Kapı vizesi uygulamasının başlamasıyla, tatil için Türkiye yerine Yunan adalarını tercih eden yerli turistlerin sayısı arttı. Yunan adalarına gitmek için feribot limanlarında uzun kuyruklar oluşuyor. VOA Türkçe, Türk tatilcilere ve turizmcilere, neden Yunan adalarını tercih ettiklerini sordu
Türkiye’den Ege Denizi’ndeki Yunan adalarına kapı vizesi ile geçiş uygulaması Mart ayında başladı. Yaz sezonunda tatil için Türkiye yerine Yunan adalarını tercih eden yerli turistlerin sayısı arttı. Türk tatilcilerin feribot limanlarında Yunan adalarına gitmek için uzun kuyruklar oluşturmasının nedenlerinin başında, komşuda tatilin Türkiye'den daha ucuz olması geliyor.
Your browser doesn’t support HTML5
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZDENİZ (İzmir Deniz İşletmeciliği A.Ş.) tarafından da İzmir-Midilli arasında haftada iki kez seferler düzenleniyor. VOA Türkçe, Midilli’ye giden yerli turistlere neden Türkiye’de tatil yerine Yunan adalarını tercih ettiklerini sordu.
“Türkiye’de fiyatlar çok uçuk, kalite de çok düştü”
İşadamı Hamdi Gedik, Midilli’ye ikinci gidişi olduğunu söyleyerek “Yunanistan’ı seviyoruz, komşu, kardeş ülkemiz bizim. En başta da çok uygun fiyatlı. Türkiye çok pahalı, tatil yapmak artık zorluyor insanları. Türkiye’de fiyatlar çok uçuk, kalite de çok düştü” dedi.
Bu yıl tatil için Türkiye’den daha ucuz buldukları gerekçesiyle yurtdışı destinasyonları tercih ettiklerini anlatan Gedik, “Daha önce de Sakız’da yapmıştık tatilimizi. Filipinler’de yaptık, geçen hafta Moskova’da yaptık. Şu an yurtdışı çok daha ucuz. Nehir gemisiyle Moskova’dan St. Petersburg’a gittik, nehir gemisinde dahi içtiğimiz biranın fiyatı Türkiye’de bakkal fiyatıydı. Hep ülkemizi tercih ediyorduk ama artık değil” diye konuştu.
Eşiyle Midilli tatili için 1000 Euro ayırdığını söyleyen Gedik, “Herhalde 500-600 Euro’yla geri döneriz diye düşünüyorum” ifadesini kullandı.
“Bizde kur yeteri kadar yüksek değil, ondan dolayı orası daha ucuz geliyor”
Türkiye’de bu yıl tatil yapmadığını söyleyen Tufan Türk de, “Fırsatım olmadı, bir de pahalı. Basından veya çevremden, arkadaşlarımdan fiyatların pahalı olduğunu duyuyorum. Yunanistan tarafınınsa daha ucuz olduğunu, daha uygun olduğunu duyuyorum. Bizde kur yeteri kadar yüksek değil, ondan dolayı orası daha ucuz geliyor” dedi. Türk, üç kişi Midilli’de tatil için 600 Euro bütçe ayırdıklarını, Türkiye’de bu paraya tatil yapmayacaklarını söyledi.
“Türkiye’ye haksızlık yapılıyor”
Daha önce de Yunan adalarını ziyaret ettiğini anlatan serbest meslek çalışanı Tolga Ülkücan ise Yunan adalarıyla fiyat karşılaştırmasında Türkiye’ye haksızlık yapıldığı görüşünde.
Ülkücan, Yunan adalarının daha ucuz olmasını, “Çünkü gittiğimiz yerler, Yunanistan’ın doğu uçları, görece ekonomik olarak en az gelişmiş yerleri. Çıktığımız noktalar İzmir, Bodrum, Çeşme Türkiye’nin en gelişmiş yerleri. İkisi arasında göreceli fiyat farkı olması normal” sözleriyle açıkladı.
Midilli seferlerine yoğun ilgi
Türk turistler 60 Euro karşılığında kapı vizesi alarak Yunan adalarını bir hafta süreyle ziyaret edebiliyor. Midilli, Sakız, Sisam, Limni, Leros, Kalimnos, Kos, Simi, Rodos ve Meis adalarına kapı vizesiyle gidilebiliyor.
Uygulamanın başlamasının ardından İzmir’den Midilli’yi ziyaret eden turistlerin sayısındaki artışla ilgili VOA Türkçe’ye bilgi veren İzdeniz A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Işıkhan Güler, “Bu seferler 2022 yılında başladı. O sırada 1200 civarında yolcu Midilli’ye giderken, 2023’te 4 bin 300 civarında, 2024’te şu ay itibariyle ise 5 bin 300 civarında yolcu taşındı” dedi.
Güler, Midilli’ye düzenlenen seferlerin en büyük amacının iki kültür arasındaki yakınlaşmayı sağlamak ve Ege’nin bir barış denizi haline gelmesinde adım atmak olduğunu söyledi.
Yunanistan’dan da İzmir’e turist çekmek için çalışmalar yaptıklarını anlatan Güler, “Bunun tek taraflı olmaması gerekiyor. Midilli’deki insanların da İzmir’e gelip buradaki kültürel ve sosyal hayata dahil olması ve ortaklaşmamızın daha da artması gerekiyor” diye konuştu.
27 Eylül’e kadar Midilli seferlerinin devam edeceğini söyleyen Güler, “Bizim seferler haftada iki kere yapılıyor. İlk sefer, Çarşamba sabah gidiş, Cuma akşamı dönüş, ikinci sefer ise Cuma sabahı gidiş, Pazar akşamı dönüş. Vatandaşlarımız kapı vizesi için 5 gün önceden İzdeniz ofisimize başvuruyorlar, bütün işlemleri bizim ofisimiz hallediyor. Ondan sonra da karşıya geçebiliyorlar” dedi.
Kapı vizesi Türk turizmini nasıl etkiledi?
Sezonda hayal kırıklığı yaşayan kimi turizmcilerse kapı vizesi uygulamasının Ege kıyılarındaki turizme darbe vurduğunu gündeme taşımıştı.
Bodrum, Çeşme, Datça gibi Türkiye'nin gözde tatil beldelerinin geçmiş yıllara oranla sessiz kalması üzerine, Ege bölgesindeki turizm işletmecilerinin kapıda vize uygulamasının kaldırılmasını talep etmeye hazırlandığı haberleri de basına yansımıştı.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıyaka ise böyle bir talepleri olmadığını söylemişti.
Bağlıkaya, “Turizmde kötü bir gidişat varsa bunun çözümü rakiplerimize yapılan seyahatleri engellemek değil, turist memnuniyetsizliğinin nereden kaynaklandığını bulmaktır. Vatandaşımız kendi ülkesinde tatil yapma imkanı bulamayıp, yurtdışında tatil yapabiliyorsa, bir turizm başarısından söz etmek mümkün değildir” ifadelerini kullanmıştı.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Engin Ceylan, Türkiye’nin döviz kurunun baskılanmasına ve girdi maliyetlerindeki artışa bağlı olarak pahalandığını ve fiyat rekabetinde Yunan adalarıyla yarışta geri kaldığını kaydetti.
Ceylan, “İnsanların zaten yurtdışına gitmek için bir çabası vardı. Özellikle Schengen vize kriziyle beraber vize alınamamasından dolayı insanlar yurtdışına gidemiyordu. Bu insanlar için kapı vizesi fırsat niteliğinde oldu. Hem kapı vizesinin maliyeti hem de Yunan adalarında tatil yapma maliyetinin daha makul olması ve insanların yurtdışı görme gereksinimlerini tatmin etmesi açısından, biz bunu çok olumlu karşıladık. Ülkemizdeki enflasyonist ortam ve kurda yaşanan dalgalanmalardan ötürü, fiyatlarda çok cüzi hale gelmiş olması Yunan adalarını daha da cazip kıldı. Ama iç pazarı çok yoğun bir şekilde etkiledi dersek, ben buna çok katılmıyorum” dedi.
“Otel fiyatları bir senede yüzde 100’lere varan bir artış gösterdi”
Türkiye’de konaklama ve yeme içme sektöründe fiyatların çok ciddi artış gösterdiğini belirten Ceylan, “Enflasyonist ortamın getirdiği korku bizim de beklemediğimiz şekilde fiyatlara çok hızlı yansıdı. Bir önceki sene aldığınız otel fiyatları yüzde 100’lere varan bir artış gösterdi. Bu da insanların hızlı bir tepki vermesine neden oldu” diye konuştu.
Türkiye’de döviz kurunun düşük kalmasının Yunan adalarında tatili Türkiye’den daha ucuza getirdiğini söyleyen Ceylan, sezon içerisinde otellerin de indirime gitmek zorunda kaldığını söyledi.
Ceylan, “Hızlıca indirimlerin yapılması, fiyat politikalarının daha dengeli hale gelmesiyle birlikte bir canlanma yaşıyoruz diyebiliriz. Otelcilerimizin bu fiyatları her gelir seviyesindeki insanın ulaşabileceği daha makul seviyelere hızla çekmesiyle sektörün biraz daha canlanacağını ümit ediyoruz” ifadesini kullandı.