremiyoruz çok pahalı olduğu için. Güllerimizi ancak toprağa dikebiliyoruz” dedi.
Üretimdeki birçok girdinin yurtdışından ithal edilmesinin maliyetlerde artışa neden olduğunu kaydeden çiçek üreticisi Kenan Öztüfekçi de “Biz bahçe, balkon üzerine süs bitkileri üretiyoruz. Üretimler bu yıl sıkıntılı. Girdi maliyetleri çok yüksek. Alım gücümüz bayağı düştü. Hammaddemiz çok yüksek fiyatlarda. Esas hammaddemiz torf ve toprak. Sonra arkasından saksı ve torbamız geliyor. Bunların fiyatları dolar bazında olduğu için, mazotla bağlantılı olduğu için çok yüksek” diye konuştu.
“Fiyatlar yüzde 100 arttı”
Festivalde geçmişte daha fazla üreticinin stant açtığını kaydeden Öztüfekçi, “Maliyetler yükseldiği için bu sene al-sat işine dönüldü. Benim kendi malım, kendim üretiyorum” dedi. Çiçek fiyatlarının da maliyetler karşısında çok yükseldiğini söyleyen Öztüfekçi festivale gelen ziyaretçilerin bu duruma tepki gösterdiğini belirtti: “Doğal olarak fiyatlar da yükseldi. Geçen sene kasa bazında 40 tane bitkiyi 10 liraya üretiyorsak bu sene 30 liraya mal oluyor. Bu satışlarımızı da etkiliyor. Satışlarımız yüzde 70-80 azaldı. Geçen yıl sardunyamız 10 liraydı, bu yıl 20 lira. Ham maddeden dolayı fiyatlar yüzde 100 arttı.”
“Belediyeler olmasa çok büyük sıkıntılar yaşarız”
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (BAYÇİKOOP) Yönetim Kurulu Başkanı Ersoy Sümerkan ise satışlar düşmesine karşın İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin kooperatiflerle imzaladığı alım garantili sözleşmelerin önemine dikkat çekti. Sümerkan, “İzmir Büyükşehir Belediyesi ve birkaç tane belediyeyle aynen devam ediyor. Onlar olmazsa zaten çok büyük sıkıntılar yaşarız. Bizim ana maddemiz gübre, torf, toprak ve saksı. Üç misli arttı, yüzde 300 arttı. Tabii ki bu fiyatlara da yansıyor. Fiyatlara yansıyınca tüketim azaldı. Arz-talep düşmeye başladı. Türkiye’nin ekonomisi nasılsa bizde de öyle. Enflasyon yüzde 60 diyorlar ama bizde yüzde 300” dedi.
Ancak Sümerkan, çiçek üretiminde koşulların tarımın genelinden daha iyi olduğunu belirtti: “Diğer tarıma göre, pamuğa, hayvancılığa göre koşullar biraz daha iyi olduğu için çiftçilerin ilgisi artıyor. Küçük alanlarda yapılıyor, büyük alana gerek kalmıyor. İşçiliği de var ama tarlada yapılan tarımdan daha fazla dişe dokunur ekonomik katkısı oluyor. Daha sürdürülebilir. Ama nereye kadar?”
Sümerkan, ithal girdi sorununu aşmak için yerli tohum üretimi üzerine çalıştıklarını söyleyerek devletten destek istedi: “Şu anda Hollandalı bir firmayla tohum üretimi üzerine çalışıyoruz. Bir firma daha var, o da çalışmak istediğini söyledi. Ama bizim kooperatifin çalışması buna yeterli değil. Ekonomik ve teknik olarak yeterli değil. Buna devletin el atması lazım. Üniversitelere, bizim gibi kurumlara ekonomik ve teknik eleman desteği sağlayarak bunu yaptırsın.”
Festival 8 Mayıs’a kadar sürecek
Festival için çevre il ve ilçelerden de binlerce ziyaretçi Bayındır’a akın etti. Festivalin ilk gününde en iyi balkon, bahçe ve stant yarışmaları da düzenlendi. Her yıl yurt dışından konukların ağırlandığı etkinlikte bu yıl Kosova halk oyunları ekibi de sahne aldı. 8 Mayıs’a kadar devam edecek festival boyunca konserler verilecek, performans sanatçıları ile halk oyunu ekiplerinin gösterileri devam edecek.