VOA Farsça servisi eski muhabirlerinden Sancari, İran rejimini protesto ederek Tahran’da intihar etti

  • Michael Lipin

VOA Farsça Servisi, İran'ın otoriter rejimini protesto etmek amacıyla Tahran'da yaşamına son veren meslektaşları Kianoş Sancari'nin intiharı karşısında üzüntü içinde.

İranlı eski gazeteci ve insan hakları aktivisti Kianoş Sancari İran'ın otoriter yöneticilerini protesto etmek amacıyla Tahran'da bir binadan atlayarak yaşamına son verdi.

42 yaşındaki Sancari, 2009-2013 yılları arasında VOA Farsça'nın Washington bürosunda çalıştıktan sonra 2016 yılında ailesine bakmak için İran'a dönmüştü.

VOA Farsça Servisi, eski meslektaşları Kianoş Sancari'nin intiharı karşısında şok ve üzüntülerini dile getirdi.

Sancari, ABD’deki görevinden önce ve sonra aktivizmi nedeniyle İran'da hapse atılmıştı. Sancari, hücre hapsi ve İranlı yetkililerin diğer kötü muamelelerinden nasıl psikolojik zarar gördüğünü kamuoyuna anlatmıştı.

VOA Farsça Servisi Şefi Leyli Sultani Instagram hesabından yaptığı açıklamada, eski meslektaşlarının kaybından dolayı kendisinin ve çalışanlarının “kalplerinin kırıldığını ve derinden etkilendiklerini” yazdı.

Mesajında, “Bu yıkıcı kayıp, VOA Farsça'daki herkes için, özellikle de onunla yakın çalışan bizler için son derece zor ve şok edici oldu” diyen Sultani, “Kianoş tutuklandığında, işkence gördüğünde ve hücre hapsinde tutulduğunda sadece 17 yaşındaydı. Aramızdan ayrılmış olsa da özgürlük ve insan haklarına olan tutkusu yaşamaya devam edecek” ifadesini kullandı.

VOA Genel Müdürü Michael Abramowitz de Sancari'nin ölümünü öğrenmekten “derin üzüntü” duyduğunu bildirdi.

Abramowitz sosyal medya platform X’te paylaştığı mesajında, “Eski bir VOA muhabiri ve ülkesini seven biri olan Kianoş, hapis cezasına çarptırıldı ve İran rejiminin şiddetli baskısıyla karşı karşıya kaldı ve nihayetinde hayatını kaybetti. Kendisini çok özleyeceğiz” dedi.

İlgili Haberler İran-Almanya çifte vatandaşı Cemşid Şarmehd İran’da idam edildi

VOA'nın sorusuna yanıt veren bir Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Biden yönetiminin Sancari'nin ölümünden “üzüntü duyduğunu” ve ailesine başsağlığı dilediğini söyledi.

Sözcü gönderdiği e-postada, “Onun ve son zamanlarda İran'daki diğer gençlerin intiharları, İranlı gençlerin, en temel insan haklarını bastıran bir rejime karşı artan umutsuzluklarını gösteriyor” dedi.

Dışişleri Bakanlığı sözücüsü mesajında İran’a çağrı yaptı: “İran'da haklı bir neden olmaksızın tutuklu bulunan tüm siyasi mahkumların derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz. İran rejiminin eleştirenleri ve insan hakları aktivistlerini susturmaya yönelik kampanyası sona ermelidir” dedi.

Sancari, Çarşamba günü erken saatlerde X hesabından bir mesaj yayınlayarak, yargı makamlarının o gün saat 19.00'a kadar dört siyasi mahkumun serbest bırakıldığını açıklamaması halinde İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in “diktatörlüğünü” protesto etmek için hayatına son vereceğini söylemişti. Rejimden, Sancari’nin beklediği açıklama gelmedi.

Sancari, Çarşamba günü saat 19.20'de X hesabından iki paylaşım daha yaptı; bunlardan biri Tahran'daki Çarso alışveriş merkezi kompleksinin terasından çekilmiş, bir köprüyü ve altındaki caddeyi gösteren bir fotoğraftı. Diğerinde ise Sancari, paylaşımdan sonra hayatına son vereceğini yazdı ve “Hiç kimse fikirlerini ifade ettiği için hapsedilmemelidir. Protesto her İran vatandaşının hakkıdır” ifadesini kullandı.

İlgili Haberler Savaşın gölgesinde İranlılar ekonomik kriz ve siyasi baskıdan yorgun

Sancari'nin son sosyal medya paylaşımından kısa bir süre sonra sosyal medyada yayınlanan videoda, alışveriş merkezinin yanındaki kaldırımda yatan bir adamın cesedi, etraftakilerin toplandığı ve acil servis personelinin olay yerine geldiği görülüyor.

VOA Farsça'ya bilgi veren kaynaklar cesedin terastan atlayarak hayatını kaybeden Sancari'ye ait olduğunu söyledi.

İran devlet haber ajansı IRNA, Tahran Savcılığı Adli İşler Müdürü Hakim Muhammed Şehriyari'nin Sancari ile ilgili bir “şüpheli ölüm” davası açtığını söylediğini aktardı.

VOA Farsça'ya konuşan kaynaklar, Sancari'nin alışveriş merkezini ziyaret etmeden önce ailesinin Tahran'daki evinde olduğunu ve birkaç arkadaşının kendisini ziyaret ederek canına kıymaktan vazgeçirdiğine inandıklarını söyledi.

Sancari'nin hükümet karşıtı bir protesto eyleminde ölmesi, dünyanın dört bir yanındaki diğer hak savunucuları ve gazetecilerin üzüntülerini dile getirmelerine neden oldu.

İran'da insan hakları ve demokrasiyi desteklemeye adanmış ABD merkezli bir grup olan Abdurrahman Boroumand Merkezi'nin yönetici direktörü Roya Boroumand, “Bu trajik ölümden şüphesiz İslam Cumhuriyeti sorumludur” diye yazdı.

Boroumand, VOA'ya gönderdiği açıklamada, Sancari'nin hapisten çıktıktan sonra siyasi olarak aktif olduğunu, “hapiste çile çeken diğerleri için ve ayrıca ölüm cezasına karşı kampanya yürüttüğünü” söyledi.

Boroumand, “İran her zaman kalbindeydi ve İslam Cumhuriyeti'nin acımasızlığının ve kişisel hayatındaki zorlukların onu baskıya karşı mücadele etmekten alıkoymasına izin vermedi. Hayatına son vererek ve geride bıraktığı mesajla bize bu acı gerçeği hatırlattı ve zalimleri ve Allah adına hükmettiğini iddia edenleri kınadı” dedi.

VOA Farsça Servisi bu habere katkıda bulunmuştur.