CARACAS —
Son yıllarda ekonomik, sosyal ve siyasi sorunlarla gündemde olan Venezuela’yı diğer Latin Amerika ülkelerinden ayıran başlıklardan biri de insanlık suçu işlendiği iddialarıyla hakkında soruşturma yürütülen tek ülke olması.
Ciddi demokrasi ve insan hakları ihlalleri tartışmalarının yaşandığı ülkede, siyasi çatışmanın ulaştığı seviyeyi en net gösteren verilerden biri de son 9 yılda siyasi gerekçelerle tutuklanan muhalif sayısının, insan hakları örgütü Foro Penal verilerine göre 15 bin 800’ün üzerinde olması. Bu, günde en az 4 kişinin siyasi nedenlerden dolayı tutuklandığı anlamına geliyor. Foro Penal’e göre siyasi tutuklulara ek olarak 9 binin üzerinde kişi de haklarında herhangi bir mahkeme kararı olmamasına rağmen, özgürlüklerinin kısıtlandığı tedbirlere tabi tutuluyor.
Bugün mevcut 281 siyasi tutuklunun 156’sı hakkında herhangi bir mahkumiyet kararı bulunmaması, tutuklamaların çoğunun keyfi olduğu eleştirilerine neden oluyor. Siyasi tutukluların 154’ünün asker olması dikkat çekerken, tutuklular arasında sendikacılardan gazetecilere, öğrencilerden insan hakları savunucularına kadar farklı meslek gruplarından muhalifler bulunuyor.
VOA Türkçe’nin ulaştığı Foro Penal Başkan Yardımcısı Gonzalo Himiob, Maduro iktidarı süresince siyasi tutuklu sayısının bu kadar yüksek olmasının nedeninin, hükümetin yaptığı tutuklamaları muhalefeti yok etmek ve muhalifleri iç düşman gibi göstererek sindirmek için bir araç olarak kullanması olduğunu iddia ediyor.
Gonzalo Himiob
Foro Penal, son on yılda yapılan siyasi gözaltı ve tutuklamaların en az %90’ında şüphelilerin suç işlediklerine dair somut bir kanıt olmadığını, tutukluların mahkeme karşısına çıkarılmayarak askeri ve sivil istihbarat merkezlerinde ya da mahkumlar için gerekli insani koşulların sağlanmadığı cezaevlerinde tutulduğunu; buralarda ciddi insan hakları ihlallerinin yaşandığını bildiriyor. Siyasi tutukluların tutulduğu ve tecritten işkenceye kadar ciddi insan hakları ihlalleri kaydedilen yerler arasında sivil istihbarat merkezi Sebin ve askeri karşı istihbarat merkezi Dgcim bulunuyor.
Venezuela’daki insan hakları ihlallerinin Nicolas Maduro veya önceki cumhurbaşkanı Hugo Chavez’den çok daha eskiye dayandığına dikkat çeken Himiob, “Venezuela’da devletin sosyal ve siyasi sorunların çözümü için devletin kurumları aracılığıyla muhalifleri suçlayarak, şiddet ve baskı kullanma eğilimi oldukça eski. Belki de her şeyden önce bunun düzelmesi gerekiyor. Yargı mekanizmasının bağımsız olması, görevlilerin iktidar tarafından atanıyor ya da iktidar partisinden emir alıyor olmaması, işleyen ve adil bir adalet süreci, hakim, savcı ve güvenlik görevlilerinin eğitimi gibi başlıklar, yargının iktidarın elinde muhalefeti susturmak için kullanılacak bir araca dönüşmesini engellemeye katkıda bulunabilir” diye konuştu.