Merkezi Washington’da bulunan Sidar Global Advisers (SGA) adlı danışmanlık firmasının kurucusu ve başkanı Cenk Sidar, Trump yönetiminin Şubat sonuna kadar açıklaması beklenen yeni IŞİD planının, Obama yönetiminin IŞİD'le mücadelesinden çok farklı olmayacağı görüşünde. Son dönemde IŞİD'in bölgedeki gücünü kaybettiğini hatırlatan Sidar, bunun Obama ve diğer müttefik ülkelerin uyguladıkları planın IŞİD'le mücadeledeki etkisini gösterdiğini söylüyor. Beyaz Saray’ın yeni planında, sahada özel kuvvetler kullanılması ve güvenli bölge oluşturulması gibi unsurlar bulunabileceğini belirten siyaset uzmanına göre en önemli konu Amerika’nın sahadaki müttefiklerinin kimler olacağı.
Sidar, Amerika’nın Suriye’de PYD ile olan ilişkisinin geleceği ve bu ilişkinin Ankara’nın beklentilerini karşılayıp karşılayamayacağına ilişkin soruya ise, “Bu konuda beklentilerin biraz ölçülü olması gerekir. Çünkü Washington yönetiminin bölgedeki Kürt güçlerinden vazgeçmesini beklemek çok gerçekçi olmayacaktır” şeklinde cevap veriyor. Sidar, Trump yönetiminin hem Kürtler hem de Türkler’i hoş tutacak dengeli bir politika izlemesini bekliyor. “Eğer Ankara hiçbir Kürt grubun sürece dahil olmasını istemezse ve bunu ikili kriz unsuru yaparsa, Amerika ve Türkiye ilişkilerinde sıkıntılı bir döneme girilebilir” uyarısında bulunan siyaset uzmanı, bu konuda Ankara’nın tutumunun önemini vurguluyor.
Cenk Sidar, Trump’ın seçim dönemi boyunca çok eleştirdiği ve Amerika’nın desteğini sorguladığı NATO ve Birleşmiş Milletler gibi küresel kurumların geleceği konusunda da bir değerlendirme yapıyor. Trump’ın başkan seçilmesindeki en önemli etkenlerden birinin ‘Önce Amerika’ demesi olduğunu hatırlatan Sidar, aslında bütün Cumhuriyetçi liderlerin benzer bir izolasyonist söylemle göreve geldiğini vurguluyor. Ancak bugün içinde bulunduğumuz uluslararası konjonktürün Trump'ın sadece içe bakarak dışa kapalı bir politika izlemesine izin vermeyeceği görüşünde olan siyaset uzmanı şöyle devam ediyor:
“Bu gerçekçi bir yaklaşım olamaz. Amerika'nın BM ve NATO’ya ihtiyacı olacaktır. Öte yandan Amerika, bu kurumlar için çok önemli bir finans kaynağı ve eğer Washington finansmanda kısıtlamaya giderse, bu NATO ve BM'in barış gücü ve insani yardım operasyonlarının geleceği için risk anlamına gelebilir. Ancak uzun dönemde hiçbir Amerikan yönetiminin, ülkede ciddi bir konsensüs olmadığı sürece, NATO'nun ve BM’in geleceğini ciddi ölçüde etkileyeceğini sanmıyorum.”
Cenk Sidar, Trump’ın büyük tartışma yaratan göç ve seyahat yasağı kararnamesiyle ilgili soruya verdiği cevapta ise, Amerika’daki siyasi sisteme vurgu yapıyor. Sidar, Trump’ın attığı adımın hem ekonomik istikrar hem de ülkedeki siyasi birlik açısında büyük sıkıntı yarattığını ve ülkedeki önemli siyasetçilerin de karşı çıktığı kararnamenin hukuk tarafından durdurulduğunu söylüyor. Amerika'nın hukukun üstünlüğüne sahip bir devlet olduğunun ve hiçbir başkanın hukukun üzerine çıkamayacağının Trump’a hatırlatıldığını vurgulayan Sidar sözlerini “Amerika'daki denge ve fren mekanizmasının işlediğini görüyoruz. Bu da, genel sistem tartışmalarında bize iyi yol gösteren bir adım olarak görülebilir” diyerek bitiriyor.