Validebağ Korusu, İstanbul’un Anadolu yakasında kent içinde kalmış en nadide doğal alanlardan biri. Ancak 1997 yılından beri korunun imara açılması için çok çeşitli girişimler yapılsa da Validebağ Gönüllüleri’nin yürüttüğü hukuki mücadeleyle koru hala birinci derecede SİT alanı olma özelliğini koruyor.
Üsküdar Belediyesi’ne bağlı araçlar Salı sabah erken saatlerde koruya kum döktüler.
Yaz başından beri tetikte olan, son 20 gündür de üç vardiya halinde koruda nöbet tutan Validebağ Gönüllüleri, yıllardır yapılan itirazlara rağmen belediyenin bu girişimine tepki gösterdi.
‘’20 gün sonunda şafak operasyonu yaptılar, kamusal alanı korumak toplumsal sorumluluğumuz’’
Çıkan arbedede zarar görenlerden biri de yıllardır Validebağ Korusu’nda yürütülen sivil mücadelenin içinde olan Hikmet Durukanoğlu'ydu.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Durukanoğlu, ‘‘Daha önce özel şirketler burada bir şeyler yapmak istiyordu, ancak biz direnince gidiyorlardı. Bu kez belediye kendi adamlarını gönderdiler ve 20 gün boyunca neredeyse bir şey yapmadan beklediler. 20 gün sonunda ise şafak operasyonu yaptılar. Belediye onları 20 gün hiçbir iş yapmadan tutabildi. Biz durmasak ne yapacakları belliydi. Mahalleliler ve gönüllüler korunun üç noktasında sabah sekiz, akşam beş burada nöbet tuttu. Biz çekilmelerini beklerken şafak operasyonu oldu. Kolumu incittiler. Darp raporu aldım. Suç duyurusunda bulunacağım. Kamusal alan hepimizin toplumsal sorumluluğu. Bu koruyu korumak hepimizin görevi. Bırakın koruya müdahale etmeyi burada ekosistem tabanlı yönetim planı uygulanmalı’’ diye konuştu.
‘‘Önce otopark, sonra millet bahçesi ve binalar dikileceğini düşünüyorum, burası karşı taraf için rant alanı’’
Korunun öneminin Corona virüsü pandemisi sırasında iyice görünür olduğunun altını çizen Cengiz Çağlayan da birçok gönüllü gibi bu girişimlerin ardında koruyu önce millet parkına çevirmek ardından ranta açmak olduğunu düşünüyor.
VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Çağlayan, ‘‘Çocuklarımız için torunlarımız için buradayız. Burada yapılan şeylerin ranta dönük içeriği olduğuna inanıyoruz. Sürekli yalan söyleniyor. Burası SİT alanı olduğu için mahkeme kararları var. Fakat bunları dinlemiyor, ‘yol yapacağız’ filan diye giriyorlar. Önce otopark, sonra millet bahçesi gibi bir şey yapacaklar. En son da buraya resmen binaların dikileceğini düşünüyorum hem de mahkeme kararlarına rağmen. Pandemiden veri yani 1,5 senedir her gün buraya geliyorum. Hiç hastalanmadım burasının sayesinde. Bizim için yaşam alanı burası karşı taraf için ise rant alanı. Bu yüzden 20 senedir bu mücadeleye devam ediyoruz’’ dedi.
‘‘Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’i vicdana davet ediyoruz’’
Burcu Kiriş de sabahki müdahalede en sert karşı çıkan Validebağ gönüllülerinden biri. Kiriş, kendisinin de gözaltına alınmak istendiğini ifade ediyor.
Validebağ gönüllüsü, ‘‘23 yıldır buraya pek çok proje yapmak istiyorlar. Geçen ay kum dökmüşlerdi. Yine geldiler. Bu sefer daha çok kamyonetle, kepçeli araçlarla geldiler. Sabah beşten itibaren işçiler ve sivil polisler buradaydı. Onlarla mücadele ettik. Kumların üzerine oturduk, önlerine çıktık, araçları durdurmaya çalıştık. Onlar da bize müdahale ettiler. Darp edilen arkadaşlarımız oldu. Bizleri gözaltına almak istediler. Beni de gözaltına almak istediler bu şekilde mücadele ettik. En son elden ele zincir oluşturarak buradaki kumu çöpe döktük. Buranın ekolojik yapısının bozulmasını istemiyoruz. Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’i vicdana davet ediyoruz’’ dedi.
‘‘134 kuş türü var, burası İstanbul’un en özel doğa alanlarından biri’’
CHP Üsküdar İlçe Başkanı Suat Özçağdaş da yıllardır rant tehdidi altında olan Validebağ Korusu’nun doğal varlığına dikkat çekiyor.
Özçağdaş, ‘‘Sorun şu; burada doğal sit alanı var. Burası yasalarla korunuyor. Üç tane yürütmeyi durdurma kararı var. Herhangi bir şey yapmak için Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun onayını almalısınız. Bir koru daha nasıl korunabilir? Ama Üsküdar Belediyesi ben iktidar belediyesiyim, kendisine bir şey yapılamayacağını düşünüyor. Ve bunlar oluyor. Üsküdar Belediyesi’nin projesi varmış. 88 bin metrekare çim dökecekmiş. Amfitiyatro yapacakmış. Ama bir koru ile park arasında fark var. Park suni bir ortam, çimini ekersiniz, böcekle mücadele edersiniz ve park yaparsınız. Ama koru deyince sıfır maliyeti olan doğanın kendini yenilediği doğal bir ekosistemden bahsediyoruz. 134 kuş türü burada konaklıyor. Türkiye çapında 500 civarı kuş türü var. Burası İstanbul’un en özel doğal alanlarından birisi. İstanbul’un yapılaşmasını düşünürseniz, ne kadar kıymetli olduğunu görürsünüz 364 dönümlük bir yerden bahsediyoruz’’ diye konuştu.
Türkmen ‘‘Yapılan çalışma; yürümeyi imkansız kılan yolun doğal toprakla düzenlenmesidir’’ dese de akşam dökülen toprak toplandı
Eleştirilerin odağındaki Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ise yapılan işin betonlaşmayla ilgili olmadığını söyledi.
Türkmen, ‘‘Korunun içinde çocuklar koşsun, insanlarımız spor yapsın, sabahları gelinsin, yürünsün istiyoruz. Yapılan çalışma; betonlaşan, yürümeyi imkansız kılan yolun doğal toprakla düzenlenmesidir, halkımızın talebidir. Daha önce defalarca duyurduk, kamuoyuna saygıyla yine duyuruyoruz’’ dedi.
Ancak akşam saatlerinde dökülen toprak geri toplandı.
Korunun iki asırdan uzun geçmişi var
Korunun geçmişi 1800’lerin ilk yıllarına tarihleniyor.
Osmanlı sultanı 3. Selim’in annesi Mihrişah Valide Sultan’a yaptırdığı bağ evi daha sonra Sultan 2. Mahmut’un kendi annesi Bezmialem Valide Sultan’a vermesi sonrası yurtdışı ve yurtdışından getirilen çok sayıda bitki ve ağaç bu koruya dikilir.
Bezmialem Valide Sultan zamanında koruda 206’sı armut olmak üzere 400’den cins meyve ağacının dikili olduğu belirtiliyor.
Bugün de koruda 10’u 200 yaşın üzerinde, 53’ü ise 100 yaşın üzerinde olmak üzere çoğu sakız, çınar ve meşe ağacı olmak üzere 63 anıt ağaç yer alıyor.