İran, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi beş ülke ve Almanya’nın temsilcileriyle İstanbul’da görüşmelere başladı. İran’la önceki görüşme Cenevre’de yapılmıştı. Amerika’nın Sesi İstanbul’daki toplantıdan beklentileri uzmanlarla değerlendirdi.
Amerikan, İngiliz, Fransız, Rus, Çinli ve Alman yetkililerin İran’dan beklentisi değişmedi: Uranyum zenginleştirmeden olası nükleer silah çalışmalarına kadar nükleer programının tamamını denetime açmasını istiyorlar. İran’ın nükleer silah geliştirdiği kuşkuları gerçek çıkarsa, bu durumda bu ülkenin 1972 tarihli Nükleer Silahsızlanma Anlaşması’nı ihlal ettiği ortaya çıkacak.
İran’ın ise İstanbul’daki toplantıdan önceki mesajı açık. İran Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinejad önceki gün şunları söylemişti:
“İran halkının gözünde nükleer sorun bitmiştir. Nükleer güce sahip İran’la masaya oturun ve işbirliği yapın.”
İki taraf arasındaki bu denli geniş uçurum, İstanbul’daki görüşmede somut bir ilerleme sağlanabileceği yönündeki iyimserliği azaltıyor. Ploughshares Fund adlı düşünce kuruluşunun başkanı Joseph Cirincione de aynı görüşte. Cirincione, “Görüşmelerden beklenti hala kötümser sayılır. İran’ın masaya oturduğu ülkelere güven duymadığı ortada. Uzlaşmayı mümkün kılacak bir ödün vermek de istemiyor,” diye konuşuyor.
Londra’daki Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nden bir başka nükleer uzman Michael Elleman ise, İran’a uygulanan dört Birleşmiş Milletler yaptırımı ve yeni yaptırım tehditlerinin, tarafları yakınlaştıracağı görüşünde. Elleman da, “Bana göre İranlıların hala görüşüyor ve sürece devam ediyor olmaları cesaret verici. Önemli olan şey, İran’a karşı diğer önlemlere başvurulmadan önce ne kadar ilerleme sağlanması gerektiği. Bana sorarsanız İstanbul’daki görüşme doğru adım, ama beklentilerimiz az tutup, en iyisi neyse onu ummalıyız,” diyor.
Ancak Cirincione diğer uzmanlar İran’ın bir yandan nükleer programına, belki de silah programına devam ederken, bu görüşmeleri oyalama taktiği olarak kullandığını savunuyor.