Dört hükümet yetkilisi ve uzmanlar, uluslararası yatırımcıların özellikle şirket evlilikleri ve satın alımlarıyla, 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimi sonrasında daha geleneksel ekonomi politikalarına geri dönülmesini bekledikleri Türkiye'deki yatırımlarını arttırmayı hedeflediğini söyledi.
Kamuoyu yoklamaları, 20 yıldan uzun süredir iktidarda olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın enflasyonun yol açtığı hayat pahalılığının halkın desteğini erozyona uğratmasıyla birlikte şimdiye kadar kendisini en çok zorlayacak seçimlere girmeye hazırlandığına işaret ediyor.
Erdoğan'ın savunduğu olağandışı ekonomi politikası nedeniyle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz oranlarını düşürmesi, Türk Lirası'nın değer kaybetmesine ve buna bağlı olarak enflasyonun hızla yükselmesine yol açmıştı. Bu durum, yabancı yatırımcıları Türkiye'den uzaklaştırmıştı. Ancak yatırımcılar, ekonomik darboğazın Türkiye'nin daha geleneksel ekonomi politikalarına yönelmesine neden olacağını, bunun da yatırımları cesaretlendirmesini bekliyor.
Adlarının açıklanmasını istemeyen yetkililer; Avrupa, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi Körfez Bölgesi ülkelerinden yatırımcıların şimdi Türkiye'de başta enerji sektörü olmak üzere altyapı yatırımlarına büyük ilgi gösterdiğini kaydetti.
İlgili Haberler İstanbul Küresel Finans Merkezi Olabilir mi?Üst düzey bir hükümet yetkilisi de yabancı yatırımcıların hem iktidar partisi hem de muhalefet partileri ve özel ve kamu sektörü şirketlerinin yöneticileriyle görüşmelerde bulunduklarını söyledi.
Yetkili, "Son birkaç haftadır talepte ciddi bir artış var. İlk kez umutluyum. Körfez bölgesinden de doğrudan yatırımların geldiği görülüyor" dedi.
Kurumsal mali hizmetler danışmanı Müşfik Cantekinler, seçim sonucu ne olursa olsun şirket birleşimi ve satın alım piyasasında olumlu hareketlenme beklediğini kaydetti.
Cantekinler, "Avrupalı ve İsrailli yatırımcılarla iletişimdeyim. Ayrıca Ruslar turizm sektörüyle ilgili. Özellikle imalat ve sanayi sektörlerinde Avrupalılar'dan yatırımlar bekliyorum" şeklinde konuştu.
Türkiye'de birleşme ve satın alımlarla ilgili anlaşmalar, 2021 yılında 14,3 milyar dolarken 2022'de 5,3 milyar dolara geriledi. 2016'deki darbe girişiminden bu yana bu piyasanın zayıfladığı gözleniyordu.
Cumhurbaşkanlığı seçimini muhalefetin kazanması durumunda ortodoks ekonomi politikalarına kararlı bir geçiş yapılması beklentisi yüksek. Ancak Erdoğan'ın iktidarda kalması halinde ekonomi politikalarında ne kadar değişiklik yapılacağı net değil.
Erdoğan, uluslararası yatırımcılar arasında saygın bir yeri olan eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in ekonomi politikalarına ilişkin çalışmaları koordine ettiğini söylemişti. Ancak Erdoğan, dün akşam katıldığı ve birçok televizyon kanalının ortak yayınladığı söyleşide, düşük faizle yatırıma öncelik veren "Türkiye modelinin" devam edeceğinin sinyalini verdi.
Bir başka hükümet yetkilisi, "çok ciddi" şirket satın alım girişimlerinin sürdüğünü söyledi.
İlgili Haberler JPMorgan'dan Seçim Sonrası TL'de Değer Kaybı TahminiYetkili, "Genel kanı, seçimi kim kazanırsa kazansın ekonomi yönetiminin değişeceği yönünde. Bu, yatırım alışının kolaylaşacağı beklentisini güçlendiriyor" dedi.
Aynı yetkili ayrıca BAE ve Suudi Arabistan enerji yatırımlarını gözüne kestirirken Batılı yatırımcıların finans teknolojisi ve dijital teknolojiyle ilgilendiğini kaydetti.
Merkezi Ankara'da bulunan bir danışmanlık firmasının yöneticisi de ekonomi politikalarında değişiklik yapılacağı beklentilerinin yatırımların önünü açtığını söyledi ve "Her halükarda beklentiler, Türkiye'nin daha öngörülebilir ve geleneksel ekonomi politikalarına yöneleceğine işaret ediyor" şeklinde konuştu.