Venezuela’da LGBT bireyler cinsel tercihlerinden dolayı resmi kurumlarda işten atılma vakalarından sokakta taciz ve saldırılara kadar gündelik yaşamın hemen her alanında ciddi hak ihlallerine maruz kalıyor. Evlenmesi, evlat edinmesi, kan vermesi de yasak olan LGBT bireyler arasında cinsiyet değiştirenlerin nüfus cüzdanı da değiştirilmiyor.
Pais Plural adlı sivil toplum kuruluşunun yaptığı bir araştırma LGBT bireylerin yüzde 28,7’sinin güvenlik güçleri tarafından fiziksel saldırıya maruz kaldığını, yüzde 19,75’inin hastanelerde ayrımcılığa uğradığını, yüzde 30,84’ünün işyerlerinde baskı ve ayrımcılık koşullarında yaşamak zorunda kaldığını ortaya koyuyor.
Temel hak ve özgürlükler konusunda ciddi sorunlar yaşayan LGBT bireylerin durumu, aralarında Birleşmiş Milletler de dahil çok sayıda kurum ve kuruluş tarafından takip ediliyor. Hükümete cinsel eğilimleri ve kimlikleri farklı bireylere ayrımcılık uygulanmaması yönünde toplumsal bilinci geliştirmek için acil kampanyalar düzenlenmesi çağrısı yapılıyor.
Venezuela’da lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel ve interseks bireylere yönelik şiddeti takip eden OVV LGBTIQ+ adlı sivil toplum örgütünün kayıtlarına göre de 2023’ün ilk yarısında 154 kişi, farklı cinsel eğilimleri ya da kimlikleri olduğundan dolayı ayrımcılığa ya da doğrudan şiddete maruz kaldı.
OVV LGBTIQ+ başkanı Yendri Velasquez, fiziki şiddetin ve ayrımcılığın en çok yaşandığı alanın aile ve akraba çevresi olduğuna dikkat çekiyor.
Homofobik devlet vurgusu
VOA Türkçe’ye konuşan Velasquez, “Bugün iktidarda olan hükümet 25 yıldır ülkeyi yönetiyor ancak LGBT bireylerin temel haklarını korumaya yönelik tek bir somut gelişme bile yaşanmadı. Biz bunun sebebini ilk başlarda daha çok askerlerden oluşan yöneticilere son yıllarda dini muhafazakar grup olan köktendinci Hristiyanların devlet kurumlarında önemli yerlere gelmesine bağlıyoruz. Nicolas Maduro bile ilk kez cumhurbaşkanı seçildiği seçimlerde, muhalefetin adayını eşcinsel olmakla itham ederek buna yönelik bir kampanya yürütmüştü” diye konuştu.
Velasquez bugün homofobik bir iktidarın olduğunu, cumhuriyet başsavcısından, muhalif milletvekillerine kadar çoğu alanda homofobik söylem ve uygulamalara tanıklık ettiklerini söyledi.
Ülkedeki insan hakları örgütleri, LGBT bireylere yönelik ve önyargılara dayanan suçların tiplerine göre ayrılarak cezalandırılmasını talep ediyor. Örgütler, farklı cinsel eğilim ve kimliklerin kendilerini ifade etme hakkının anayasal garanti altına alınması ve LGBT bireylerin insani ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik birimlerin kurulması gerektiğini de kaydediyor.